İddiaya göre Arpacı askerlerin yanı sıra
genç bayanlardan oluşan 40
hastayı denek olarak kullandı,
kemik ve meme kanseri hastalara yüksek doz kemoterapi ve
kök hücre nakli
tedavisi yaptı.
Yeni tedaviler konusunda hastaların her türlü risk hakkında bilgilendirilmesi gerekiyor. Ancak iddiaya göre Arpacı, yan etkiler,
ölüm riski ya da
kısırlık yüzdesi gibi riskler hakkında kobay olarak kullandığı hastalara hiçbir bilgi vermedi. Yeni ilaçları denemek için ise astlık-üstlük ilişkisini kullanarak askerleri kobay olmaya zorladı. Diğer yandan bu tür çalışmalarda hastaların tamamının sigortalanıp, tedavi ve tetkik masraflarının araştırıcı tarafından karşılanması gerekiyor. Ancak iddiaya göre Arpacı, bu kurallara uymak bir yana devletin imkanlarıyla hastaları riske attı, hasta masrafları ile da devleti büyük zarara soktu. Prosedüre göre böylesine riskli bir deneme için hem hastaneden hem de
Sağlık Bakanlığı'ndan izin alınması gerekiyor. Ancak, iddiaya göre doktor Arpacı
GATA'dan ve Sağlık Bakanlığından yapacağı deneyler için izin almadı. Üstelik Arpacı; 1998'de başladığı çalışmaları 2005'te yazılı hale getirdi ve bilimsel bir çalışma olarak uluslararası dergilerde yayınlattı. Doktor Arpacı ise iddiaları kabul etmiyor. Gerekli izinleri alarak çalışmaları yürüttüğünü söyleyen Arpacı, hastalarının iyileştiğini iddia ediyor.