Ülkücü hareketin 12
Eylül darbesi ardından büyük zulümlere uğradığını hatırlatan Yusufiyeli
Ülkücüler Derneği Başkanı
Hasan İlter, "Benim çektiğim acıların, işkencelerin, gördüğüm maddi manevi baskıların hesabını kim verecek?" diye sordu. Reforma
destek amacıyla darbe mağduru
ülkücüler adına geçtiğimiz hafta sonu yayınlanan
deklarasyona öncülük eden Avukat
İrfan Sönmez de, "Deklarasyon her milliyetçinin
imza koyacağı fikir ve düşünceleri barındırıyor." ifadesini kullandı.
Manisa ülkücüler davası sonucunda 11 yıl
hapis yatan Sönmez, 'CHP'nin devletini mi yoksa milletin devletini mi istiyoruz?' sorusunu gündeme getirerek, "Milletin devletini istiyorsak, milletin önüne konulan engelleri kaldıracak her düzenlemeye destek olmak zorundayız. Şehidine, mağduruna, mazlumuna zavallı diyen bir lideri, Türk milletinin vicdanına
havale ediyorum." diye konuştu.
Ülkücü camianın tanınmış isimlerinden eski milletvekili Ökkeş Şendiller de deklarasyonla cuntanın hazırladığı bir anayasaya karşı tepkilerini ortaya koyduklarını belirtti. Şendiller, "
12 Eylül zulmünü hücrelerde yaşamayanların söyleyecek şeyleri olmayabilir ama bizim var." ifadesini kullandı. Eski
MHP Konya İl Başkanı
Muzaffer Onüçyıldız ise, "Bizim öğrendiğimiz ülkücülükte milletin menfaati, parti ve siyasetin önünde gelir." dedi. Dönemin
Ülkü Ocakları başkanlarından,
Balıkesir ülkücüler davasında yargılanıp 12 yıl hapis yatan
Ahmet Ulu, "Biz parti taassubundan ziyade,
ülke menfaatlerini göz önünde tutuyoruz. Kime yarar veya kime yaramaz diye bağnaz bir düşüncede değiliz. Geri adım atacak insanlar da zaten olmadık. Doğru bildiğimiz yolumuza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
Konya ülkücüler davasından 10 yıl hapis yatan Hasan Kıvrak ise şunları kaydetti: "Ülkücülük, kimsenin tekelinde değildir. Ülkücüler de birilerinin yuları takıp istediği yere çekeceği kişiler değildir. Hayatını, hürriyetini, her şeyini bu yolda kaybetmiş insanların sözcülüğünü yapıyoruz biz." ZAMAN