Duruşmaya ilk kez katılan
mağdur astsubaylardan
Ali Balta, kendisinin nezarette bulunduğu süreçte
sivil giyimli, kendilerini Jitem'ci olarak tanıtan kişilerin sorgulamasına maruz kaldığını söyledi. Ali Balta,
hipnozcu Yarbay
Gürol Doğan'ın da kendisiyle yaptığı görüşmelerde sürekli
meyve suyu ikram ettiğini ve bunları içtiğini belirtti.
Emekli Yarbay
Gürol Doğan'ın
tutuklu olarak yargılandığı
Kayseri 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki işkence ve hipnoz altında ifade alındığına dair şikayet üzerine açılan
davada mağdur astsubaylardan Ali Balta da katılarak ifade verdi. Ali Balta, ifadesinde, 4 gün nezarethanede ve ardından da 8 gün birliğinde oda hapsinde tutulduğu süreçte yaşadıklarını anlattı. Gürol Doğan'ın, Askeri
Savcı Ahmet Zeki
Üçok'un talebi doğrultusunda kendisi hakkında yapılan
suçlamalarla ilgili sorular sorduğunu belirtti. Gürol Doğan'ın, 30 santimetre mesafede yüz yüze bakarak bunu gerçekleştirdiğini anlatan Ali Balta, Gürol Doğan'ın kendisine verdiği meyve sularından dolayı da yorgunluk hissettiğini ve kendinde olmadığını anlattı.
Ali Balta, Gürol Doğan ile ilk kez, 4 gün Melikgazi İlçe
Jandarma Karakolu nezaretinden tutulduktan sonra 2. Hava İkmal Bakın
Merkezi Komutanlığı'ndaki toplantı salonunda görüştüğünü aktardı. Balta, ifadesinde şöyle dedi: "Birlikte oda hapsi cezasını çekiyordum. Yer yer sivil giyinen kişiler geliyor ve bana yapılan suçlama ile ilgili sorular soruluyordu. Uykusuz bırakılıyorduk. 7
Mart 2009 günü
akşam saatlerinde Ahmet
Zeki Üçok ile Gürol Doğan geldi. Kendisinin hipnozcu olduğunu söyledi. Bu sırada
Ahmet Zeki Üçok odayı terk etti. Gürol Doğan bana yapılan suçlama ile ilgili sorular sordu. Ailemle ilgili sorular sordu. Kendisini bana anlattı. Bana meyve suyu getiriyordu. Ben de içiyordum. Bir defasında da 30 santimetre mesafede gözlerinin içine bakarak konuşmamı istedi. Bu şekilde beni konuşturdu ve sorular sordu. O an hipnoz olduğumu hissettim. Bana sadece Gürol Doğan değil soru soran başka sivil kişiler de vardı. Daha sonraki günlerde tam tarih olarak bilmiyorum, ama Gürol Doğan gelip gitti. Benimle konuşmaya çalıştı."
Oda hapsi cezasını çekerken gece yarısı gelen kişilerin kendisine bazı evraklar
imzalattığını anlatan Ali Balta, eline verilen bir yazının okutularak ifadesi gibi katip tarafından bilgisayarda
kayıt altına alındığını söyledi. Ali Balta, 7 Mart ve 11 Mart tarihleri arasında alınan ifadelerin içeriği ile ilgili bir bilgisi olmadığını, ama imza attırıldığını belirtti. Balta,
savunma hakkı tanınması için Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok'un 'Senin için
avukat arkadaş çağırdım. Sana yardımcı olacaklar' ifadesini hatırlatarak, bilgisi dışında tutulan
Ankara Barosu'ndan gelen iki avukatın ise ifadeler alınırken yanında olmadıklarını belirtti.
ASTSUBAY ALİ BALTA JİTEMCİ OLARAK TANITANLARI FOTOĞRAFLARINDAN TEŞHİS ETTİ
Astsubay Ali Balta, 4 Mart 2009 tarihinde kendisinin gözaltına alınarak Melikgazi İlçe Jandarma Karakolu'nun nezaretine getirildiğini belirtti. Burada ifadesinin alındığını anlatarak, gece uykuya izin verilmediğini ve sürekli rahatsız edildiklerini anlattı.
