Bakan
Atalay,
Batman Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen Batman İl Danışma Meclisi'nde yaptığı konuşmada
demokratikleşme ve
açılım kapsamında orta vadeli çalışmalarının bulunduğunu, ''Ayırımcılıkla, Mücadele ve
Eşitlik Kurulu'' oluşturduklarını, bununla ilgili tasarıyı Meclise gönderme hazırlığı içerisinde olduklarını bildirdi.
İnsan Hakları Kurumunu yeniden oluşturduklarını belirten Atalay, ''İşkenceye karşı BM Sözleşmesi'nin ihtiyari protokolünü de onayladık. Kendimizi uluslararası denetime bu konuda da açıyoruz. Yer ve şahıs isimleri konusunda çalışıyoruz. Bunlarda sorun çıkmayacak. Bugüne kadar
bakanlığıma gelen hiçbir teklifi geri çevirmedim, çevirmem.
Bağımsız kolluk şikayet mekanizması oluşturuyoruz. Bizim niyetimiz iyi anlaşılsın, demokratikleşme yolunda attığımız adımlar devam edecektir'' diye konuştu.
-ANAYASA PAKETİ-
Bakan Atalay,
anayasa paketinin Mecliste yoğun çalışmayla bir madde dışında yasalaştığını ve son söz için
halka gideceğini ifade ederek, şunları söyledi:
''''Demokratikleşme paketinin içine ekonomi ile ilgili konular da konulsun istendi. Fakat biz bu '
demokrasi paketi' olsun istedik. Şüphesiz
Anayasa'nın tamamının değişmesi lazım. İnşallah onu da yapacağız. Ama şu anda acil olanları
seçim öncesi ve bunun adına 'demokrasi paketi' dedik. Bu paketin en özü şu. İnsanı, insan hakkını, bireyi daha fazla korumak.
Millet iradesini daha da güçlendirmek...''
-''STATÜKONUN 3 ATLISI GİBİ...''-
Anayasa değişikliği sırasındaki partilerin tutumlarına değinmek istemediğini dile getiren Atalay, şöyle devam etti:
''Kardeşliği geliştirmeye çalışırız.
Türkiye siyasetinde çok olmuş, halen yapanlar var. O üç partinin nasıl statükonun 3 atlısı gibi başbaşa mücadele ettiğini gördünüz. Onu söylemek istemiyorum. 'Aman ha Anayasa değişmesin, statüko değişmesin,
özgürlük genişlemesin' diyerek o üç partinin orada nasıl çaba sarf ettiğini iyi görmek lazım. Hiç bir şey size anlatıldığı gibi ve geriden göründüğü gibi değil. Orada bir madde geçmedi biliyorsunuz. Geleneğinde en çok parti
kapatma olan bir parti bile gelip oy kullanmadı. Bunları anlamak mümkün değil. Bunu millet gördü. Milletimize güvenerek siyasetimizi sürdürüyoruz.''
-''YARGIYA İLK DEFA DEMOKRASİ GELİYOR''-
Söz konusu değişiklikle ''Anayasa Mahkemesinin statüsünü yükseltiklerini, bir
insan hakları mahkemesi haline getirdiklerini'' vurgulayan Atalay, ''Çünkü halen AİHM'de 16 bin davamız var. İşte Anayasa Mahkememizi bireysel başvurulara açık hale getiriyoruz. Maalesef haklı haksız sanki partileri kapatan, özgürlükleri kısıtlayan bir imaja sahiptir. İşte bu değişikliklerle Anayasa Mahkememiz bu imajdan kurtulacak'' dedi.
Bakan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu... Bunların görevi hakim ve savcıların özlük hakları ile ilgilenmek, denetim ve teftişleri ile ilgilenmek tayinleri yapmak. Şu anda 7 kişiden oluşuyor. Bunlardan birini
Adalet Bakanı, birini müsteşar, 3 tanesini
Yargıtay ve iki tanesini de
Danıştay üyeleri seçer. Biz bunun üye sayısını artırıyoruz, ama yeni gelen 10 üyeyi Türkiye'deki birinci derece hakim ve savcılar seçiyor. Yargıya ilk defa demokrasi geliyor. Kıyameti koparıyorlar. 'Bizim tekelimiz gidiyor' diyerek,
kıyamet koparıyorlar.
İdari keyfiliklerle vatandaşların
yurt dışına çıkma yasağı uygulanıyor. Kesinleşmiş mahkeme cezası olmayanlara yurt dışı yasağı konulamaz. Getirdiğimiz yeniliklerin hepsi bunlara benzer. 12
Eylül dönemini yargıya açıyoruz, askeri şura kararlarını yargıya açıyoruz. Askeri yargıyı sınırlıyoruz. Millete ne anlatılıyor, bilmiyorum. İşte Anayasa paketinin hepsi bunlardır. Bu Anayasa paketi hiç kimseden bir şey almıyor, herkese bir şeyler veriyor. 'Neresine karşısın' diyerek
hesap sormak lazım.''
