Baş
bakan Yardımcısı
Hayati Yazıcı, Vakıflar Yasası ile
Ayasofya'nın gayri müslim
vakıflara verileceği iddialarının gerçek dışı olduğunu söyledi.
Yazıcı, Vakıflar yasasıyla
Türk vatandaşı olan gayri müslimlere,
Lozan Anlaşması ile verilen ancak 1974 yılında
mahkeme kararıyla ellerinden alınan bazı hakların geri verildiğini, bunun da yanlış bir yönünün bulunmadığını, bugüne kadar
adalet dağıtan bir millet olarak aynı şekilde adalet dağıttıklarını belirtti. Yazıcı, muhalefetin zaman zaman Ayasofya'nın statüsünü de gündeme getirdiğini, Ayasofya'nın iddia edildiği gibi cemaat vakfına devredilmesinin sözkonusu olmadığını söyledi.
87 ÖNCESİ İÇİN AİHM'E GİDİLEMEZ
Yazıcı, “
Türkiye,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yargı yetkisini 1987 yılında tanımıştır. Rezerv var, 1987 yılından önceki olayları Avrupa
insan hakları mahkemesine getirmesi mümkün değil. Orası bir milat. O şartla kabul edilmiştir. Ayasofya tapu kaydında
Fatih Sultan Mehmet Vakfı'na kayıtlı. Böylece cemaat vakfıyla hiçbir alakası yok. Biz de onun tapusunu almıştık hem mecliste gösterdik hem de televizyonda gösterdik. Çünkü onu söyleyeceklerini tahmin ediyordum” diye konuştu.
161 CEMAAAT VAKFI VAR
1926'da çıkartılan Medeni kanundan sonra ırk ve cemaate dayalı vakfın kurulamayacağını hatırlatan Yazıcı, '
Cemaat vakıfları Lozan'dan önce kurulduğu için onların statüleri devam ediyor. Bunların sayıları bellidir. 161 tane cemaat vakfı var. Bunların 74 tanesi Rum, Keldani,
Süryani gibi cemaatlere ait' dedi. Bu cemaat vakıflarının bir kısmı mazbut vakıflar kapsamına alındığını kaydeden Yazıcı, 41 bin 550 mazbut vakıf kaldığını, bunu içinde 59 cemaat vakfı bulunduğunu kaydederken, 300 tane de mülhak vakıf bulundugu belirtti.
VAKIF TÜRLERİ
Mülhak vakıf: Vakfedenin soyundan gelenler tarafından idare edilir.
Cemaat vakıfları: Türk vatandaşları tarafından
Osmanlı döneminde kurulmuş vakıflar.
Mazbut vakıf: Kuran ve yaşatan aileden hayatta hiç kimse kalmamış olan vakıflardır. Bunların yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü'ndedir.
YENİ ŞAFAK