Tutuklananlar arasında avukatlar ve işadamları da bulunurken; en dikkat çeken isimler ise İTO Başkanı
Murat Yalçıntaş ve
Yargıtay 12.
Hukuk Dairesi eski Başkanı Mustafa Oskay oldu. Zanlılar "
Çete kurarak suç işlemek, yargı mensuplarına rüşvet vermek ve yargıdaki bazı
davaları etkilemek"le suçlandılar.
Daha sonra hakim karşısına çıktılar ve "
delil karartma" şüphesiyle de tutuklandılar. Son yılların bu en büyük rüşvet soruşturmasında aynı vahim iddialarla suçlananlar arasında
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi eski Başkanı Hasan E. de bulunuyordu. Ancak Hasan E. suç tarihinde görev başında olduğu için tutuklanmak bir yana gözaltına bile alınamadı. Dosyası Yargıtay'a gönderildi.
Hasan E'nin
rüşvet operasyonunun olduğu gün Yargıtay koridorlarında dolaşmasının kamuoyuna yansıması ise kafaları karıştırdı. Yargıtay üyesi Hasan E. şimdi hakkındaki ön soruşturmayı bekliyor.
Ancak; görevi sırasında
teknik takibe alınabilmesi için Başkanlık divanının kararı gerektiğinden eldeki delillere rağmen hakkında dava açılmayabileceği de öne sürülüyor. Bunula birlikte eski Yargıtay üyesi Mustafa Oskay suçun işlendiği tarihte
emekli olduğu için delil karartabileceği şüphesiyle mahkemece tutuklandı. Ancak Hasan E. ise hakkındaki ağır suçlamalara rağmen serbest.
İşte 2 eski Yargıtay daire başkanı hakkındaki soruşturma sürecindeki bu farklılık soru işaretlerini ve tartışmaları da beraberinde getirdi. Aslında yargıdaki rüşvet operasyonu bu şekilde "gerçek dokunulmazlığın" nerede olduğunu gözler önüne sererken; "
dokunulmazlık" tartışmalarına da yeni bir boyut getirdi.