Boyner'in önceki gün bir gazetede yer alan röportajda "Türbanın kamuya gelmemesi mümkün değil" açıklamasına Arınç, "Kendisi hakkındaki
ümitlerimizin tamamını boşa çıkaran, ismi Ümit Hanımefendi, ama bütün ümitlerimizi boşa çıkaran, özgürlükçü görünen ama arkadan korkularla, vehimlerle, endişelerle bu tür sözlerle bendeki kredisini tamamen tüketmiş durumda. Hatta ziyaretime geldikleri zaman, geçmişteki TÜSİAD'ın hazırladığı raporların arkasında nasıl durulmadığını, konjonktüre göre nasıl hareket ettiklerini söylemiş ve 'siz cesur bir hanımefendiye benziyorsunuz, bundan sonraki düşüncülerinizin arkasında umarım kalırsınız' demiştim" şeklinde konuştu.
Türk Girişim ve iş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanlar Konseyi toplantısında bir gazetecinin, Arınç'ın sözlerini hatırlatması üzerine
Ümit Boyner, "Ben son yaptığım söyleşide 'Türkiye'de herkesin eşit eğitim hakkı olmalıdır. Türban yasağı, 18 yaşını geçmiş bir
genç kadının, kıyafeti yüzünden eğitim hakkından mahrum kalması kabul edilebilir bir şey değildir' dedim. Bunun üzerine de şunu söyledim: 'Bu eğitim hakkından sonra bu kadınların, kızların kamuda istihdamı konusu da gelecek gündeme. Bunun da mutlaka konuşulması, tartışılması lazım. Neticede Türkiye'nin gelmesi gereken nokta bireylerin
yaşam tarzlarının toplumsal veya kamusal baskılara maruz kalmayacağı bir noktaya gelmesidir' dedim. Yani burada özgürlükçü bulmadığı sayın bakanın nedir ben bilmiyorum." cevabını verdi. Eğitimde tüm bireylerin eşit hakkı olması gerektiğini vurgulayan Boyner, "Kimse kıyafetinden dolayı üniversite eğitiminden dışlanamaz. Burada tabii ki aslında hukuki bir
düzenleme yapılması veya Anayasa'yla bunun kişisel özgürlükler bağlamında düzenlenmesi, Türkiye'nin sorununu daha yapıcı bir şekilde çözecektir" değerlendirmesini yaptı.