MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, bazı dava süreçleriyle ilgili uygulamaları, Fethullah Gülen Hocaefendi'yi ve gönüllüler hareketini töhmet altında bırakacak iddialarda bulunması ve cemaatin faaliyetlerini askıya alması yönündeki açıklamasına siyasilerden tepki geldi. Siyasetçiler, Bahçeli'nin açıklaması ile şoke olduklarını ifade ederken, bunun ne Türkiye ne de dünya gerçekleri ile örtüşmediğini ifade ettiler. Siyaset dünyası TBMM'de grubu bulunun bir muhalefet partisi genel başkanının, böyle bir açıklamayı hangi amaçla yaptığına anlam veremezken, Bahçeli'nin suç örgütlerinden esirgemediği şefkati sivil toplum örgütlerine çok gördüğüne işaret ettiler. Milletvekilleri, dünya çapında Türkiye ve Türkçe'nin bayraktarlığının, ülke sevdalılarıyla nasıl bir sorunun bulunduğunu anlamakta güçlük çektiklerini vurguladılar. Toplumda infial uyandıran Bahçeli'nin yaptığı açıklamaya, siyasilerin verdikleri tepkiler şöyle: Suat Kılıç (AK Parti Grup Başkanvekili): "Doğrusu Sayın Bahçeli'nin açıklamalarına inanamadım. Ortaya koyduğu beyanlar Türkiye'nin iç siyaseti, toplumsal dinamiklerle örtüşmeyen bir siyaset adamının kara propagandalara alet olmaması gereken beyanlar olarak gördüm. Türkiye'de muhalefet partisi grubunun liderinin, kara propaganda örneklerinin etkisinde kalması, söylemlerini bu kadar inandırıcı bulması son derece yanlış olmuştur. Kendi arkasına dönüp baksa, milliyetçi camianın bile yapmış olduğu açıklamaların arkasında durmuyor. Kendi partilileri bile katılmayacak. Bahçeli'nin, suç örgütlerinden esirgemediği şefkati, Türkiye'nin sivil toplum gönüllülerinden esirgemiş olması son derece kaygı verici bir durumdur. Türk insanı bu beyanları ciddiye almayacaktır. Türkiye'nin demokratikleştiği dönemde bu beyanlar halkın zihninde hiç bir zaman unutulmayacaktır. Türkiye'nin sivil ve sosyolojik gerçeklerini bilmeden bu açıklamaları yapıyor. Bu düşüncelerin sahibi olan bir genel başkan Türkiye'de nasıl siyaset yapıyor. Hükümete ortak olsa bu düşüncelerini hangi araçlarla hayata geçirmeyi düşünüyor? Bu okullar ve paralelindeki hizmetler tamamen Anadolu insanının özvarlığı ile hayata geçirdiği kurumlardır ve eğitim faaliyetleridir. Halkımızın değer verdiği şahısların günlük politikaya malzeme yapılmaması gerekir. Bunun faturası ağır olacak onlar açısından. STK'lara siyasilerin katkı vermese gerekirken 'durdurun' çağrısını hukuk ve demokrasi ile açıklamak mümkün değil. MHP, CHP çizgisinin de ötesinde." İbrahim Hasgür (AK Parti İzmir Milletvekili): İlk duyduğumda şoke oldum. Neyi kastettiğini anlamak gerçekten çok zor. Hocaefendi'nin hizmetleri aslında ülkücü camianın yapmak istedikleri ile örtüşen bir harekettir. Acaba Bahçeli, 'bunları bıraksın' demekle acaba hangi çizgiden bahsediyor, kendisi hangi çizgiye gelmiştir? Yani milliyetçiliği ulusalcılığa evirmeye mi çalışıyor. Kendisini gözden geçirmesi lazım. Bugün artık Ergenekon ile kolkola olan bir MHP var. Yarın bu gidişatın kendilerine ulaşacağı gibi bir telaşın içinde. Bugüne kadar MHP'nin oyları eriyor. Barajın altına inerse büyük başarı kazanmış olur. Üniversiteden hocası Yalçın Küçük'ün tavsiyeleri ile gidip İP'de siyaset yapar. Ağır kelimesi bile hafif bile kadar. Rahmetli Başbuğ, bizim senelerden beri hayallerini kurduğumuz işleri başarmışsınız." Mehmet Emin Ekmen (AK Parti Batman Milletvekili): "Bahçeli'nin yaptığı açıklamayı hayretle karşıladım. Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden birinin, dünyanın dört bir yanında Türkçe öğretilmesi, Türk bayraktarlığını yapan okullarla ne derdi olabilir anlayabilmiş değilim. Özellikle, faaliyetlerini durdursun, dünya siyaset literatürüne geçecek bir ifade. Bu insanların yaşam tarzı bu çünkü, bunu, bir meslek olarak bedel karşılığında bunu yapmıyorlar. Hayatlarını bu yola adamışlar hayat tarzı haline gelmiş onların. Yaşamayı durdursun demek gibi bir şey bu. Hayatın kendisi olan bir hareket. Eşyanın ve yaşamın tabiatına aykırı. Bu, muhtemelen olaylara bakış açısını ortaya koyma adına önemli bir ipucu veriyor. Hangi parayı vererek insanları Etiyopya'ya Moritania'ya gönderebilirsiniz ki? Bu hareketi algılayabilmiş değilim. Milyonlarca insan bu hareketi takdir ediyor. MHP, 12 Eylül'de hata yaptığını, toplumu çözemediğini, hatta milliyetçi camianın kodlarını bile çözemediğini gösteriyor. Sıradan bir Anadolu insanının, bir Türkiye ve Türkçe sevdalısı insanlara yönelik bu andıcının hesabını soracağını düşünüyorum." Osman Kılıç (AK Parti Sivas Milletvekili ve MEB Eğitim Komisyonu üyesi): "Eğitimci bir insan olarak, eğitime yapılan hizmet hiçbir zaman israf değildir. Eğitim faaliyetlerinin durdurulmasını istemek gerçekten kabul edilecek bir durum değildir. Türkiye, dünyadaki yerini alacaksa ancak eğitim sayesinde olur. Bu talep, akıl ve mantıkla bağdaşmaz. Fethullah Gülen Hocaefendi dürüstlüğü, ahlakı ve vatanperverliği ile rüştünü ortaya koymuş bir insan. Türkiye'nin ismini dünyaya duyuran bir kanaat önderidir. Kurtuluş Savaşı'nda Meclis bile kapanmamıştır. Nasıl olur eğitim faaliyetlerinin durması?" Yahya Akman (TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Şanlıurfa Mv.): "Sayın Bahçeli'nin bu çağrısına katılmak mümkün değil. Dünya çapında insanlığa hizmet eden ve Türkiye'yi dışarıda temsil eden gönül elçilerini ancak tebrik ve takdir edebiliriz. Açıklamaları sanki illegal bir örgüt varmış gibi töhmet altında bırakıyor bu insanları. Talihsiz bir açıklama olmuştur. Partisini barajın altına itmek için var gücü ile çalışıyor sanki. Bahçeli, Sayın Gülen'i günlük siyasete alet etmek istiyor. Sapla samanı karıştırıyor." Ahmet Ersin(CHP İzmir Milletkvekili): "Ahmet Ersin (CHP İzmir Milletkvekili): "Fethullah Gülen'in sadece Türkiye'de değil dünyada çok sayıda seveni bulunuyor. Gülen Hoca, milliyetçi bir insandır. Dini çevreler tarafından sevilen ve saygınlığı olan bir kimliktir. Sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda dünyada da saygınlığı olan biri. 12 Eylül referandumu çağrısı nedeniyle siyasi hedef haline geldi. Belki onun için her şey ona mal ediliyor. Kitap toplatma ve Ergenekon davası ondan biliniyor. Sayın Bahçeli'nin 'cemaat faaliyetlerini durdursun' ifadesi doğru değil. Mesela, okulların kapatılması söz konusu olamaz. Türkiye'de cemaatler ve tarikatlar var. Herkes kendi inancını yaşar. Bunlara kimsenin karışma hakkı olamaz. Gülen cemaati de kendi inancını yaşasın. Buna bir engel yok. Bu okulların kapatılması gerektiğine inanmıyorum. Topluma, insanlara ve insanlığa bir hizmettir. Bu kadar ileri gitmeye gerek yok bence. Eğitim hizmetlerine bu kadar katkısı olan bir şahsın siyasi hedeflerle eleştirilmesi doğru değildir."