Metropoll'ün araştırmasının sonuçları şöyle: Ak Parti kapatıldığı takdirde Tayyip Erdoğan'ın desteklediği partiye oy vereceklerin oranı yüzde 48.8. Bugün seçim olsa Ak Parti'nin alacağı oyun oranı yüzde 44.6. Yine, Metropoll'ün araştırmasına göre bugün yapılacak bir seçimde ÇHP'ye yüzde 12, MHP'ye yüzde 6.6 oy çıkacak. Metropoll araştırmasında yüzde 20 civarında bir "Kararsız" oy söz konusu, bu oylar da dağıtıldığında Ak Parti'nin oy oranı yüzde 50'nin üstüne çıkıyor. Bir başka kamuoyu araştırması, dünkü Radikal'e yansıdı. Credit Suisse için A & G şirketinin yaptığı araştırmaydı bu. Bu araştırmada Ak Parti oyları, yüzde 28.1, CHP 13.7, MHP 12.1.gözüküyor. Ancak 24-25 Mayıs tarihlerinde yapılan bu kamuoyu araştırmasında kararsız oy yüzde 29.3 gibi bir hayli yüksek oranda. Araştırma kuruluşu, kararsız oyları dağıtmış ve şöyle bir sonuca ulaşmış: Ak Parti: 39.7, CHP: 19.4, MHP: 17.1, DTP: 6,5, SP: 3,4 DP: 3,3, DSP: 3,1 Bu kamuoyu yoklamalarının değerlendirmesinde ilk akla gelen şey, "güvenilirlik" konusu. Bir kere ortaya çıkan sonuçların farklılığı sonuçların güvenilirliğini tartışmalı hale getiriyor. Arada Ak Parti açısından 10 puanlık bir fark, MHP ve CHP açısından benzeri bir görüntü var. Metropoll'de CHP ve MHP çok az, A&G'de Ak Parti düşmüş, özellikle MHP çok yükselmiş gözüküyor. Yine A&G'de kararsız oy oranının yüzde 30'a dayanması anlamlı. Kararsız oyların çokluğu, siyasi hayatın belirsizliği ile bağlantılı. Dağılımını yaparken yaşanan konjonktüre dikkat etmek gerekiyor. Ak Parti hakkında sürmekte olan kapatma davası hem Türkiye için, hem bizzat Ak Parti için siyasi belirsizlik anlamına geliyor. "Bugün seçim olsa..." diye bir soru ile seçmen önüne vardığınızda insanların "Ak Parti" diyebilmeleri, ancak Ak Parti benzeri ve muhtemelen Tayyip Erdoğan'ın destekleyeceği bir parti söz konusu ise mümkün olacaktır. Metropoll araştırmasında CHP ve MHP oylarının çok düşük çıkması gerçeği mi yansıtıyor? Tartışılabilir ama bu kadar düşük bir oran olabileceğini sanmıyorum. A&G'nin araştırmasında Ak Parti'nin oylarının düşüklüğü de bana göre gerçekçi değil. A&G, burada kararsız oyların oranının yüksekliği ile kendi kendisini sağlama almış gözüküyor. Kurum kararsız oylar için bir dağılım yapmış, ama bu ne kadar gerçekçi ve hangi süre için geçerli sorusunu sormaya mani olamıyor. Bu sonuçlar için işaret edilmesi gerekli birkaç husus daha var: -Şu sonuçlar bile Ak Parti veya yerine kurulacak ve Erdoğan'ın desteklediği parti için tek başına iktidarı işaretliyor. Metropoll yüzde 50, A&G yüzde 39 küsur oy gösteriyor ki, bu her halükarda tek başına iktidar demektir. -Ak Parti bu oy nispetleriyle, peşinden gelen en yakın partinin (mesela CHP'nin) en az iki katı oy almış gözükmektedir. Bu da Ak Parti ve diğerleri arasındaki toplumsal kabul ilişkisinin farkını ortaya koymaktadır. -Bu oy oranları, AK Parti dışındaki iktidar alternatiflerini çok problemli hale getirmektedir. Ak Parti olmazsa, Türkiye'nin önüne bir CHP - MHP koalisyonu ihtimali çıkmaktadır. Bu ihtimalin Türkiye için faydası ve zararına ilişkin değerlendirme ayrı, ama sırf seçmen tercihi açısından bu ihtimalin etkisi ne olur, sorusu sorulacaktır. Bir kere böyle bir ihtimalin CHP oylarını da MHP oylarını da etkileyeceği ve bu etkinin pek de olumlu olmayacağı tahmin edilebilir. Hem CHP tabanında hem MHP'ye oy verecekler arasında bu ihtimalin kuşku doğuracağı muhakkaktır. Bu da en azından "kararsızlık" noktasında bulunanların eğilimini etkileyecektir. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde "Ya MHP'ye, ya CHP'ye" çağrıları ve sonra gelen "hüsranlar" unutulmuş olamaz. Bir de şu: MHP şayet oyunu artırmışsa, herhalde bu, CHP çizgisinde gözüken politikalar sebebiyle olmuş olamaz. Tam aksine, MHP'ye puan kazandırdığı tahmin edilen çıkışlar, Cumhurbaşkanlığı ve Başörtüsü ile ilgili olanlardır. Bu da gelecekte bir CHP - MHP koalisyonu ihtimalini, bugünkü oy tercihlerinde negatif bir unsur haline getiriyor. -Bütün bu bilgiler - değerlendirmeler ışığında istikrar açısından bakıldığında en iyi durum Ak Parti'nin kapatılmamasıdır. Şayet Ak Parti kapatılırsa istikrara en yakın ihtimal, Erdoğan'a bir şekilde yakınlığı hissedilen ve Ak Parti ekseninde kurulacak olan partidir. Ondan ötesi "Ya tutarsa..." mantığı içinde oluşacak koalisyonlardır. Bakalım Türkiye'nin derin aklı ülkeyi nerelere sevk edecek? AHMET TAŞGETİREN/BUGÜN