Fıkrayı belki biliyorsunuzdur, ama yine de anlatalım. Bir belediye her gün yüzlerce insanın geçtiği parka “Çimlere basmayın.
Ceza 25 lira” yazan bir levha koymuş. Aylarca bu levha orada asılı kalmış.
Parkın müdavimlerinden biri bir sabah bakmış levha değişmiş: “Çimlere basmayın.
Ceza 10 lira” Tabii şaşırmış adam. Merak edip park bekçisine sormuş: “Hayrola? Niye indirdiniz cezayı..” Bekçi, “Ağbi sorma.. Pahalı geliyor, kimse basmıyor..” Fıkra
komik olsa da gerçekte “Lütfen çimlere basmayın” şeklinde uyarıların bulunduğu levhalar hiç de hoş değil... Belki de bir dönem en çok karşılaştığımız
yasaklardan biriydi.
Türk Ceza Kanunu’nda bu yasakla ilgili herhangi bir madde olmamasına rağmen, park ve bahçelerdeki levhalar oldukça can sıkıcıydı. İnsan neden çime basmasın,
toprakta oynamasın? Bir mantığı yoktu, kimse bu yasağı izah edemiyordu; ama yasaktı işte... Ama size güzel bir haberimiz var. Çimlere basabilirsiniz. Yok, hayır öyle çekine çekine değil, rahat olun! Çimler üzerinde özgürce dolaşın. Hatta top bile oynayabilirsiniz...
Çünkü yıllardır basmamak için yanından, yamacından geçtiğimiz, üzerine basan olunca da uyardığımız çimler nihayet kamuya açıldı.
TEMA Vakfı’nın kurucusu ve
Onursal Başkanı Hayrettin
Karaca, yıllar önce söylemişti aslında ‘çimlere basın’ diye. Ama beyaz sakallı ‘
erozyon dede’ye aldırış etmemişti hiç kimse. Sonra birkaç yıl önce
Orman Bakanı Osman
Pepe de aynı şeyi söyleyince bir yasak daha tarih olmaya başlamıştı. Şimdi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de “Lütfen çimlere basın” diyor. Hatta belediyeye ait bütün park ve bahçelerin en görünen yerlerine ‘Çimlere basabilirsiniz’ ya da ‘Lütfen çimlere basın’ şeklinde levhalar asılmaya başlandı. Park ve Bahçeler Müdürü Mehmet
İhsan Şimşek, “Çimlere basmayınız” uyarılı tabelaları kaldırdıkları halde
halkın basmaya çekindiğini, bu sebeple “Çimlere basabilirsiniz” yazılı tabelaları yerleştirdiklerini söylüyor. Ancak Şimşek’in İstanbullulardan bir de ricası var: “Çimlere bassınlar; ama lütfen çimlerde
mangal yapmasınlar” Şehir sakinlerinin elektriklerini atmaları için birer imkân olan parkların daha bilinçli kullanımı onların ömrünü de uzatacak.
Çim, basılmak içindir
Hayrettin Karaca (TEMA Vakfı’nın kurucusu ve Onursal Başkanı): Çim basılmak içindir. Ben bunu 20 senedir diyorum. Çimene basınız ama toprağa basmayınız. Basmaktan basmaya fark var ama. Yol gibi kullanırsan çim dayanmaz. Toplumun bilinçlenmesi lazım, ezbere olacak iş değil. Kurulursa adam oraya, mangalıyla ne çim ne toprak kalır… Zamanla oluşacak bu. Toplumun koruyucu olarak yaklaşması lazım, tahripçi olarak değil. Tabelaların olmaması daha iyi olurdu. Onlar kaldırılmalı. Aradan bir-iki sene geçer, çimene alışır insanlar. Yatar uzanır, kitap okurlar. Çocuklar bunu görerek büyür. Bir mahzuru yok belki ama olmaması, halkın yavaş yavaş alışması daha iyi.
Mangal yapsınlar diye değil, yürüsünler diye astık o tabelaları
Nuri
Yüksel (Park ve Bahçeler Müdür Yardımcısı): 10-15 gün önce başladık bu tabelaları yerleştirmeye. Yakında İstanbul’daki tüm parklarda olacak; ama şimdilik
Zeytinburnu’nda var. İnsanlara yeşil alanlar yapıyoruz, bunlar kullanılsın istiyoruz. İnanlar mangal yapsınlar diye değil, orada
spor yapsınlar, yürüsünler, stres atsınlar istiyoruz. Olumsuz bir tepki almadık. Halk bu durumdan memnun
ZAMAN GAZETESİ