Katıldığı bir televizyon programında 93-97 yılları arasında işlenen
faili meçhul cinayetlerin devlet politikası olduğunu, o dönem yüzbaşı,
üsteğmen olan kişilerin emir üzerine bu cinayetleri işlediklerini ileri süren
emekli Koramiral Atilla Kıyat, ifade için adliyeye geldi. Yaklaşık yarım saat adliyede kalan Kıyat, '
Trabzon maçından dolayı üzgünüm.' açıklamasını yaparak adliyeden ayrıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, talimatla Kıyat'ın ifadesinin alınmasını istemişti.
Atilla Kıyat, 3 Ağustos'ta katıldığı bir televizyon programında şunları söylemişti: "1990'la 2000 yılları arasında yapılanlar bir devlet politikası olmasına rağmen bölgede ülkesine karşı kin kusan bir neslin yetişmesine sebep olmuştur. Hukuk dışı uygulamalar olmuştur. Bugün Ergenekon'da faili meçhul cinayetlerden dolayı suçlanan ve içeride olan kimseler vardır. Ama ben devamlı söylüyorum. Bu arkadaşlar o zaman (şimdi albay bunlar) üsteğmendi, yüzbaşıydı. Şimdi diyorlar ki 'Sen Cizre'deyken muhtarı öldürdün' ya da Muhtarla beraber oldun filancayı öldürdün.' Sene kaç? 1994, 1995... Şimdi ben de diyorum ki, lütfen 94'ün, 95'in, 93'ün, 96'nın, 97'nin başbakanları, Cumhurbaşkanları, genelkurmay başkanları,
OHAL valileri... Yatağınızda nasıl rahat uyursunuz! Lütfen çıkıp açıklayın, bu yıllarda işlenen faili meçhuller
terörle mücadele için devlet politikası mıydı ve bu çocuklar devlet politikasını mı uyguladılar? '
Hayır böyle bir devlet politikası yok' diyorsanız, söyleyin. Hayır söylemiyorlar. Ben o zaman devlet politikası olduğunu düşünüyorum. O zaman maalesef ülkeyi idare edenler, faili meçhullerin de terörizme önlem olarak gördüklerini düşünüyorum. Çünkü bir üsteğmen, 'Ben Hasan'la Mehmet'i bir halledeyim de bu terörizmi bitireyim' diyemez. Birileri emir verdi."