Ülkenin ayrışma ve çözülmeye itildiğini belirten BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, büyük yaralar acacak bu durumun kamufle edildiğine dikkat çekti. Kartal, "Bunca yaşadıklarımızı Paralel yapı diye bahane etmeye ve çözüm sürecinde yaşananların üstünü Paralel diye örtmeye gerek yok Millet her şeyi görüyor; Çözüm süreci denen aslında ayrıştırma ve çözülme süreci olan ve ülkemizde önü alınmaz yaralar açacak bu durumu kamufle etmek için paralel yapı bahane ediliyor" dedi.

Kaptan Kartal'ın açıklamasının devamı şöyle: 

"Planlı ve programlı bir şekilde birilerinin çağrısı ile ülkemizin sokakları ateşe veriliyor sonra aynı çağrıyı yapan kişiler sokaklardan çekilin deyince olaylar duruluyor, Türkiye genelinde sokaklara inen 5-10 bin kişi ekranlarda bütün Kürtler sokağa inmiş gibi lanse edilerek Öcalan Kürtlerin "lideridir" vurgusu yapılıyor ve liderliği pekiştirilip affı isteniyor, bundan daha iyi paralel yapı var mı?"

"Allah şahit olsun ki, bölücü bir grubun dışında kalan Kürt kardeşlerimizin kahir ekseriyeti Öcalan'ı lider olarak görmüyor ama ekranlarda Öcalan Kürtlerin "lideri" PKK ise "halk savaşçıları" olarak milletimize empoze edilmeye çalışılıyor. Müslüman Kürt kardeşlerimiz hatta BDP'ye oy verenlerin % 90'ı özerk bir yapı istememektedir. Çünkü onlarda biliyor ki özerklik sonrası Türkiye'den ayrılma gelecektir."

BBP Genel Başkan Yardımcısı Karacan, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasına takipsizlik kararıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Karacan, "Evet ülkemizde yaşayan 80 milyon vatandaşımız, hatta bu rakama Suriye’den gelen kardeşlerimizi de dahil edersek 80 milyon artı bir buçuk milyon biz, buna ilaveten dijital çağda yaşıyoruz, dijital devrimle birlikte görüntülerin ulaştığı herkes 17 Aralık 2013 günü halüsinasyon görmüşüz." dedi.

Bayram Karacan’ın açıklaması şöyle: "Yani bakanın sevgili mahdumunun yatak odasında aslında para kasaları yoktu, bunlar halüsinasyondu. Yine o kasalarda ki paraları saymak için alınmış para sayma makinası da yoktu. Ayakkabı kutuları içerisinde ki dolarlar (4.500.000,00 USD) yoktu aslında. Bir bakanın canlı yayında 'biz istifa ediyorsak, Başbakan’da istifa etsin, biz ne yaptıysak onun talimatlarıyla yaptık.' sözleri de yoktu, hiç olmamıştı, bunlar da bir halüsinasyondu.