Kurtlar Vadisi'ndeki 'Kılıç' karakteriyle tanınan 45 yıllık tiyatro sanatçısı Atilla Olgaç'ın bir televizyon programında söylediği '1974
Kıbrıs Barış Harekâtı'nda 19 yaşındaki
esir bir Rum askerini başından vurdum, bunun dışında 9 kişiyi daha öldürdüm.' sözleri gündeme
bomba gibi düştü.
Olgaç, itirazlar üzerine, söylediklerinin
senaryo olduğunu ifade etse de sanatçıya tepkiler dinmek bilmiyor.
Türkiye'nin yanı sıra
Yunanistan ve Kıbrıs
Rum Kesimi'ni de karıştıran ifadelere en sert tepkiyi Kıbrıs gazileri gösterdi. Kendi haklarından feragat ederek ekmeklerini esirlerle paylaştıklarını söyleyen gaziler, "Esirlere değil
silah doğrultmak kötü muamelede bile bulunmadık. Çünkü biz oraya barışı sağlamak için gittik." diye konuşuyor.
Kıbrıs Barış Harekâtı'nda bölgede askerlik yapan Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Sekreteri Nihat Aslantaş, sanatçının büyük hata yaptığını söylüyor. Aslantaş, Kıbrıs'ta bulunduğu süre boyunca en ufak bir haksızlığa
tanık olmadığını belirtti. 2 yıla yakın bir süre Kıbrıs Harekâtı'nda görev yapan Kıbrıs gazisi Hüseyin Çoban ise Olgaç'ın ifadelerinin kötü niyetli insanlara fırsat verdiğini düşünüyor. Psikiyatrist Prof. Dr. Sedat Özkan ise sanatçının oynadığı dizideki 'Kılıç' karakterine kendini fazla kaptırdığını düşünüyor. Özkan, "Olgaç'ın, sözlerini sarf ederken bunu övünülecek bir şey gibi anlatması güçlü birini oynadığı 'Kılıç' karakteriyle kendini özdeşleştirdiğini gösteriyor." diyor.
Olgaç'ın sözleri,
Kıbrıs Rum Kesimi ile Yunanistan'da ilgi çekti. Medyada Olgaç'ın sözlerine geniş yer ayrıldı. Rum hükümet sözcüsü Stefanos Stefanu, savaş suçu işlendiğini savunarak, konunun uluslararası camiaya taşınacağını açıkladı. ZAMAN
Öte yandan Hürriyet'in haberine göre, Doğu
Akdeniz Üniversitesi
öğretim görevlilerinden
Hilmi Özen, Atilla Olgaç’ın yalan söylediğinin canlı tanığı olduğunu belirtti.
KKTC eski
cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş’ın da danışmanlığını yapan Hilmi Özen, "
Savaştan çok korkuyordu. Bırakın çatışmaya girmeyi, eline silah bile vermediler. Keza
Ağustos 1974’te daha birinci harekat yeni yapıldığında askerliğini
Lefkoşa’daki Kıbıs Türk alayında yapıyordu. Bu alay harekat boyunca hiç çatışmaya girmedi, sadece bölgesini korudu" dedi. Hilmi Özen, Atilla Olgaç’a nasıl torpil yaparak mutfağa alınmasını sağladığını da şöyle anlattı: "20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış
Harekatı olduğunda ben Kıbrıs Devlet
Tiyatroları Müdürü’ydüm. Ağustos ayında Atilla Olgaç’ın ailesi beni aradı ve Atilla’nın 1963 anlaşmalarıyla kurulan Lefkoşa’da konuşlu Kıbrıs Türk
Alayı’nda askerlik yaptığını ve çok korktuğunu belirtip, yardımcı olmamı istedi. Atilla adaya yeni gelmişti. Alaya gidip komutanlarıyla görüştüm. Komutanları bana, Atilla’nın korku içinde olduğunu ve sinirlerinin zayıfladığını söyledi. Nöbet bile tutturamıyorlarmış, yani eline silah bile almamış. Rica ettim, kollayın dedim. İsteğimi kırmadılar ve mutfağa aldılar. 20 gün sonra Türkiye’ye geri gönderdiler."