Arınç, "Başka bir yerde bir cevher daha ortaya attı. '
Hayır oyunun rengi kahverengi, kahvenin rengi de kahverengi, bir kahvenin kırk yıl hatırı var, bizi unutmayın, oyunuzu hayır diye kullanın.' diyor. Nasıl bir mantık bu?" diye sordu.
Ankara'dan Karabük'e giderken Bolu'nun
Gerede ilçesine uğrayan
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, Gerede İlçe Belediyesi'ni ziyaret etti. Arınç, cuma namazını kıldıktan sonra ilçe merkezindeki çay bahçesinde toplanan vatandaşlara hitap etti.
"
Millet ne derse onu başınızın üstünde taşırsınız. 'Evet' derse 'eyvallah' derseniz. 'Başka türlü karar verdim' derse de millete küsülmez, millete sırt dönülmez." diyen Arınç, bazı partilerin seçimlere bile katılamadığına dikkat çekti. Arınç, şimdiye kadar millete yamuk yapmadıklarını dile getirdi.
CHP ve MHP'nin çıkıp 'hayır' deyin demesini eleştirerek, "Bu partiler, bağırıp çağırıyor. Hatta suçluyor, korkutuyor." ifadelerini kullandı.
Arınç, şöyle devam etti: "Kemal Bey7in buna söylediği, 'Saygı ifadesi diye söylüyorum Kemal bey' diye. Söylediği nedir? 'Hayırda hayır vardır' diyor. Başka bir yerde bir cevher daha ortaya attı. Hayır oyunun rengi kahverengi, kahvenin rengi de kahverengi. Bir kahvenin kırk yıl hatırı var. Bizi unutmayın. Oyunuzu hayır diye kullanın. Nasıl bir mantık? Merhum
Abdülhamit Han için söylenen aslında çok yanlış olan bir şey vardır. Aklıma o geliyor.
Abdülhamit Han döneminde
ülke bölünmeye, parçalanmaya başlanırken istihbarata da çok önem verilirdi. Ama onu sevmeyenler şöyle bir fıkra uydururlar. Parkta iki kişi oturmuş konuşuyorlarmış diyelim. Biri demiş ki, '
bulutlar geldi' öbürü demiş ki 'yağmur yağacak.' İstihbaratçılar da varmış orada, hemen almışlar adamları götürmüşler. Ya bizim suçumuz nedir? Parkta oturduk. Siz havada bulut var demediniz mi, birisi de yağmur yağacak demedi mi? Ne var bunda?
Yağmur yağarsa yerde su birikmez mi? Yerde su birikirse ördek yüzmez mi? Yüzer. Ördeğin burnu uzun değil mi? Abdülhamit'in de burnu uzun, sen ona ördek demek istedin. Şimdi bu mantıkla kahvenin rengi kahverengi mantığı da birbirine uyuyor. Ne Abdülhamit'e uyan bir insandı, ne de içtiğimiz keyfine doyamadığımız orta kahvenin tadı böyle saçma sapan bir izah değildi."
Arınç, anayasanın bir yemek kitabı olmadığını dile getirdi. Arınç, bir otelde öğle yemeği yedikten sonra Karabük'e hareket etti.