Sanatçı Hülya Avşar'a 'Demokratik açılım' projesi hakkında Milliyet Gazetesi'nde çıkan demecinden dolayı, 'halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği gerekçesiyle' soruşturma başlatan ve bu kapsamda sanatçının ifadesini alırken " Kürtmüsün, Türkmüsün" diye sorduğu iddia edilen Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır'ı Diyarbakır barosu avukatlarından Sidar Demiroğlu, ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na şikayet etti. Savcı Ali Çakır'a disiplin cezası verilmesi isteğiyle şikayet dilekçesini Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına veren Demiroğlu, sanatçı Hülya Avşar'ın Milliyet gazetesinde çıkan "Demokratik açılım" olarak adlandırılan ve bir devlet projesi olduğu yetkili ağızlardan da beyan edilen süreç hakkında yaptığı değerlendirmede bir suç unsuru olmadığını söyledi. Demiroğlu, "Sanatçı Hülya Avşar'ın beyanları ile ilgili olarak, 5237 Sayılı TCK'nın 216'ıncı maddesinde düzenlenen halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama iddiasının, röportajın içeriği objektif olarak incelendiğinde görüleceği üzere, tamamen yersiz olduğu ve başlatılan soruşturmanın da keyfi ve subjektif olup görevin kötüye kullanılması niteliğinde olduğu açık bir biçimde ortadadır. Sanatçı Hülya Avşar'ın sözlerinin bir bütün halinde incelendiğinde kesinlikle suç içeriği taşımadığı görülmektedir" dedi SAVCI MEDYATİK OLMAYA ÇALIŞIYOR Avşar'a açtığı soruşturma ardından emekliliğini isteyen Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır'ı ağır şekilde eleştiren Sidar Demiroğlu, şunları söyledi: "Nasıl bir zihniyete, nasıl bir hukuk anlayışına ve daha da önemlisi akıl sağlığına sahip olup olmadığı belirsiz bir şahsın ya da şahısların şikayet ve ihbarları gerekçe gösterilerek kamuoyunun günlerce meşgul edilmesi, toplumda fikir beyan etmek isteyen sanatçı ve aydınların soruşturmalar yoluyla korkutularak psikolojik baskı altına alınması ve bir sanatçı ile görevini yapan bir gazetecinin iş ve mesaisinden mahrum bırakılarak kameraman ordusu ile adliye binalarına getirilmesi ve bilerek ya da bilmeyerek toplumun bazı kesimlerinin hedefi haline sokulması ilgili Cumhuriyet Savcısının tam anlamıyla görevini kötü kullandığının delili niteliğindedir. Her ihbar ya da şikayetin, soruşturma işlemine dönüşmesi ya da şikayet edilen kişinin şüpheli sıfatı ile ifadesinin alınması gerekli ve zorunlu değildir. Bu durum, daha önce de kamuoyunu meşgul eden ve toplumda yankı uyandıran birçok soruşturmaya imza atmış olan ( Bülent Ersoy, Atilla Olgaç soruşturmaları ) Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır'ın görevde yetkiyi kötüye kullandığının açık bir göstergesidir. Şu husus anlaşılmaktadır ki, objektif ve tarafsız olması gereken Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır mesleğine dünya görüşünü ve siyasi fikirlerini karıştırmakta ya da adından söz ettirerek medyatik olmaya çabalamaktadır" ETNİK KİMLİK SAVCIYI NEDEN İLGİLENDİRİYOR? Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır'ın ifadesinin alınması sırasında, Hülya Avşar'ın beyanlarına göre suç işlediğini de öne süren Demiroğlu, "Şüpheli sıfatı ile ifadesi alınan sanatçı Hülya Avşar'a ifade alınma işlemi sırasında Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır tarafından 'Türkmüsün, Kürtmüsün?' şeklinde soru yöneltilmiştir. Cumhuriyet savcısını ifade alırken, ifadesini aldığı kişinin etnik kimliği neden ilgilendirmektedir? Hülya Avşar'ın Türkmü, Kürtmü olduğu Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır'ın boynuna vazifemidir. Bu durum açık bir ayrımcılıktır ve tehlikeli bir gidişatı işaret etmektedir. Yoksa Cumhuriyet savcıları bundan böyle ifade alırken kişilerin etnik kimliğini sorgulayıp ona göremi işlem yapacaklar? bu durum açık bir anayasa ve yasa ihlali olup ve son derece tehlikeli bir suçtur. Bir hukuk adamının bu suçu işlemesi ise daha da vahim ve manidardır. Tüm bu nedenlerden ötürü yüksek kurulunuz tarafından ilgili Cumhuriyet Savcısı hakkında gerekli disiplin işlemlerinin yapılarak cezalandırılmasını talep ediyorum" dedi