Problem ortaya çıktığında da yanlışını tashih edemedi, süreci iyi yönetemedi. YSK,
TC kimlik numarasının nüfus cüzdanlarında bulunmasını istiyor ve aksi takdirde vatandaşın
oy vermesinin mümkün olmadığını söylüyordu.
Diyelim ki bu doğru, o zaman YSK niçin bu hayatî konuyu
seçime iki hafta kala açıkladı? Üstelik yaptıkları açıklama sessiz sedasız diyebileceğimiz bir şekilde kendi internet sitesinden duyuruldu. Milyonlarca
seçmen, YSK'nın internet sitesini okumak ya da o sitedeki duyuruları rutin haber yapan TRT'de görme imkânına sahip olmayabilir. Mahallî seçimlerin 29 Mart'ta yapılacağı yıllar öncesinden belli. Ancak YSK, seçim sabahı milyonlarca insanı şoke edecek bir talebi kamuoyuna iki hafta önce derin bir sessizlikle duyuruyor; bunun makul bir izahı yok.
'
Nüfus cüzdanında TC kimlik numarası olmayanlar oy kullanamayacak' kararından sonra bütün partiler bir araya geldi ve YSK'yı ziyaret ederek, bu konudaki talebin yumuşatılmasını istedi. Manzara gayet açık: Vatandaşın seçime on gün kala bu
sürpriz talebi yerine getirmesi mümkün değil. Nüfus müdürlükleri önünde binlerce insan kuyruğa girdi. Bu aşamada Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül devreye girdi ve YSK Başkanı ile görüştü. Sonuç ne: YSK dediğim dedik diyor; sadece talebini biraz daha yumuşatıyor.
Sorun çözüldü mü?
Hayır
298 sayılı kanunu yapanlar diyor ki: 'Biz bu
yasayı YSK'nın anladığı manada yapmadık.' YSK'nın umurunda değil; adeta 'biz böyle yorumluyoruz' diyorlar. YSK, Türkçedeki 'veya' bağlacının anlamını sündürdükçe sündürüyor ve içinden çıkılmaz bir mantıkla vatandaşın anayasal hakkı olan oy verme özgürlüğünü zora sokuyor. Üstelik şu gerçeği de görmezden geliyor: YSK tarafından gönderilen seçmen kâğıtlarında zaten her seçmenin kimlik numarası var. Bu nedenle, kimliğiyle gittiğinde seçmenin elinde aynı zamanda seçmen kartı bulunuyor ve o kartta TC kimlik numarası görülüyor. Seçmen kartındaki bilgilerle mevcut nüfus cüzdanındaki bilgilerin karşılaştırılması çok mu zor? O halde niçin
oy verme işlemleri bu kadar zorlaştırılıyor?
Bugünkü teknoloji sayesinde bir kişinin mükerrer oy kullanması imkânsız. Seçmen kayıtları, TC kimlik numarası esas alınarak yapıldı zaten. Buna rağmen niçin 'ille de git şu belgeleri getir' deniyor? Halkın iradesinin sandığa yansımasından endişe edenler mi var? Millî iradeyi bürokratik yollarla gölgelemek isteyenler mi var? Görünen o ki; bu dayatma, en çok
Anadolu seçmenini etkileyecek. Doğu ve Güney
doğu'da bazı yerleşim birimlerine kış şartları nedeniyle
ulaşım imkânı yok. Bu seçmenler nasıl
nüfus müdürlüklerine gidip evrak temin edecekler? Açık söylemek gerekirse YSK Başkanı özel bir şirkette
yönetici olsa ve bu tarz bir kargaşaya yol açsaydı işten atılırdı. Siyasî bir kurumun başında olsa
istifa etmeye mecbur kalırdı. Halka bu kadar zorluk çıkarmanın anlamı yok.
Bütün partilerin 'yasa yanlış yorumlanıyor' dediği bir konuda YSK direniyor. Tepki çekince de biraz yumuşuyor ve nüfus kaydı örneğini kabul edeceğini belirtiyor ama bu yetmez.
Partili partisiz, kararlı kararsız bütün seçmenlere sesleniyoruz: OYUNUZA SAHİP ÇIKIN! Bürokratik hilelere
boyun eğmeyin. Bu, bir
demokrasi sınavıdır; inadına sandığa sahip çıkmak gerekiyor!
ZAMAN