MHP yönetimini açıktan eleştirmesiyle dikkatleri üzerine çeken ve partiden
ihraç edilen
Arslan,
referandumdan çıkan sonucun, insanların vicdanlarının sesini dinlemeye yettiğini ifade etti.
Birlik ve beraberliğin, parti kavgalarından daha önemli olduğuna inandığını belirten Arslan, "
Türkiye'de artık
demokrasi kültürü gelişiyor, toplumun siyasetçiye ve idareciye bakış tarzı da gelişiyor. Bunu göremeyen siyasetçiler yok olmaya, toplumun gerisinde kalanlar, topluma önderlik yapmayı kaybetmeye
mahkumlar." dedi.
Anayasa değişiklik paketinin,
AK Parti projesinden çok, millet projesi olduğu için farklı partilerden oy yüzdesi yüksek bir kesimin, projeye
destek verdiğini hatırlatan Arslan, şöyle konuştu: "Sandıktan çıkan yüzde 58'lik '
evet' oyu, yüzde 42'lik 'hayır' diyenlere ciddi bir ikaz anlamı yüklüyor. Referandumda projenin öncülüğünü yapan AK Parti'nin de dikkatli olması ve bu anayasal değişiklikleri toplumsal manada milletin değer yargılarına yönelik milli birlik ve beraberliği bozmadan devam ettirmesi yönünde de bir uyarı misyonu yüklemiştir. Bu projeye destek veren, bizim gibi düşünen
ülkücü arkadaşlarımız ve milliyetçi arkadaşlarımız, devletin bekasını milletin birlik ve beraberliğini birinci derecede görev bildikleri, önemsedikleri için desteklemişlerdir. Yoksa, ne MHP'ye muhalefet yapmak, ne de AK Parti'yi veya başka bir partiye şirin gözükmek için destek vermediler."
"MHP YÖNETİMİ ERDEMLİK GÖSTERİP, İSTİFA ETMELİ"
Samsun İl Genel
Meclisi
Bağımsız Üyesi Sabri Arslan, referandum sonucunda CHP'nin tabanını toparlarken, MHP'nin tabandan koptuğunu, bu durumdan parti üst yönetiminin ciddi
ders çıkarması gerektiğini söyledi.
Referandum süreci ve neticesinde bilhassa MHP'nin her halükarda kaybeden bir pozisyona büründüğünü kaydeden Arslan, "MHP'yi yönetenlerin ne kadar yanlış yaptıklarının farkında olmaları, yönetememenin gereği olarak acilen bulundukları görevi bırakmaları gerekir. Bunun demokratik bir erdem olduğunu belirtmekte fayda görüyorum." diye konuştu.
AYDIN: "SAĞDUYULU HALK MANİPÜLASYONA BOYUN EĞMEDİ"
Referandumda 'evet' oyu vereceğini açıkladıktan sonra MHP Lideri
Devlet Bahçeli ve parti teşkilatları tarafından hem eleştirilip hem hakaretlere maruz kalan MHP Samsun eski
Milletvekilli
Ahmet Aydın da yapılan değişikliğin
ülke için yeterli olmadığını ama bu değişikliklerin diğer anayasayı değiştirmek için ön ayak olduğunu söyledi. Referandum tahminlerinde yanılmadığını belirten Aydın, şöyle dedi:
"Yüzde 60 civarında bir 'evet' oyu bekliyordum. Başta AK Parti olmak üzere diğer sağ partilere mensup insanlar 'evet' oyu verdiler. Türkiye'nin geleceğinin birinci
sınıf demokrasiden geçtiği büyük insan kitleleri tarafından idrak ediliyor.
Milliyetçi muhafazakâr tabana sahip partilerin tereddütsüz bu anayasa değişikliğine 'evet' demesi gerekirken, partilerin üst yönetimini ele geçirmiş, gaspçı yöneticileri tarafından bu partilerin milliyetçi muhafazakâr kitlesini manipüle edilerek 'hayır' demeye zorlandı. Ama
seçmenlerin sağduyusu büyük çoğunluklar bu manipülasyonları gördü, çözdü ve
boyun eğmeyerek 'evet' dedi. Geçmişte 40-50 yıl bu seçmen kitlelerini nasıl aldattıklarını
Demirel ve
Cindoruk gibi politikacılar nezdinde gördüler. Bunlara benzer diğer partilerin başındaki, seçmeniyle hiçbir ilgisi olmayan düşüncelere sahip, yani manipülasyoncuları fark ederek tavrını 'evet'ten, demokrasiden ve değişimden yana koydular."
"BAŞKANLIK SİSTEMİ KAÇINILMAZ OLDU"
MHP Samsun Eski
Milletvekili Ahmet Aydın, zorlu referandum sürecinden sonra dar bölgeli çoğunluk sistemi ile
seçimlerin yapılabileceği ve Türk milletini en çok yakışacak ve faydalı olacak
başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğine dikkat çekti.
'Bundan sonra partiler yasası, seçim yasası gibi yeni yasalar ve
başkanlık sistemine uygun değişiklikler yapılmalıdır' diyen Aydın, "Peygamber Efendimiz'in (SAS) 'ümmetim dalalette
ittifak etmez.' sözüne uygun olarak, milleti çoğunluğu ile seçilen başkan ve dar bölgeli
seçim sistemi ile dar bölgede
halkın bilerek ve isteyerek seçeceği parlamenterlerle Türkiye daha iyi idare edilecek. Geçmişteki bazı
koalisyon dönemlerinde görülen yanlış insanların, hırsızların ve bölücülerin
bakanlık makamlarına kadar yükselmesinin önüne geçilecektir. Bazı cumhurbaşkanlarımızın yaptığı gibi
Çankaya Köşkü'nden dışarı çıkmadan 7 yıl ülke yönetmek gibi ucube durumlar ortaya çıkmayacak. Türkiye hem içeride iyi yönetilirken, dünyada da en yüksek düzeyde temsil edilecek diye düşünüyorum." ifadelerine yer verdi.
SEZER: DEMOKRASİ YOLUNDA ÖZLENEN BİR SONUÇ ALINDI
Samsun'un
Bafra ilçesine bağlı Çetinkaya Belde Belediye Başkanı Hadi Sezer ise referandumda millet olarak beklenen sonucu almanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
12 Eylül'de 'evet' oyu vereceğini açıkladıktan sonra, MHP'den ihraç kararına karşın
istifa ederek bağımsız belediye başkanı olan Sezer, referandum sonuçlarının ülke için hayırlı olmasını diledi.
Referandumda alınan yüzde 58'lik 'evet' sonucunun ülke için hayırlara vesile olmasını dileyen Sezer, "Bizim partiye rağmen, demokratik duruşumuz baştan beri belliydi. Yapılacak güzelliklerden ülkemiz faydalansın demiştik. Bu duygu, düşünce içinde özlenen neticeye vardık. Bu sonuçtan, başta MHP üst yönetimi olmak üzere tüm teşkilatların ders çıkarmasını
ümit ediyorum." açıklamasında bulundu.