Ali Balta, akşam saatlerinde başlayan ve sabaha kadar devam eden ifade alma sürecinde ayakta tutulduğunu söyledi. Burada kendisine suçlama ile ilgili sivil giyinimli kişilerce surular sorulduğunu anlatan Balta, bu kişilerin aynı zamanda kendilerini Jitemci olarak tanıttıklarını aktardı.
Bu sırada, İl Jandarma
Alay Komutanlığı'nda görevli kişilere ait
mahkeme hakimine gelen isim ve fotoğraflar Ali Balta'ya gösterildi. Ali Balta, Jitemci olarak tanıtan 4 kişiyi teşhis etti. Mahkeme, bu kişilerin dinlenmesi için celp çıkartılmasına karar verdi.
ALBAY CEMAL TEMİZÖZ DE SORGULAMIŞ
Astsubay Ali Balta, Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı
Cemal Temizöz'ün, kendi birliğinin istihbarat komutanı olan Murat
Karataş ile birlikte geldiğini ve sorular sorduğunu aktardı.
Balta, ifadesinde, "Geldiğinde kim olduğunu sordum ama söylemedi. Yanındaki Üstteğmen Murat Karataş'ı biliyordum. Sonradan bu kişinin
Cemal Temizöz olduğunu öğrendim" dedi.
KARAKOL KAYITLARI YOK AMA ASTSUBAYLAR NEZARETTE YATMIŞ
Ali Balta ile gözaltına alınan astsubaylar Orhan Güleç ve İsmail Dağ'ın
Kocasinan Jandarma Karakol'u nezaretinde kalıp kalmadıkları ise belirlenememişti. Karakol kayıtlarına göre burada kalmadıkları belirtilen astsubayların kaldığını,
tanık olarak dinlenen
karakolun
nöbetçi astsubayı doğruladı.
Mahkemede tanık olarak dinlenen astsubay, 6 Mart 2009 tarihinde Kocasinan Jandarma Karakolu'nda nöbetçi astsubay olduğunu belirterek, "Ben görevli iken nezarethaneye kimse gelmedi. Ancak hafta başında göreve başladığımda iki astsubayın nezarethanede kaldıklarını ve geri gönderildiklerini öğrendim." dedi.
YARBAYIN TAHLİYE TALEBİ OY ÇOKLUĞU İLE REDDEDİLDİ
Sanık
emekli Yarbay Gürol Doğan'ın avukatlarının
tahliye talebi reddedildi. Duruşmada ifadeler alındıktan sonra mahkeme heyeti kısa bir ara verdi. Ara sonrasında kararını açıklayan mahkeme, sanığın, delillerin karartılmaması, tanıkların dinlenecek olması ve bazı istenilen
belgelerin gelmemesinden dolayı
tahliye talebini kabul etmedi. Ancak mahkeme heyeti üyelerinden birisi, sanığın alacağı ceza,
beraat edebileceğini de göz önünde bulundurarak tahliye edilmesi yönünde görüş bildirdi.
Duruşma, Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok tarafından astsubaylar için getirdiğini söylediği
Ankara Barosu avukatlarından Nail Karaaslan ve Şamil Yakup ile Ali Balta'nın Jitemci olarak kendilerini tanıtan Kayseri İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli 4 kişinin dinlenmesi için ileri bir tarihe ertelendi. Bazı istenen evrakların gelmesinin beklenmesi yanı sıra astsubaylar ile ilgili askeri mahkemece yapılan
soruşturma dosyası da talep edilecek.
Kayseri'de garnizonla ilgili bir belge üzerinde tahrifat yaptıkları iddia edilen astsubay Ali Balta, İsmail Dağ ve Orhan Güleç, Ankara Askeri Mahkemesi tarafından 17 Mart tarihinde yapılan
duruşmada, ''Resmi evrak üzerinde tahrifat yapmak'' suçundan tutuklanmış, daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmışlardı. Serbest bırakılan 3 astsubay, emekli
yarbay Gürol Doğan hakkında kendilerine işkence yaptığı ve hipnozla ifadelerini aldığı iddiasıyla dava açmışlardı. Emekli yarbay Gürol Doğan, Kayseri 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde 12 Ocak tarihinde yapılan ilk duruşmada tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. (CİHAN)