Başbakan Yardımcısı Arınç,
Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürlüğü
Sergi Salonu'nda düzenlenen ''
Kula Fuarı''na katıldı. Arınç, burada gazetecilerin,
Anayasa değişikliği paketindeki
siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin maddenin reddedilmesine ilişkin sorularını yanıtladı.
Maddenin
TBMM Genel Kurulu'nda 330'un altında oy alarak düşmesinden veya reddedilmiş olmasından üzgün olduğunu ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
''Bu, çok önemli bir maddeydi. Türkiye'de siyasi partiler rejiminin daha güçlenmesi açısından, siyasi partilerin gelişigüzel kapatılmaması,
siyasette vazgeçilmez demokratik unsur olan partilerin daha güçlü bir yapıya kavuşması açısından
düzenleme yapılacaktı ama belki bazı sebeplerle bu madde, diğerlerinden farklı olarak yeterli oyu almadı.
Buna,
Anayasa değişikliğinde bir yol kazası olarak bakıyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. Bütün paket oylanıp tamamlanıncaya kadar bütün milletvekili arkadaşlarımızla ve parlamento çatısı altında bulundurduğu bütün milletvekilleriyle
oylamalara devam edeceğiz.''
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anayasa değişikliği teklifinin 8. maddesine ''ret'' oyu verdiği iddia edilen
AK Parti milletvekilleriyle ilgili ortaya atılan bir listenin gazetelere yansıdığını belirterek, ''Bunu kesinlikle reddediyoruz. Böyle bir görev hiçbir milletvekiline verilmemiştir. Hiçbir arkadaşımızdan da ne şüphe ederiz ne onu
kontrol etmek ihtiyacı duyarız'' dedi.
Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürlük Binası Sergi Salonu'nda Kula El Sanatları Sergisi'nin açılışını yapan Arınç, gazetecilerin Anayasa değişikliği teklifinin siyasi partilerin kapatılmasını düzenleyen 8. maddesinin reddedilmesine ilişkin sorularını yanıtladı.
Anayasa değişikliği teklifini iki, üç madde için değil, tümünü önemli görerek parlamentoya getirdiklerinin altını çizen Arınç, ''Bütün maddelerde aynı hassasiyeti göstereceğiz ve umuyorum ki anayasa değişikliği büyük bir başarıyla tamamlanacak'' dedi.
Arınç, bugünkü oylama rakamlarının devam etmesi halinde anayasa değişikliğinin halkın önüne gideceğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Dünkü yol kazasından dolayı hepimiz üzgünüz. Buna sevinenler de var. Birbirlerine 'çak' yapanlar da var. Bu maddenin düşmüş olmasından dolayı bayram neşesi yaşayanlar da var. Biz onlardan değiliz. Biz bu maddenin Türkiye demokrasisi için çok önemli olduğunu biliyor, doğru olduğuna inanıyor ve beyaz oy kullanıyorduk. Ama görüyoruz ki bazı arkadaşlarımız, belki kendilerince haklı sayılabilecek endişelerle bu maddede kabul değil, ret oyu kullanmışlar gibi... Rakamlar onu gösteriyor. Yolumuza devam ediyoruz. Durmak yok, doğru bildiğimiz yolda işe devam.''
GAZETECİLERİN ARASINA GİREN KİŞİ UZAKLAŞTIRILDI
Arınç'ın soruyu cevaplamasının ardından gazetecilerin arasına giren Adnan
Yıldırım adlı bir vatandaş, Arınç'a hitaben bir şeyler söylemek istedi. Arınç'ın, ''Sen gazeteci misin?'' dediği Yıldırım, polislerin müdahalesiyle uzaklaştırıldı ve
Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 1969
Düzce doğumlu olduğu öğrenilen Yıldırım'ın daha önce de çeşitli
protesto gösterilerinde bulunduğu ve sabıkasının olduğu öğrenildi.
Olayın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlamaya devam eden Arınç, maddeye ret oyu veren milletvekillerinin isimlerine ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine, bu isimlerin hayali isimler olduğunu, tahminlere dayandığını belirtti.
