Bahçeli'yi rahatsız eden iddia!

Bahçeli, Turgut Özal'ın zehirlendiği iddialarına da karşı çıktı. Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Cumhurbaşkanı'nı koruyamayacak kadar aciz ve takatsiz bir ülke olmadığını söyledi.

Bahçeli'yi rahatsız eden iddia!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümetin terörle mücadele adı atında yapılan çalışmaların ülkeyi bölme noktasına geldiğini, bu konuda verilen tavizlerin ise Türk milletinden saklandığını iddia etti. TBMM'de partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hükümetin demokratik açılım ve terörle mücadelede uzlaşma arayışlarına karşı çıkan Bahçeli, "Türk milletinin bir ve bütün yaşayabilmesi süreç ilerledikçe daha da zorlaşmakta ve asgari tahammül ve saygı üzülerek ifade etmeliyim ki zafiyet geçirmektedir. Özellikle ikinci dil konusundaki dayatmaları hepiniz yaşayarak görüyorsunuz. Ve hatta Türkçe'nin, tarifi yapılan bir coğrafya parçasında, ikinci dil olarak kullanılacağına dönük küstahça ve aşağılık ifadelere şahit oluyorsunuz. Dilini eğitimde, mahkemede, sağlıkta ve her alanda kullanan alt kimlik unsurlarının, millet olmasının ve sonucunda kaçınılmaz olan siyasi bağımsızlıklarının önüne nasıl geçileceğiyle ilgili bir değerlendirmesi olan hali hazırda var mıdır? Sosyolojik ufalanma riski şaka ya da bir vehmin ürünü değildir. Demokratikleşme ve özgürlük adına bunu alkışlayan bedbahtlar ise nasıl bir karanlığın ve bunalımın yaklaşmakta olduğunu göremeyecek kadar ahlaklarını ve seciyelerini kaybetmişlerdir. Alt kimliklerin duygusal boyut kazanması, öncelikle Başbakan Erdoğan'ın ve hükümetinin kirli politikaları sonucunda gerçekleşmiştir. Ve süreç hızlanmıştır. Bölücü talepler ise şantajların gölgesinde yoğunlaşmaktadır. Nitekim 'Demokratik Türkiye, özerk Kürdistan' beklentileri eşliğinde, milletimizi ve devletimizi parçalayacak öneriler, hükümetin hoşgörülü tutumundan dolayı gemi azıya almıştır." diye konuştu. ÖZAL'IN ÖLÜMÜ Bahçeli, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın zehirlendiği iddialarına da karşı çıktı. Geçmişte tereddüt uyandıracak bazı olayların ve şüpheli vakaların bugüne taşınarak tartışılmasının doğru olmadığını ileri süren Bahçeli, son günlerde, 1990'lı yıllarda yaşanılan ve üzerinde kuşkular bulunan bazı olayların tekrar ısıtılıp gündeme taşındığını söyledi. Bunların başında Özal'ın ölümüne dair iddialar olduğunu ifade eden Bahçeli, "Başta ailesi olmak üzere, rahmetli Özal'ın bir suikasta kurban gittiğine dönük beyanatlar ve görüşler sürekli olarak dillendirilmektedir. Bahsedilen kişinin, 17 Nisan 1993 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyorken hayata veda etmesi ve ölüm şekli üzerindeki esrar perdesinin aralanamamasının iddia edilmesi bizim konuya dair bakışımızı etkilemektedir. Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı'nı koruyamayacak kadar aciz ve takatsiz bir ülke değildir. Çankaya Köşkü, mütareke döneminin işbirlikçi sarayı gibi çaresiz, güçsüz ve zavallı bir mekân olmamıştır. Bu tartışmaların son bulması için, yürütülen soruşturma bir an önce sonuçlandırılmalı ve milletimizin kafasında oluşan soru işaretleri ortadan kaldırılmalıdır." ifadelerini kullandı. Bahçeli, Abdullah Öcalan'ın Özal'ın ölümünü ilişkin sözlerini hatırlatarak, "İmralı canisinin, rahmetli Özal'ın ölümüyle ilgili yorum yapması ve Hakk'a kavuştuğu aynı günde kendisiyle görüşüleceğini dile getirmesi ilginç ve manidar bir durumu da ortaya çıkarmıştır. Yani burada, terör konusuyla Özal'ın ölümü ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Lütfen dikkat buyurunuz, geçmişte PKK terörüyle müzakere arayışları ve görüşme ortamlarının tesisi için gösterilen yoğun gayret, deyim yerindeyse rahmetli Özal'ın ölümüne neden olmuş gibi bir izlenim ortaya çıkmıştır." dedi. "HÜKÜMET TÜRKİYE'Yİ BU ŞAİBELERDEN KURTARMALI" Bahçeli, uçağı şüpheli bir şekilde düşen dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in ölümüne ilişkin ise şunları söyledi: "Terörün tırmandığı bir dönemde Jandarma Genel Komutanlığı görevini icra eden bu değerli şahsın, bir uçak kazasında ölmesi, doğal olarak bazı kuşkuları beraberinde doğurmuştur. Terörle mücadele hedefine gölge düşürmeden ve dedikoduların önüne geçmek maksadıyla rahmetli Eşref Bitlis'in ölümüyle ilgili tereddütler de ivedilikle giderilmeli, konu bütün yönleriyle açığa kavuşturulmalıdır. Geldiğimiz bugünkü aşamada, AKP hükümetini, bu iki önemli mesele üzerine kararlılıkla eğilmeye davet ediyorum. Ve hükümette yer alan bir başbakan yardımcısına düzenlendiği iddia edilen suikast girişiminin ise gerçek olup olmadığının ve bu konuda hangi bilgi ve belgelere ulaşıldığının da bir an önce açıklanması gerektiğine inanıyorum. Türkiye'yi bir ara en üst düzeyde meşgul eden ve kozmik odalara girilmesinin de gerekçesi olan bu suikast iddiasının, ne boyutta olduğunu milletimiz bilmelidir ve aynı zamanda da gerçekleri öğrenmesi hakkıdır. Türkiye bu şaibelerden kesin olarak kurtulmalıdır. Karanlık mihrakların operasyon arenası olmaktan sıyrılmalıdır." YARGI KONUSU Bahçeli konuşmasında Anayasa değişikliği kapsamında yeniden şekillenen Anayasa Mahkemesi ve HSYK seçimlerine de değindi. Bahçeli, yargının siyasallaştığını iddia etti. "Türkiye, Başbakan Erdoğan patentli bir yargı kuşatması ve kriziyle karşı karşıyadır." diyen Bahçeli, "Yargının siyaset yörüngesine oturtulması ve AKP zihniyetinin adalet mekanizmasında egemen kılınması için sürdürülen sistemli çabalarda yeni ve ileri bir aşamaya geçilmiştir." görüşünü dile getirdi.
<< Önceki Haber Bahçeli'yi rahatsız eden iddia! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER