Avrupalı parlamenterden şok Türkiye yorumu

Avrupa Parlamentosu’ndan Graham Watson, Türkiye'de yaşananlara ait ağır tespitlerde bulundu.

Avrupalı parlamenterden şok Türkiye yorumu

Avrupa Parlamentosu’ndaki Liberaller ve Demokratlar Grubu’nun lideri Graham Watson, Türkiye'de yaşananlara ait ağır tespitlerde bulundu. İşte onlardan bazıları.

Bugün'ün haberine göre, Avrupalı Liberaller’in lideri Graham Watson’dan tarihi tespitler:

- AK Parti ilk on yıllık söylemini akamete uğrattı
- Son iki yılda siyasal muhalefet, yargı ve iş dünyasını derin bir ürperti kaplamış durumda
- Muhalefete karşı mobilize edilen husumet en büyük korkumuz
- Yabancı ve yerli gazeteciler Twitter’da yaptıkları paylaşımlar ile gözaltına alınabileceklerinin artık farkındalar
- Türkiye doğusundaki komşularına son derece benzer bir görünüme bürümüştür
- Erdoğan’ın etrafındakiler Kur’an öğretilerini kullanarak yolsuzluk ve rüşvet delillerini çürütmeye çalışmaktalar
- Hükümet partisine verilen destek ölçeğinde anlaşmalar imzalanmaktadır

Avrupa Parlamentosu’ndaki Liberaller ve Demokratlar Grubu’nun lideri olan Graham Watson, European Voice sitesi için yazdığı makalede AKP hükümetini sert bir dille eleştirdi.

AK Parti’nin hükümetteki ilk on yıllık temel söylemi olan “sosyal kalkınmanın etkileyici bir ekonomik kalkınmaya eşlik edeceği” sözünün akamete uğramış göründüğünü savundu.

EN BÜYÜK KORKU

Watson, şöyle devam etti: “Hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ilkesi, temel hak ve özgürlüklerin sorgulandığı özellikle son iki yılda; siyasal muhalefet, yargı ve iş dünyasını derin bir ürperti kaplamış durumda. Her geçen gün etkisi daha da fazla hissedilir olan; hususiyle siyasal muhalefete, toplanma hakkına ve özgür medyaya karşı mobilize edilen husumet, Türkiye’yi liberal bir demokrasi olarak Avrupa’da görmek isteyenlerin en büyük korkusu haline gelmiş bulunmaktadır.”

Graham Watson, Türkiye’de hükümetin özellikle son yıllarda gazete yöneticilerine uyguladığı baskının birçok gazetecinin işten atılmasına sebep olduğuna dikkat çekti.

TWİTTER GÖZALTISI

Watson, “Son dönemde kanunlaşan bir yasa ile tutuklama temelleri genişletilmiş, Türkiye’nin en çok satılan gazetesi Zaman’ın genel yayın yönetmenini ve Samanyolu TV Grubu yönetim kurulu başkanını da kapsayacak şekilde birçok tutuklama vuku bulmuştur. Yabancı ve yerli gazeteciler özellikle Twitter’da yaptıkları paylaşımlar ile gözaltına alınabileceklerinin artık farkındalar” diye devam etti.

"HÜKÜMETE UŞAKLIK YAPACAK YENİ ÜYELER"

“Birçok görevden uzaklaştırma ve yeniden atama yolu ile son derece arsız bir şekilde yüksek yargıda, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda hükümete uşaklık yapacak yeni üyelerin seçimi, yargıyı yürütmeye bağlama çabalarının açık tezahürüdür. Bu anlamda, Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafından dile getirilen, özellikle yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını takip eden savcılara yönelik ‘siyasi tasfiye’ iddiası ciddiye
alınmalıdır.”

"GÜLEN'İN ETKİNLİĞİ KONUSUNDA PARANOYALAR"

Watson, şu ifadeleri kullandı: “Düzenli gözaltılar, polis ve kamu çalışanlarının yeniden atanması durumu, hükümetin bütün araçları kullanarak muhalif söylem ve davranışlara hoşgörüde bulunmayacağını açık delilidir.

Doğu komşuları gibi


Amerika’da hayatını sürdüren, her türlü radikalliği kınayan ve son derece makul bir İslam âlimi olan Fethullah Gülen’in etkinliği konusunda paranoyalar geçiren mevcut iktidar; maalesef demokratik muhalefet parti bürolarına baskınlar yapmakta ve Anayasa Mahkemesi’ne başvuranların üzerine dondurucu soğukta TOMA’lar ile tazyikli su sıkılmasına göz yummaktadır. 16 yaşında bir çocuğu, Erdoğan’ı eleştirdiği için gözaltına almak; Türkiye’yi, doğusundaki komşularına son derece benzer bir görünüme bürümüştür.”

"AHBAP-ÇAVUŞ KAPİTALİZMİ"

“Gerçeklikten son derece uzak olmalarına rağmen, Erdoğan’ın etrafındakiler Kur’an öğretilerini keyfi bir şekilde kullanarak yolsuzluk ve rüşvet delillerini çürütmeye çalışmaktalar.

Hukukun üstünlüğünü sağlıklı işleyen bir ekonominin en önemli şartı kabul etmek yerine, hükümet partisine verilen destek ölçeğinde, hükümet anlaşmaları imzalanmakta ve bu esasa göre ödüllendirmeler yapılmaktadır. Bu ‘ahbap-çavuş kapitalizmi’ni eleştiren şirket ya da bireyler, en acımasız şekilde vergi denetimleri ve lisans iptalleri gibi çok aşırı bedeller ödemekteler.

Son günlerde, TÜSİAD başkanının hükümetin aksine ortada paralel bir yapı göremediğine dair ifadeleri, birçok kişinin, Sayın Dinçer’in de selefi gibi hükümet tarafından baskı altına alınıp istifa ettirileceği yorumu yapmalarına sebep oldu.”
<< Önceki Haber Avrupalı parlamenterden şok Türkiye yorumu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER