Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Iğdır İl Yönetimi’nden Cengiz Kaya’nın yazdığı istifa dilekçesiyle çalkalanıyor. Geçmişte, 10 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 9 yıldır partide aktif siyaset yapan Kaya, sert bir özeleştiri mektubuyla partiden istifa etti. Star Gazetesi'nin haberine göre, BDP’yi “seçmeli taziye partisi” olarak niteleyen Kaya, yapılan usulsüzlükler ve yolsuzlukları ise tek tek örnekleriyle anlattı. İstifa mektubunda, Uludere’de hayatını kaybedenler için toplanan mevlid paralarına el konulmasından, Van depremi için yapılan yardımların eşe dosta dağıtılmasına, parti yöneticilerinin çocuklarını torpille işe yerleştirilmesine kadar ağır ithamlar yer alırken, yapılanları “Kürt halkına ihanet” olarak niteledi.
Yolsuzluk ve haksızlıkları anlattı
BDP Iğdır İl Başkanlığı Halkla İlişkiler Sorumlusu Cengiz Kaya’nın istifa mektubu ve içinde anlattıkları BDP’de deprem etkisi yaptı. İstifa mektubunda, BDP’de yaşanan yolsuzluklar, usulsüzlükler ve hukuksuzluklar bir bir gözler önüne seriliyor. İstifa dilekçesine, “Halkımızın dört bir yanda ayağa kalktığı dönemde ben istifa dilekçemi yazmanın ezikliği içindeyim” sözleri ile başlayan Kaya, partide yaşanan yolsuzluk, kayırma gibi olaylara isyan ederken, partinin stratejisiyle ilgili de sert eleştirilerde bulundu.
Cengiz Kaya, her fırsatta Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia eden partinin ise amacından nasıl uzaklaştığını ilginç bir benzetme ile ortaya koldu. BDP’yi “seçmeli taziye partisi” olarak tanımlayan Kaya, “Her zaman diyorum şimdi de diyeceğim. Bizler bir seçmeli taziye partisiyiz. Tanıdığımız, hatır gönül olduğu taziyelere koşarak gidenlerdeniz. Bu da şu demektir; bizler halkımız için değil, kendi menfaatlerimiz için hatta halkın 80 yıllık emeğini peşkeş çekmek için çalışıyoruz. Zaten bu gidişle, bu ilde bizim kazanmamız artık çok zordur” ifadelerine yer verdi.
Deprem yardımları peşkeş çekildi
Daha önce de istifa ettiğini hatırlatan Kaya partideki yolsuzluklardan en çarpıcısını şöyle anlattı: “Van depremzedelerinin komisyon başkanıydım. Buradaki yardımların çarçur edip ve kendi yakınlarına dağıtmak, aynı zamanda orada 60 ailenin buraya getirip bahara kadar bakacaktık. Onu engellediler.” Uludere’de bombardıman sonucu hayatını kaybeden 34 kişi için toplanan Mevlit paralara el konulduğunu anlatan Kaya, bu tip onur kırıcı davranışlarda bulunan parti yönetimine halkın destek vermeyeceğini belirtti.
BDP’de ‘akraba-torpil’ çarkı var
Partideki ‘akraba torpilini’ örnekleriyle anlatan Kaya şunları yazdı: “İl Başkanı kendi çıkarları için yemin etmiş, eşine çalışıyor. Kızını belediyeye (BDP’li) koydu. Oğlunu kendi unvanını kullanarak, TEDAŞ’ta mühendis olarak yerleştirdi. İsa Yıldırım (Başkan yardımcısı) oğlunu belediyeye koydu. İl yönetiminde Salih başkan ve İsa Yıldırım yalnız kaldı. Onlar da istediklerini yaptılar. Örneğin, ben il yönetiminde halkla ilişkiler bölümünden sorumlu olduğum halde, hala karar defterimizde benim tek bir imzam yoktur.”
Kürt halkına ihanet ediyoruz
Kaya, mektubunda BDP’yi halka ihanet etmek’le suçluyor: “İhanet sadece, yoldaşını veren, değerleri teslim etmek değildir. Biz burada binlerce insanımızı düşmanımızın saflarına kattık. Şahsım adına halkıma ihanet edenlerle hareket etmek değil, halkımın yararına onlarla birlikte onurlu bir yaşamı yaşamak istiyorum. İstifamın nedeni; halkımıza, değerlerimize ters ve ihanet düzeyinde yaşanan sorunlardan kaynaklanan olumsuzluklardandır.”
MEVLİDİ BİZİ?LANETLEYEREK?TERKETTİLER
CENGİZ?Kaya, Uludere’de ölenlere mevlit okutmak için halktan toplanan paraların iç edildiğini anlattı. “Şehitlerin mevlidine bile el koyan bir yönetimle nasıl başarılı olunur?” diye soran Kaya, “Roboski şehitlerimizin onuruna her ilimizin mevlit vermesi sonucu biz de mevlit verdik. Halkımıza verdiğimiz yemeğin yarısına el koydular, 250 yemek verildi. Yani 600 yemek vereceğimize, 250 yemek verdik. Halkımız bizi lanetleyerek terketti çadırı. İsa Yıldırım ve Mehmet Doğan arkadaşımızdan hiçbir hesap sorulmadığı için ben de istifa dilekçemi vermiştim. Bu bir onur kırıcı davranış karşısında halk nasıl bizimle beraber olur?” dedi.