Hanefi
Avcı, mektubunda hukuk sistemini, yargıyı,
yargıç ve savcıları suçluyordu. Ancak bir noktaya ilk günden beri, televizyonlara yaptığı açıklamalar da dahil hiç girmedi. Tutuklu zanlı
Necdet Kılıç'la yaptığı
telefon görüşmelerine.
Mesela Avcı 16
Eylül 2010 tarihli görüşmede Kılıç'a açıkça bilgi sızdırıyordu. Avcı 34 yıllık bir polis olarak,
terör örgütü soruşturmasında zanlı olan birine "gizli bilgileri neden aktardığını" bu mektubunda da açıklayamadı. Dahası bu meseleyi hiç açmadı. Avcı'nın makul bir açıklama getiremediği bu görüşmeler yüzünden
tahliye talebi de reddedilmişti.
Silivri Cezaevi'nde yatan Hanefi Avcı'nın ilk günden bu yana ısrarla duymazdan geldiği bir başka iddia da "
şantaj."
Devrimci Karargah Terör Örgütü'nün Avcı'yı tuzağa düşürdüğü ve Kezban Küçük'le ilişkisini kameraya kaydederek tehdit maksatlı kullandığı öne sürülüyordu. Eski polis müdürü, bu iddiayla ilgili de susmayı
tercih ediyor.