Öte yandan,
İmralı Cezaevi'nde bugünden itibaren toplam 6 hükümlü olduğunu da belirten Bakan
Ergin, bu çalışmanın, bir çok alanda
Türkiye'nin önüne getirilen eleştirileri aşma noktasında, Türkiye'nin haksız yere eleştirilmesini önlemek için yapıldığını söyledi.
Bakan Ergin, Sarıyer'deki
İstanbul Hakimevi'nde gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile bir araya geldi. Çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Ergin, 5 mahkumun İmralı Cezaevi'ne gönderilmesiyle ilgili olarak, "Toplam 5 kişilik bir
ekip İmralı Adası'na intikal etti. Daha önce yaklaşık 2 yıllık bir çalışma sonucunda İmralı F Tipi Cezaevi'nin yeni birimleri oluşturuldu. 6 tane tek kişilik ve tek kişilik avluya açılan F
tipi koğuş var. 3 tanesi de ortak avluya açılan olmak üzere toplam 9 kişilik bir cezaevi oldu. Uluslararası işkenceyi önleme komitesinin Türkiye ile ilgili yapmaya hazırlandığı olumsuz çalışmaları önlemek açısından da bu önemliydi. Bu sabah itibariyle şu anda İmralı Cezaevi'nde toplam 6 hükümlü var" dedi. Bu çalışmanın, bir çok alanda Türkiye'nin önüne getirilen eleştirileri aşma noktasında, Türkiye'nin haksız yere eleştirilmesini önlemek için yapıldığını ifade eden Bakan
Sadullah Ergin, Türkiye'nin
insan hakları alanında önemli gelişmelere
imza attığını söyledi. Ergin, "Ülkemizin böylesine çok da önemli olmayan bir konuda eleştirilmesine müsaade edilmezdi. Bugün itibariyle bu süreç de tamamlanmış oldu. İmralı'ya nakledilen mahkumlardan 4 tanesi yine aynı
örgüt mensubu, PKK'ya üye olmaktan mahkum, bir tanesi de
TİKKO örgütünün üyesi. Bu isimler seçilirken özellikle İmralı adasına gidip gelişlerdeki zorluklar da dikkate alındı. Ziyaretçi konusuna bakıldı. Fazla ziyaretçisi olmayanlar dikkate alındı. Aile ve yakınları için külfet oluştururdu. Ziyaretçi oranı,
sağlık durumu, güvenlik kriterleri değerlendirildi. Bu kriterler doğrultusunda tespit yapılarak intikaller tamamlanmış oldu" diye konuştu.
Bakan Ergin, yargıda dinleme kriziyle ilgili sorular üzerine şunları söyledi:
"Son günlerde basında yer alan bir
takım yayınlar üzerine yazılı basınımızın temsilcileriyle süreci değerlendiren genişçe bir çalışma yaptık. Türkiye'de bugün ortaya konulan tablonun aksine, 2003 yılından itibaren hakim, savcılarımızın hakkındaki gelen şikayetlerin incelenmesi ve
soruşturmaya geçilme oranı 2002'ye göre yarı yarıya azalmıştır. Biz hakim, savcılarımızın çalışma barışını sağlayabilmek için, onlarla ilgili asılsız iddiaları
bakanlıkta süzgeçten geçirmek suretiyle onları
taciz etmeyecek, onların çalışma ortamını sabote etmeyecek bir zemin hazırlamaya çalıştık. Yapılan yayınların aksine hakim savcılarımıza gelen şikayetleri
bakanlık süzgeçten geçirerek soruşturma ortamlarına intikal ettirmiştir."
Olgu ile algının çok farklı olduğunun görüleceğinin altını çizen Bakan Ergin, Türkiye'de yargının bağımsız çalışması yönünde ciddi tedbirler aldıklarını ifade etti.
Sadullah Ergin, yazılı basın temsilcileriyle, yapılan yayınların içerik itibariyle doğru olmadığına dair bilgi paylaşımında bulunduklarını belirterek, "Biz bu tartışmalar ortada yok iken, yargı
reformu strateji belgesi içinde
teklif etmiştik.
Teftiş Kurulu'nun bakanlığa bağlı olması eleştiriliyor. Bu, 82 anayasasıyla getirilen bir
sistem, biz tanzim etmedik. Biz, pozitif hukuku tanzim etmekle hükümlüyüz. Bunun aksayan, şu an için yanlış bulduğumuz boyutlarının değiştirilmesi gayreti içindeyiz. Biz bu tartışmalar gündeme gelmeden önce kamuoyuna teklif ettik.
Yargı paydaşlarımızla yaptığımız çalışmaları daha da sıklaştırarak bütün bu tartışmaları sona erdirecek değişiklikleri yapabilirsek daha uygun bir zeminde bu konuları konuşacağımıza inanıyorum. Anayasasa değişikliği gerektiği için zaman vermek mümkün değil. Tartışmaları bitirecek değişikliği yapıyoruz" açıklamasında bulundu.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, eksik bilgilerle varılan hükümlerin yanlış olduğunu savundu. Şu anda, sonucun muhataplara bildirilmesi sürecinin işlediğine değinen Ergin, "Yasadaki ön görülen süreler henüz çalışıyor. Kanunda ön görülen prosedür ihlal edilmiş değil. Yasal olarak işleyen süreç şu anda devam ediyor. Hiçbir hususu atlamamaya, hepsinin yasaya uygun gerçekleştirilmesine dikkat ediyoruz" dedi.
Bakan Ergin, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı Aykut
Cengiz Engin'in
Ergenekon savcılarının talimatı ile dinlendiği şeklinde bir bayanda bulunmadığını da belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"
Hayır, öyle bir şey yok. 69 hakim savcı ile ilgili dinleme kararı verildiğini söyledik. Dosya sayısı 6'dır. Bunu soruşturma mercileri talep eder, yetkili
mahkeme değerlendirir ve karar verir. Bunu başka yürütme organı, bir bakanlık mensubunun, bir bakanın, bir siyasetçinin değerlendirmesi doğru değildir. Alınan karar bir yargı kararıdır. Bu yargı kararının karşısında başvurulacak yollar bellidir. Bunun dışındaki bilgiler doğru değil.
Yargıtay'ın dinlenmesi diyorsunuz, böyle bir dinleme yok. Yargıtay kanununa tabi olan kişilerin sayısı bellidir. Yargıtay 1. başkanı, başkan vekilleri, daire başkanı ve Yargıtay üyeleri, Yargıtay başsavcısı ve başsavcı vekili. Teknik konular bilinmeden yapılan yorumların hepsi yanlış. Bu tartışmaları gerçekten kulaktan dolma ve yanlış bilgilerle müzakere etmenin doğru olmadığını ifade ediyorum."
İHA