Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasını öngören
yasa tasarısının tümü üzerindeki görüşmelerde eleştirileri
Hükümet adına yanıtlayan
Atalay, güvenliği sadece polisiye tedbirlerden ibaret bir konu olarak algılamadıklarını ifade ederek, Hükümetin bakışını anlattı.
Güvenliğin her şeyden önce bir insan hakkı olduğunu, insanların can ve mal güvenliğinin teminat altına alınmasının en temel hak olduğunu belirten Atalay,
demokrasin geliştiği ve hukukun kurallarının
egemen olduğu
ülkelerde güvenlik-
özgürlük dengesi kavramının büyük önem taşıdığını vurguladı. Atalay, ''
Türkiye olarak bizim de olmazsa olmazlarımız arasında yer alan güvenlik ve özgürlük dengesi ve bunun demokrasi ve hukuk yoluyla teminat altına alınması, bütün güvenlik çalışmalarımızın en temel önceliğini oluşturmaktadır'' dedi.
Türkiye'nin
terör nedeniyle çok şehit verdiğini, çok can kaybettiğini dile getiren Atalay, tüm şehitlere rahmet, gazilere şükran diledi.
Atalay, bütün dikkatlerinin vatandaşların huzurunu korumaya dönük olduğuna dikkati çekerek, ''Bir tek vatandaşımızın acısını yüreğimizde hissediyoruz'' dedi.
Bu hassasiyetleri nedeniyle bütün dünyada temel hak ve özgürlük alanları daralırken, Türkiye'nin demokrasisini geliştirmek yolunda çok büyük adımlar attığını ifade eden Atalay, ''Demokrasiyi, özgürlükleri, hukuku istismar ederek Türkiye'nin hukuk ve demokrasi yolunda geri adım atmasını bekleyen birileri varsa beyhude bekleyeceklerdir. Hükümet olarak asla demokrasiyi, hukuk devletini ne teröre ne de başka heveslere feda etmeyeceğiz'' dedi.
Atalay, Hükümet olarak Türkiye'nin meselelerinin çözümsüz olmadığına inandıklarını, çözümsüzlüğü çözüm olarak kabul etmediklerini vurguladı.
-''BÜROKRATİK BİR YAPI KURMUYORUZ''-
Kurulan müsteşarlığa benzer kuruluşların, değişik ülkelerde bulunduğunu belirten Atalay, şu anda yürüttüğü koordinasyon görevinin, bir anlamda yasal temelinin de oluşturulduğunu anlattı.
Atalay, şu anda yürüttüğü çalışmaları yürütecek bir birimin oluşturulduğunu ifade ederek, tasarı ile ilgili ön yargılarla yakıştırmalar yapılarak insafsızlık edildiğini söyledi.
Türkiye'nin bütünlük içinde koordine edilmiş terör hafızasının, bir arşivinin olmadığını dile getiren Atalay, ilk defa Türkiye'de bunları oluşturduklarını kaydetti.
Atalay, müsteşarlığın uluslararası gelişmeleri de izleyeceğini,
yurt dışı bürosunu ise iyi hukukçulardan oluşturmak istediklerini bildirdi.
İstihbaratın koordinasyonunun önemine değinen Atalay, dünyanın her yerinde istihbarat birimlerinin birbirinden kaçırdığı şeyler olduğunu, birbiriyle
rekabet ettiklerini söyledi. Atalay, ''Terör konusu acımasız bir konudur. Bu konuda bütün bilgiler bir yerde toplanmalı ve iyi
analiz edilmelidir. Biz burada bunu sağlayacağız. Bütün istihbarat birimlerimizin terör ile ilgili istihbaratları bir noktaya gelecek ve orada değerlendirilecek. Bundan normal ne olabilir?'' diye konuştu.
Bürokratik bir yapılanmanın kurulmadığını belirten Atalay, sistematik bir bilgi havuzu kurulduğunu, bu birimin terörle mücadeleye büyük katkı vereceğini söyledi.
Atalay, terör ile ilgili iyi analizler yaparak, sağlık çözümler getirmek istediklerini kaydederek, konuya sadece güvenlik boyutuyla bakmadıkları için müsteşarlığı kurduklarını anlattı.
-''TÜRKİYE AYDINLANACAK''-
İçişleri Bakanı Atalay, çalışmalardan sonuç alacaklarını ifade ederek, şunları söyledi:
''Türkiye, eski Türkiye değil. Türkiye, bu terörü bitirecek. Türkiye, bugün farklı bir Türkiye. Türkiye, bugün daha güçlü bir ülke. Onun için de artık Türkiye bu terörü taşımayacak, bunu çözecek. Biz diyoruz ki, biz bütün farklılıklarımızla birlikte Türkiyeyiz. Hep birlikte Türk milletiyiz. Devletimizin bütün mukaddeslerinin koruyucusu
AK Parti'dir. AK Parti bu ülkenin bütünlüğünün, kardeşliğinin güvencesidir. Kirli ilişkiler gibi laflar burada kullanıldı. Bunları yüce
Meclise, hiçbir partiye ve milletvekilimize layık görmem. İnsafı olan AK Parti'ye kirli ilişkilerin içinde demez. AK Parti, kirli ilişkilerin hepsini açığa çıkarıyor. AK Parti, eskilerde olan kirilikleri, hukuksuzlukları, faili meçhulleri aydınlatmakla meşgul. Türkiye, artık o sizin söylediğiniz dikta gibi şeyleri unutacak. Birileri bir gün diktaya falan hevesli olsa bile geri dönemeyecek. Çünkü, biz o hale getiriyoruz.
Karanlık kapılar arkasında hiçbir şey kalmayacak. Türkiye, aydınlanıyor. Bundan sonra birileri, tekrar o tek parti otoriter dönemlerine dönmek istese bile o imkanı artık bulamayacak. Türkiye, açık
toplum oluyor. Türkiye, sivilleşiyor. Bundan emin olalım. Türkiye, her açıdan demokrasisini derinleştiriyor. Türkiye, gerçek bir hukuk devleti olmaya gidiyor. Hep anayasa gündeme geliyor. Biz canı gönülden istiyoruz. İnşallah bu parlamento karar verir, partilerimiz bir araya gelir, ülkemize ve demokrasimize yakışmayan bu anayasayı da değiştiririz. O zaman tabii daha demokratik bir ülke oluruz.''
-''BİRİLERİNİN TERÖRÜ SAVUNMA LÜKSÜ YOK''-
Tasarının tümü üzerinde AK Parti grubunun görüşlerini dile getiren
Adana Milletvekili Ali Küçükaydın, terörün sadece operasyonel faaliyetlerle önlenemeyeceğini ifade ederek, hükümetleri döneminde yapılanları anlattı.
Kurulan müsteşarlığı gelinen noktada bir ihtiyaç olarak gördüklerini belirten Küçükaydın, bunun koordinasyon için gerekli olduğunu söyledi.
Küçükaydın, teröre karşı mücadeleyi başarıyla sonuçlandıracaklarına inandıklarını kaydetti.
Küçükaydın, BDP'li milletvekillerinin sözlü müdahaleleri üzerine, ''Meclis çatısı altında birilerinin terör örgütünü
savunma lüksü olmamalı'' dedi.