Zaman'ın dün '
Helikopter'in düştüğü dakikalarda
radarlar kararmış' başlığıyla verdiği haberde,
kazanın hemen öncesinde
Genelkurmay'ın radarlarının karardığı aktarılıyordu. Haber, Genelkurmay'ın soruşturmayı yürüten
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği belgeye dayandırılıyordu.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı
Mustafa Destici, olayda suikast iddialarının güçlendiğini anlatıyor. Destici, şunları söylüyor: "Helikopter kazasında Genelkurmay'ın radarların bozuk olduğunu açıklaması kaza ile ilgili şüpheleri artırıyor. Daha önce
Hava Kuvvetleri Komutanlığı
helikopter kazasının olduğu
bölgenin 74 kilometre etrafında uçuş olmadığını belirtmişti. Ancak bugün 28,5 kilometre yakınında üç tane savaş uçağı uçtuğunu belirtiyor. İster istemez bu çelişkiler bizi rahatsız ediyor. Kazanın suikast olduğuna dair düşüncemizi artırıyor. Biz partice
Muhsin Yazıcıoğlu kazasının
özel yetkili savcılar tarafından araştırılmasını istemiştik. Bugün bu konudaki haklılığımız ortaya çıktı. Hukukun sonuna kadar gidip kazayı çözeceğine inanıyorum.
Devlet Denetleme Kurulu gerçekten çok önemli bir çalışma yaptı. Kazaya ilişkin çok önemli bilgileri gün yüzüne çıkardı. İnanıyorum ki yakın zamanda helikopter kazası tüm unsurlarıyla aydınlatılacak."
RADAR AÇIKLAMASI ŞÜPHELERİMİZİ ARTIRIYOR
Eski BBP Genel Başkanı Yalçın
Topçu, söz konusu gelişmenin çok önemli olduğunu anlatıyor. Genelkurmay'ın şüpheleri artıracak bir açıklama yapmasının, kamuoyunu yaraladığını belirtiyor. Topçu, "Helikopterin düştüğü saatlerde radar
kayıtlarının yok olması da çok tuhaf bir durum. Bununla ilgili, yetkililerle
mahkeme önünde hesaplaşacağız. O saatte o bozukluk nasıl denk gelmiş. Onu da mahkemede izah ederler" ifadelerini kullanıyor.
Genelkurmay Başkanlığı'nın, olay günü ve saatine ait radar görüntülerinin olmamasını açıklamasının, kendileri açısından üzüntü verici bir durum olduğunu anlatıyor. Sivil radarlarda batıp çıktığı belirlenen bir cismin, askeri radarlarda nasıl yakalanmadığını anlayamadıklarını ifade ediyor. Topçu, "Sivil radarlarda, ortaya çıkan bir cismin batıp çıktığını görüyorduk. Biz, 'Bizim hava sahamız sahipsiz mi? Birileri bakıyordur. Sivil radarların gözünden kaçmışsa, askeri radarlara yakalanır" diye düşünüyorduk. Ama neticede, kamuoyunu tatmin etmeyen bu açıklama geldi. Bakacağız, bu radarlar gerçekten
arızalı mı? Yoksa,
toplum vicdanında yüzde 90'la kabul gören '
Muhsin Yazıcıoğlu, bir suikasta mı
kurban gitti?' kanaati doğrulanıyor mu? Zamanla göreceğiz." diyor.
Radarların hepsi aynı anda bozulamaz
Emekli Hava
Binbaşı Mustafa Hacımustafaoğulları: "Olay kaza olmaktan çıktı. TSK'da tüm radar ve konuşmalar kayıt altına alınıyor. Radarların arıza yapması veya kayıtların silinmesi gibi ifadeler,
sabotaj ihtimalini güçlendiriyor. Aynı anda tüm radarların arızalı olması mümkün değil. Bölge, kuzeyde
Sivas Şarkışla, güneyde ise
İskenderun radarları tarafından
kontrol ediliyor. Türkiye'nin çeşitli yerlerine radarlar birbiri üzerine bindirme yöntemi ile yerleştiriliyor. Hava Kuvvetleri'nde kör nokta yoktur. Bir radarın görmediğini diğer bir radar görür. Yani herhangi bir arıza durumunda da olsa bir diğer radar o bölgedeki
uçakları tespit edebilir. Kaza günü uçuş yapan
pilotların ifadelerinin alınması, radarlardan kaybolan uçakların uçuş planlarının açıklanması gerekiyor"
Emekli Hava Pilot Binbaşı
Haluk Yıldırım: "Açıklama inandırıcı değil. Burada önemli olan, bölgede uçuş yapan filonun güzergâhlarının açıklanması. Ayrıca 4 dakikalık süre az değil. Bu sürede bir uçak 30 mil yol alabilir. Hangi uçağın o bölgede uçuş yaptığı ve güzergâhları mutlaka kayıt altına alınmış olmalı. Kazanın bir sabotaj olup olmadığı uçuş planlarının ortaya çıkmasıyla netlik kazanacak"