Tuncel, Durak'ın aklanması halinde belediye önünde bıyıklarını keseceğini söyledi.
Tuncel, düzenlediği basın toplantısında İçişleri Bakanlığı'nın Durak'la ilgili yürüttüğü ilk incelemenin tamamlandığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu. Türkiye'de son yıllarda ceza hukukunda önemli değişikliklerin yapıldığına işaret eden Tuncel, eskiden polisin gözaltına aldığı zanlıları kısa sürede konuşturduğunu, fakat o devirlerin kapandığını kaydetti.
Aytaç Durak'ın hakkındaki
soruşturma iznine bağlı olarak en az 8 dosyadan
tanık sıfatıyla saatlerce ifade verdiğini hatırlatan Tuncel, soruşturmayı yürütenlerin ''Bunları söylerken korkmuyor musun?" diye sorduklarında "
Allah'tan korkanın başka kimseden korkmayacağı" şeklinde
cevap verdiğini belirtti.
Durak'la ilgili gündeme getirdiği iddiaların birçok kimseye '
şaka gibi geldiğini' dile getiren Tuncel, "Adam hala kendisini
padişah gibi zannediyor. Her gün yalan söylüyor. Arkasında 'hiç yalan söylemedim' diyor. Hayatımda böyle başka bir insan tanımadım." şeklinde konuştu. Makyavel'in "Hedefe ulaşmak için bütün yollar mubahtır" sözünü hatırlatan Tuncel, Durak'ın da bu ruhtan nasibini aldığını savundu. Durak'ın Menekşe köyündeki 72 bin 250 metre karelik arsayı eşi Yıldız Durak'a nasıl aldığını detaylı şekilde anlatan
Mustafa Tuncel, şunları söyledi: "Padişahımız çok adaletli ya... Kendi hanımının buradaki arsasına 4 kat fazla yoğunluk veriyor. Fiyatı da aynı oranda artıyor. Bunu yapan adamda din, iman Allah korkusu olur mu? Bunu yapan adam pişmiş kelle gibi ortalıkta dolaşıyor, 'Her şeyden aklandım' diyor. Biraz
sabır edin. Kimin nasıl aklandığını göreceğiz. Padişah her yerde 'hiç yalan söylemedim' der. Yalan söyler hem kendisi, hem gazetecileri inandırır. Hayatımda hiç
vergi kaçırmadım, diyecek. Ben bu yalanı bütün meclisin huzurunda ispat ettim. Adama soruyorum arsanı kaça sattın? 30 liraya, diyor. Yalan söylediğini biliyorum; aslında 100 liraya satmış. Arsayı tapuda 18 liradan satılmış gösteriyor. Peki bu yalan söylemek değil mi? Hem de devlette. Kim bu adam?
Adana'nın padişahı veya şehrül emini… Bu metrede 12 liranın vergisini kaçırmak değil mi? Ben söylemekten usandım, ama kimse ya anlamıyor veya anlayamazlıktan geliyor."
İçişleri Bakanlığı'nın Durak hakkındaki üç soruşturma konusunda
dava açılması izni verildiğini açıklayan Tuncel, başkana ilişkin araştırma safhasında ise 27 dosyanın bulunduğunu vurguladı. Tuncel, şöyle devam etti: "Bunlar Durak'ın faaliyetleriyle ilgili izne bağlı soruşturmalardır. Bir de izne tabi olmayan suçlar vardır. Bugüne kadar
Aytaç Durak hakkında 117 dava açılmıştır. Ondan sonra bir gazeteci Durak aklandı, diye haber yapıyor. İnsanda Allah korkusu olur. Adam böyle diyor diye gidip, valiliğe sormaz mı? Bana da bilgi için geliyor. Niye? Padişahı saltanatından ettiğim için… Aytaç Durak'ın ipliği pazara çıkarıncaya, davul zurnayla Kürkçüler
Cezaevi'ne gönderinceye kadar, hem O'nun hem gazetecilerin peşini bırakmayacağım. 50 tane ağıtçı kadın tutacağım. İkram için 250 kazan da aşure kaynatacağım. Eğer bu kadar davalardan ve işlediği suçlardan aklanırsa belediyenin önünde kendimi karartacağım. Vasiyetim olsun, benzin üzerime döküp yakacağım."
Durak'la ilgili yürütülen 28 soruşturmadan sadece birisine dava açılma izni verildiği iddiasının 'yalan' olduğunu kaydeden Tuncel, "Bu konuda İçişleri Bakanı Beşir
Atalay imzalı bir tek
belge varsa, getirsin bana… Ben Durak'ın oğlunun
kokainman olduğunu iddia ediyorum. Adam gidiyor kendi metotlarına göre
test yapıyor. Ama ben bunu mahkemede ispat edeceğim. Kokain saç telinden anlaşılır." açıklamasını yaptı.
Kimi zaman gazetecilerle tartışmaya giren Tuncel, Durak'ın kentteki mücavir alanda 5 bin dönümlük alanın 500 bin dönüme denk geldiğini öne sürdü. Durak'ın yaşlandığını ve artık korumaya muhtaç hale geldiğini savunan Mustafa Tuncel, "Ben 'bu adam artık belediye yönetemiyor,
vesayet altına alalım' diye mahkemeye başvurdum. Bana 'Hangi ruh hastanesine gitmiş,
tedavi olmuş…' diye soruyorlar. Kardeşim bunu siz bulun. Eğer göndersinler Ruh Hastalıkları Hastanesi'ne
rapor alabilirse –bir tek askerde kestiğim– ben bu bıyıklarımı keserim. Oğlu her şeyi idare ediyor. Hülle yapıyor. Oğlu belediyeden her birime emir veriyor." iddialarını yineledi.