İşçi Partisi’nin düzenlediği panelde Doğu Perinçek’le omuz omuza veren Beyaz , söyledikleriyle İşçi partilileri bile şaşırtı. Kadınların saçlarının örtünmesi ile ilgili Kuran-ı Kerim’de bir emir olmadığını iddia ederek alkış alan Beyaz , konuşmasının sonunda niye geldiğini açıklamak zorunda kaldı. Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, açıklamalarıyla İşçi Partilileri bile şaşkına çevirdi. Kadınların saçlarını örtme emrinin Kuran’da olmadığını bu emrin İncil’de bulunduğunu iddia ederek herkesi türbanla mücadeleye çağırdı. İşte Beyaz Hoca’dan örtünmeyle ilgili akıl almaz o sözler: “380 sayfalık bir kitapla bunun boş olduğunu, Kuran-ı Kerim’de türban mürban bulunmadığını, ayetlerle, kesin hükümlerle ortaya koyduk. Ve maalesef canımıza kastettiler. O kitabımız dahil diğerlerine de ambargo koydular. Şu anda bizim kitaplarımızı Türkiye’de hiç dağıtım şirketi dağıtmıyor. O efendim aşırı dinci minci onlar zaten bizi öldürmeye çalışıyorlar. Bu tarafta Atatürkçüler ise bu konuları önemsemiyorlar, ihmal ediyorlar. Ve bizim kitaplarımız yıllar yılı depolarda çürüyor. İsteyen biri iki üç beş konferansta, şurada burada satılabilir başka olmadı. Son batıl inançlar ve hurafeler diye Osmanlıyı yıkan o hurafeleri yine 400 küsur sayfalık kitapla ortaya koydum. Ayrıca bu türban konusunu yeni başlıkla “İslam ve giyim kuşam türban yani saç saklama örtüsü Kuran’da yok, İncil’de vardır” diye kitap yazdık. Bu arada sözünü kesip Kuran-ı Kerim’de de örtünme emri var diyen bir İşçi Partiliye Beyaz hoca sözünü tekrarlayarak cevap verdi: “Kuran’da yok efendim İncil’de var.” Aslında Zekeriya Beyaz konuşmasının sonunda bu panele neden geldiğini kendi sözleriyle ortaya koydu: “Bütün bunları şunun için söylüyorum. Biz çağdaş, cumhuriyeti, demokrasiyi, laikliği benimseyen, çağdaş hayatı benimseyen Müslümanlık vardır. Bu Müslümanlığı halkımızın inancındaki hurafelerden kurtarıp bunu halkımıza yaymak zorundayız. Çıkış yollarından biriside budur. Emperyalizm hurafeyi destekliyor. Ama bu tarafta kendi aydın din adamlarını, aydın kitaplarını ve cumhuriyeti, laikliği, çağdaş hayatı benimseyen Müslümanlık yorumlarını desteklemek zorundayız. Bunu geliştirmek zorundayız. İşte bir eksik kalan yönümüz budur. Bu vesileyle de epey bir paket kitap getirdim.” Ama Beyaz hoca orda toplanan kalabalığın kendilerini enayi yerine koyacağından şüphelenerek onların içini rahatlatmaya çalışıyor. Bakın hoca ne kadar cömert. “Yanlış anlaşılmasın ticaret diye akıllara gelir. Beşte biri hediye. Efendim maliyetinin bilmem nesine kapıdan alınız.” Ancak yinede ikna olmayanlar için Beyaz Hoca damardan giriyor. “Ama ne yapın yapın o türban ve benzerlerine karşı, aydın Müslümanlığı destekleyelim.” SAMANYOLUHABER