Hanefi
Avcı,
Ergenekon terör örgütü savcıları
Zekeriya Öz,
Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın'a ifade vermişti. Avcı, ifadesinde, 1984-1992 arasında Diyarbakır'da istihbarat şube müdürü olarak görev yaptığını, bu esnada
JİTEM diye bir kuruluş olduğunu ve Ankara'da başında
Veli Küçük isminde birinin olduğunu duyduğunu anlatıyor.
Halen
Eskişehir emniyet müdürü olarak görev yapan Avcı ifadesinde şunları söylüyor: "1992 yılında
İstanbul İstihbarat şube müdürü olarak görev yaptığımda o dönem mafyacı olarak bilinen
Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir, Mehmet Özbay (
Abdullah Çatlı),
Sedat Peker, Mehmet Hadi Özcan,
Yaşar Öz gibi adamların bire bir
Veli Küçük ile ilişkisi olduğunu duydum. Veli Küçük de o dönem
Kocaeli İl Jandarma komutanı olarak görev yapıyordu. JİTEM ile resmî bağlantısı yoktu. Ancak devlet görevlileri ve polis ile askeriye ile irtibatlı olan mafyavari şahısları takip ettiğimiz esnada bu şahısların irtibatları ortaya çıkıyordu. Şu anda bu adamların geçmişte kullandığı telefonlar sorulduğunda birebir kimlerle görüştüğü geçmişe yönelik de olsa tespit edilebilir."
Hanefi Avcı, savcılara verdiği ifadede, 2001 yılında
Tuncay Güney'den çıkan Ergenekon'un yeniden yapılandırılması belgesinin çok dikkat
çekici olduğunu,
Susurluk komisyonunda benzer bir yapılanmanın olduğunu gördüğünü belirtti. Hanefi Avcı'nın açıklamaları, Ergenekon davasının sanıklarından
emekli Albay Arif Doğan'ın emniyetteki sorgusunda verdiği ifadeyle örtüşüyor. Emekli
Tuğgeneral Veli Küçük'ün sağ kolu olarak bilinen Arif Doğan, ifadesinde JİTEM'in kurucusu olduğunu söylemişti. Doğan, "Ben bunun kurucusuyum. Yasalara uygun olarak
terörle mücadele ettik. Faaliyet alanı
OHAL bölgesidir." ifadelerini kullanmıştı. Doğan, 1990 yılında Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı görevini Küçük' e devrettiğini aktarmıştı. Veli Küçük, 15
Aralık 2008'de yaptığı savunmasında JİTEM'in varlığını yalanlamıştı.
Hanefi Avcı'nın 1997 yılında
Meclis Susurluk
Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadeler çok konuşulmuştu. Devlet içerisindeki illegal faaliyetlere dikkat çeken Avcı, MİT, JİTEM ve Emniyet İstihbaratı içerisindeki oluşumların terörle mücadele adı altında bir
takım kirli işler ve
faili meçhul cinayetleri işlediğini söylemişti.