''MİLLETVEKİLLERİMİZİN VİCDANLARINA GÜVENİYORUZ''
AK Parti Grubu'ndaki bütün milletvekillerine prensip olarak inandığını ve güvendiğini vurgulayan Arınç, şöyle konuştu:
''Çalışmaları birlikte yaptık. Bütün grubumuzun ittifakıyla bu anayasa değişikliğinin doğru olduğu yönünde izlenim edindik. Biz, diğer partiler gibi oylamaya katılmayarak
fire ihtimali düşünen
CHP değiliz. Oylamaya katılanların oylarını kontrol etmek suretiyle herkesin ret oyunu vermesini temin etmeye çalışan bir başka parti gibi de değiliz. Biz, partilerinin kapatılmasından dolayı
mağdur olduğunu düşündüğümüz ama hiçbir oylamaya katılmayarak kendilerine göre bir tavır içerisinde olan BDP gibi de değiliz. Biz, bütün milletvekillerimize güveniyoruz, onların vicdanlarına güveniyoruz. Onların en doğru kararı vereceğine de inanıyoruz.
Ortaya birisinin yazdığı bir liste bugün gazetelere de aksetmiş durumda. Bunu kesinlikle reddediyoruz. Böyle bir görev hiçbir milletvekiline verilmemiştir. Hiçbir arkadaşımızdan da ne şüphe ederiz ne onu kontrol etmek ihtiyacı duyarız. Elbette bu oylamada nasıl oy kullandığını söylemesi gerekenler varsa, bu açıklamaları yapacaklardır. Hiçbir milletvekili arkadaşımızın arkasına
nöbetçi koyarak, oyunu kontrol etmek ihtiyacı duyan bir yapıda değiliz. Biz güçlü bir grubuz. 335 milletvekilimiz var. Bunların içinden 5, 6, 7 tanesi farklı oy kullanmışsa eminiz ki onlar, bundan sonraki oylamalarda yine bizimle birlikte yine doğru oyu kullanmak suretiyle devam edeceklerdir. Hiçbir arkadaşımıza kem gözle bakmayız, şüpheyle bakmayız. Onları rencide edecek hiçbir davranışın içinde olmayız.''
BDP'LİLERİN OYLAMALARA KATILMAMASI
Arınç, ''8. maddenin oylamasına yakın zamanda kapatılan bir partinin mensupları olan BDP milletvekillerinin katılmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine, Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti TBMM Grup toplantısında konuyla ilgili ipuçlarını verdiğini söyledi.
BDP'nin parlamento içinde olmasından memnuniyet duyduğunu dile getiren Arınç, ''Siyaset böyle bir şeydir. Sokakta olacaklarına parlamentoda olurlar. Milletin hür kürsüsünden fikirlerini ortaya koyarlar. Beğeniriz, beğenmeyiz. Uygun buluruz, yanlış buluruz ama halkın seçtiği milletvekillerinin parlamentoda temsil edilmesinden biz memnun oluruz ve onları destekleriz'' diye konuştu.
BDP'nin beklentilerin aksine Anayasa değişikliği görüşmelerine başından beri katılmadığını belirten Arınç, birinci turda sadece bir maddenin oylamasına 5 BDP'li milletvekilinin katıldığını, ne oy verdiklerinin de belli olmadığını söyledi.
Kürsüye çıkan BDP'li milletvekillerinin de başka konuları gündeme getirdiğini, niçin oy kullanmadıklarını izah edemediklerini ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
''Ortada bir gerçek var; BDP milletvekilleri, halktan aldıkları yetkiyi kullanmamaktadır, halkın beklentilerine uygun hareket etmemektedir ve maalesef üzülerek söylüyorum, bugün basının da oy birliğiyle
itiraf ettiği gibi talimatlarla hareket etmektedir. Bu talimatın da nereden ve kimden geldiğini artık sağır
sultan biliyor. O talimatlar, 'oylamaya girmeyin' diyor, oylamaya girmiyorlar. 'Karşı çıkın' diyor, karşı çıkıyorlar. Ben bütün milletvekili arkadaşlarımı tenzih ederim ama bu beklentilerin aksine başka bir sebep varsa onu söylemeliler ve oylarını rahatlıkla içeri girerek, ya 'ret' ya da 'kabul' istikametinde kullanmalılar.
Fırat Haber Ajansı'ndan yayınlanan her talimat onlar için halkın beklentilerinden çok daha kıymetli, halkın onlara verdiği görevden çok daha önemliyse, bu gidiş gidiş değildir. Görülüyor ki bu çizgideki partiler kapatıldıkça hayat bulacaklarına inanıyorlar. Yoksa siyasi partileri güçlendirmeyi amaç edinen bir madde değişikliğine kabul oyu vermemelerini akılla, vicdanla izah etmek mümkün değil.''
AA