Evet çok geç.
Bundan sonra değil tasayı ve sevinci paylaşmak,
Ankara Kalesi çevresindeki düğünlere katılıp,
elektrosaz eşliğinde vatandaşla ‘fidayda’ oynasa bile çok geç.
Türk insanının ekseri
Ahmet Necdet Sezer’i;
halkından kopuk, milletinden uzak, asosyal bir kişi olarak hatırlayacak.
Hatta daha kötüsü belki de hiç hatırlamayacak.
Silecek onu aklından.
Bunu yaparken de fazla zorlanmayacak.
Peki hiç kimse hatırlamayacak mı Sezer’i?
Elbette hayır, hatırlayanlar olacak.
Mesela Sayın Cumhurbaşkanı’nın en çok izlediği TV kanalının dolduruşuyla Tandoğan’da,
Menemen’de toplanan 3-5 bin kişi çok iyi hatırlayacak.
Ya da yetkisini kullanarak sokağa saldığı teröristler ve aileleri.
Bir de o salınmış teröristlerin yaptıkları bombalara,
attıkları kalleş kurşunlara
hedef olup,
şehit düşen Mehmetçiklerin gözü
yaşlı aileleri,
gönlü kırık eşleri ve yetimleri hatırlayacak onu.
Cumhurbaşkanlığı denilen yüce makama zarar vermemek için
bugün susan aklı başında insanlar da unutmayacaklar Sezer’i ve icraatını.
Fırlattığı anayasa kitapçığının
Türkiye’ye ödettiği
maliyet,
hiç silinmeyecek hafızalardan mesela.
Ülke IMF’ten alacağı birkaç milyar dolar için inim inim inlerken,
2B ve benzeri yasaların çıkmasına engel oluşu da öyle.
O Cumhurbaşkanlığı makamından ayrılırken,
goygoyculuğu adet edinmiş,
birkaç medya kuruluşunun sahte alkışlarına
hiç aldanmasın Sayın Sezer.
Bir millet onun görevi biterken susacak.
Ve bu susma Sezer’den duyulan mutluluğu anlatmayacak.
Ahmet Böken