Eski
TBMM Başkanı ve
AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, hiçbir
Türk askerinin mücadele ettiği birliğe teslim olamayacağını belirterek, "Tarihimizde böyle bir şey yok" dedi.
1
Mart Tezkeresi'nin TBMM'ye geldiği dönem ile bugünkü şartların aynı olmadığını kaydeden Arınç, hem
Irak hem
Türkiye'deki gelişmelerin, hem
terör örgütünün, hem TBMM'de oluşan parti grupları ve yeni siyasetin farklı noktalarda düşünmeyi zorunlu kıldığını ifade etti.
1 Mart Tezkeresi'nin TBMM'ye geldiği dönemde başkan olduğu için oy hakkı olmadığını hatırlatarak, tezkereye karşı takındığı tavır nedeniyle sonuçtan kendisinin sorumlu tutulduğunu söyleyen Arınç, ''O zamanki şartlarda bence doğru olan yapılmıştır. Bir meclis kararı ortaya çıkmıştır, buna saygı duymak da
demokrasinin gereğidir'' dedi. Irak'a ''demokrasi ve sükunet gelmediğini'' tam tersine Irak'ın ''cehenneme döndüğünü'' kaydeden Arınç, o dönemde Türkiye'yi figüran olarak kullanmayı amaçlayanların heveslerinin kursaklarında kaldığını söyledi.
Son tezkereye 507
evet oyu çıkmasının ardında 5 yılda yaşanan gelişmelerin yattığını anlatan Arınç, 1 Mart Tezkere'sinin parlamentodan geçmemesinin Türkiye'ye uluslararası alanda fayda sağladığını da anlattı. Arınç, şunları kaydetti:
''1 Mart'ta meclis hayır dediği zaman ABD ''küstüm'' demedi, dememesi lazım. Birkaç kişinin ağzından 'bu yanlış olmuştur' diye tepki geldi ama kurumsal olarak Türkiye ve ABD ilişkilerinin gerçek zemini bence 1 Mart sonrasıdır. Ayağımız yere basmıştır. 'Biz de bağımsız bir ülkeyiz, sizin her dediğinize evet demeyiz. Biz de kendi çıkarlarımızı düşünürüz. ABD nasıl kendi çıkarlarını düşünen bir ülkeyse Türkiye de kendi çıkarlarını düşünen bir ülkedir' demiştik.
Bunun üzerine bence,
Bush ve
Başbakan görüşmesinde, 1 buçuk, 2 saatlik görüşmeyi çok önemsiyorum, heyetler halinde yapılan bu görüşmede Bush, karşısında ciddi bir devlet adamı bulmuştur. Öncesinde ve sonrasındaki açıklamalar Türkiye adına büyük bir kazanımdır. Bir kırımla noktasıdır 1 Mart.''
-''NOKTASAL, SONUÇ ALICI HAREKET YAPILMALI''-
Olası
sınır ötesi operasyona ilişkin soruları da yanıtlayan Arınç, zamanı geldiğinde, netice alınacak noktada ''noktasal, sonuç alıcı bir şekilde bu hareketin yapılması gerektiğini'' söyledi.
Terörle mücadelede silahlı kuvvetlerin ve güvenlik güçlerinin önemine değinen Arınç, olumsuzlukları konuşmanın bu güçlerde moral çöküntüye yol açabileceğinden endişe duyulduğunu, var olan bazı yanlışlara da dikkat çekmek gerektiğini belirtti.
Hükümet ile silahlı kuvvetlerin bir araya gelerek yeni bir
terörle mücadele konsepti gündeme getirmeleri gerektiğini dile getiren Arınç,
Hakkari/Dağlıca'da yaşanan terör saldırısıyla ile ilgili düşüncelerini de aktardı. Arınç, şöyle konuştu:
''Peki bu olay nasıl oldu? 200 kişi bir anda girdiyse termal kameralar bir işe yaramadı mı? Ayrı ayrı mı girdiler, nerede bir araya geldiler? Bu istihbarat nerede? Söyleyeceğim çok şey var da söyleyemiyorum, ancak söyleyebildiğim bunlar.
En sonunda da 8 askeri kaçırdılar, ondan sonra da teslim edildiler. Teslim edilme töreni daha büyük bir fecaat oldu. İki, üç milletvekili orada, merasim kıtasının önünde, bir masanın önünde kağıt imzaladılar. O da ayrı bir rezalet. Şimdi bunu hoş karşılayan, insani görenler de var, 'Bu
propaganda amaçlıdır, sizin orada ne işiniz var' diyenler de var.
Ama Genelkurmay'ın açıklamasına bakın. 'İrtibat kesilen askerlerimizin silahlı kuvvetlerle irtibatı sağlandı'. Çok diplomatik bir açıklama, ben bundan bir şey anlamadım. Bir şey anladım da... Bakkal Hasan, Hüseyin, Ali bir şey anlamadı. Bir taraf diyor ki, 'teslim alındı', bir taraf diyor ki, 'kaçırıldı', bir taraf diyor ki, 'zorla götürüldü'.
PKK terör örgütünün propagandasına alet olmamak için 'teslim alındı' sözünü söylememek lazım.
Kaçırıldılar, o büyük bir gerçek. Hiçbir Türk askeri mücadele ettiği ekibe teslim olmaz, tarihimiz bunu yazmıyor. Ama aradan şu kadar zaman geçti bu açıklama bir doğru olayın ne kadar üstünü örtüyor?
Bu diplomatik açıklamayı bir
büyükelçi yapabilir. Çok açık olmalı. Bunlar
baskın sırasında kaçırılmış askerlerimizdir, alınmışlar, götürülmüşlerdir. Ondan sonra da devreye girenler olmuştur, o örgüt de bu askerlerimizi tekrar Türkiye'ye teslim etmiştir. Bu gerçeğin üstünü, 'İrtibat kaybedildi, ondan sonra da tekrar görevlerine döndüler' şeklinde açıklamak, hiçbir şeyi yok kabul edemez, hiçbir şeyin üstünü örtemez.''
-''TERÖR ÖRGÜTÜYLE BAĞLAR KOPARILMALI''-
DTP milletvekillerinin bağımsız olarak milletvekili seçilip, parlamentoda grup kurmalarını Türkiye açısından önemli saydığını anlatan Arınç, TBMM'de temsilde adaleti sağlamak gerektiğini belirtti.
''Herkese en aykırı gelecek sözler konuşulmalı, yasalar çerçevesinde herkes kürsüden düşüncesini açıklayabilmeli'' diyen Arınç, Anayasa'nın temel çerçevesi içinde isteklerin toplumsal talep olarak ortaya koyulabilmesi gerektiğine inandığını söyledi. Arınç, ''DTP, terör örgütüyle bağını kesmedikçe Türkiye'de her zaman kuşkuyla karşılanacaklardır ve Türkiye'nin partisi olamayacak, giderek marjinalleşeceklerdir'' dedi.
AA