Prof. İzzettin Doğan, AİHM'ye başvuranların Marksistler olduğunu belirterek, "Marksistler ateistir. Ateistin de Alevî'si, Sünnî'si olmaz." diyor. Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, Alevîliğin İslam dışı olduğunu iddia edenleri 'zır cahil' olarak nitelendirdi. Doğan, AİHM'ye başvuranların Marksist olduğunu belirterek, "Marksistler ateisttir, ateistin de Alevî'si Sünnî'si olmaz." dedi. Samanyolu Televizyonu'nda Hüseyin Gülerce'nin konuğu olan Doğan, Zaman'ın gündeme taşıdığı bazı Alevîlerin Avrupa'dan azınlık arayışıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Doğan, AİHM'de görülen davada Alevîliği "İslam dışı" olarak nitelendiren iki Alevî kitle örgütü temsilcisini "cehalet" ile suçladı. Alevîleri bölmek isteyen çevrelerin var olduğuna ilişkin program yapımcısı Hüseyin Gülerce'nin yorumuna ise Cem Vakfı Genel Başkanı Doğan, "Alevî yurttaşların bulunduğu bir ülkede yöneticiler rahat olmalı. Çünkü o ülkede Alevî varlığı cebir olmayacak, şiddet, nefret olmayacak anlamına gelir. Bu dört kelime bizim inancımızda yoktur. 'Yaradılanı sev, Yaradan'dan dolayı." der Yunus Emre. Böyle bir yaklaşım Türkiye'de söz konusu oldukça ve siyasi iktidarlar teşvik etmedikçe, Alevîler ile Sünnîleri çarpıştırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu temel felsefe buna engeldir. Türkiye'de birtakım güç odakları, iktidara onların sırtından gelmeyi arzulamışlar ve bu kavgayı teşvik etmişlerdir. Maraş, Çorum, Sivas'ta böyle olmuştur. Ancak Alevî inancı bölünmeye engeldir." dedi. Prof. Dr. İzzettin Doğan, programda kendi yorumu ile İslam tarihini ve Anadolu'nun İslamlaşma sürecini anlattı. Türklerin Müslüman oluşunu "Hep şunun yürüyüşü bunun yürüyüşünden bahsedilir ya, esas uzun yürüyüş Türklerin Horasan'dan İslam'a yürüyüşüdür. Bir ucu Çin sınırında Yese şehrinde, diğer ucu Tuna'da." sözleri ile dile getirdi. Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Başkanı Kazım Genç ile Avrupa Alevî Birlikleri Federasyonu temsilcilerinin 3 Ekim 2000 tarihinde Strasbourg'da, 'Alevîlik İslam'dan ayrı bir dindir' görüşünü AİHM'ye taşımalarını "cehalet" olarak nitelendiren Prof. Dr. Doğan, bu konuda şunları söyledi: "Bunun bilimsel hiçbir yanı yok. Tamamen halkı bölmek için, Alevî-Sünnî çatışması için üretilmiş bir yaklaşım. Bunları anlatmak için cahil olmak yetmez. Zır cahil olmak gerekir. Düşünün ki Alevîliğin temel manası Hz. Ali'yi sevenler demek. Hz. Ali olmadan, 12 imamları bilmeden Alevî'yim demenin manası yoktur. Bunu söyleyenler bir elin beş parmağı kadardır. Bunu ben ciddiye almadım. Sizler de ciddiye almayın." Federasyonda Marksistler etkin AB ilerleme raporlarında, Alevîlerden azınlık olarak bahsetme eğilimini de yorumlayan Cem Vakfı Başkanı, bu noktada, AK Parti'ye de eleştirilerde bulundu, Hükümetle bugüne kadar resmi bir görüşme yapamadığını belirtti. Alevîliğin şehirleşme ve tarihî nedenlerden kaynaklanan tartışmaların tesirinde olduğuna işaret eden Doğan, "Büyük şehirlere Alevîlerin göçmesi ile cemevi büyük bir ihtiyaç haline geldi. Bu insanlar nasıl ibadetlerini sağlayacaklar, öğrendikleri İslam anlayışını nasıl sürdürecekler? Bu sorun bir sonuca ulaştırılamadı. Tahrike müsait hale gelen mahalleler, genellikle Alevîlerin oturdukları mahalleler oldu." dedi. AİHM'de yapılan başvuruya değinen Doğan, "Avrupa'da bir federasyon var: Avrupa Alevî Birlikleri Federasyonu. Kuruluşunda benim de katkılarım oldu. Ancak zamanla federasyonu Marksist kökenli insanlar ele geçirdi. Böylece federasyon Alevî kitlenin desteğini yitirdi. Biliyorsunuz Marksistler ateisttir. İnançsız insanlardır. Bu nedenle ateistin Alevî'si, Sünnî'si olamaz. Avrupa fonlarından üç kuruş para alıyorlar. Bu da Avrupa Birliği'ndeki siyasetçilerin işine geliyor. Böylece oradaki dostlara destek veriyorlar. Ama halk desteği yoktur arkalarında. Bu arkadaşlara kendi ailelerinin de desteği yoktur." yorumunu yaptı. ZAMAN