Beşir Atalay, Türkiye'nin çok değiştiğini, daha önce Türkiye'nin üç tarafı denizlerle, 4 tarafı da düşmanla çevrili olan bir
ülke olarak tanımlandığını belirterek, ''Biz 'Komşularla sıfır problem' dedik. Bütün komşularımızla sadece yardımlaşma çabası içerisindeyiz. Bugün Türkiye, bölgesinin lideri konumunda bir ülkedir'' diye konuştu.
-''HERKESE DAHA FAZLA ÖZGÜRLÜK... SORUNLAR ANCAK BÖYLE ÇÖZÜLÜR''-
''Ayağımızda pranga olan bazı sorunlarımız...'' diyen Bakan Atalay şöyle devam etti:
''Bunlar iç sorunlarımız. Biz bu çalışmayı büyük bir sabırla yürütüyoruz. Bunun için 'Demokratik açılım' dedik. Bütün
toplumsal sorunlar daha fazla demokrasi ile çözülür. Daha fazla demokrasinin hiç kimseye bir zararı yoktur. Herkese daha fazla özgürlük... Sorunlar ancak böyle çözülür. Türkiye'de etnik sorunlar vardır,
Kürt sorunu vardır,
terör var,
Alevi sorunu, diğer sorunlar vardır. İnsanların içine fitne sokan, vatandaşlarımızı istismar eden, vatandaşlarımızı birbiri ile karşı karşıya getiren bu sorunların çözülmesi lazım.''
-''NİYE KENDİMİZE BU ÜLKEYİ ZİNDAN EDİYORUZ?''-
Türkiye'nin güzel ve herkese yetecek bir ülke olduğun vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:
''Niye kendimize bu ülkeyi zindan ediyoruz, niye kardeşliği geliştirmiyoruz? Bizim
AK Parti olarak çabamız bu. Birileri bu sorunları provoke ediyor, ajite ediyor ve bu sorunları kullanıyor. Terörün bitmesini istemeyen o kadar çok kesimler var ki kardeşlerim. Kimileri, terörün bitmesini istemiyor, daha çok insan ölsün istiyor. Bunu ticaretini ve bunun siyasetini yapanlar var. Terör biterse siyasetinin biteceğine inananlar var. Bunları bilmemiz lazım. Bu demokratik açılım sürecinde o kadar çok kişiyle görüştük ve dinledik. Ama bu 3 siyasi parti demokratik açılıma
darbe vurmak için ellerinden geleni yaptılar. Biz bu sorun parlamento içerisinde çözülsün istedik. Yine aynı kararlılıkla ve vatandaşımızın desteği ile bu süreç yürüyecek. Artık Türkiye'de insanları öyle kandırmak kolay değil.''
-''YİNE AYNI NUMARALAR BAŞLIYOR''-
Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:
''Türkiye'de ne zaman ciddi demokratikleşme ile ilgili adımlar atılsa, birileri terörü azıtmıştır. Yine aynı numaralar başlıyor. Türkiye ciddi değişimler geçirecek. Yine
terör olayları başlatıyorlar. Biz bunu çok iyi okuyoruz. Hatırlayın, 'Cumhurbaşkanını halk seçsin diye
referandum yapılsın' dediğimiz gün ne oldu hatırlayın. Ama Allah'a
şükür artık vatandaşlarımız çok şey biliyor, en çok güvendiğimiz sizsiniz.
Türkiye'de ne kadar çok şey açığa çıktı bu süreçte. Türkiye'de çetelerin üzerine ne kadar gidildi sizler biliyorsunuz. 30 yıldır terör sürüyor. Yaklaşık 40-50 bin canımız burada kaybedilmiş. Kardeşliğimiz zedelenmiş, birileri çıkıp buna dur demeyecek mi? Birçok ülkelerde buna benzer şeyler olmuş ama birileri çıkıp bitirmiş. Biz bunlara 'dur' demek istiyoruz. Biz Türkiye'de kardeşliği geliştirmek istiyoruz. Bu riskleri bunun için göğüslüyoruz. Biz başkaları gibi değiliz. Göstermelik siyaset yapmıyoruz. Kardeşliğimizi bozanlara bunun ticaretini yapanlara artık meydan vermeyelim istiyoruz. Bu sorunları AK Parti çözemezse, inanın çözülmez.''
Çıkışta bir grup TEKEL işçisi, Bakan Atalay'a yönelik sözlü protestoda bulundu.
TPAO'ya ait Kristal Park'a geçen Atalay, burada
sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle basına kapalı olarak düzenlenen toplantıya katıldı.