AK Parti Manisa İl Danışma Kurulu Toplantısı'nda konuşan Arınç,
terörün bir hastalık değil, sonuç olduğunu söyledi. Arınç, şunları kaydetti:
''Ben doktora gitsem, doktor beni iyice muayene edecek, sonunda diyecek ki 'Beyefendi hastalığınız şudur'. Bir çıban bile bir sonuçtur, kanınıza giren mikroplar olmuştur, ortaya rahatsızlık çıkmış. Öyle şeyler olmaya devam ediyor ki terör diye sonuç çıkıyor ortaya. Tokat'ta 7 Mehmetçiği alçakça şehit edebiliyorlar. Bunu ona yaptıran bir şey var.
İşsizlik korkusu varsa, işkencelere maruz kalmışlarsa, intikam almak için yanlış yollara gidebilirler. Bizim elimizde 10 sebep var. Yanı başımızda
bataklık olsa, o bataklıktan sizi sivrisinekler sokmaya başlasalar, 'kahrolsun sivrisinekler' dersek, sivrisinekler ısırmaktan vazgeçer mi, geçmez. Şimdi
Baykal ile Bahçeli'nin bu konudaki önerisi çok enteresan.
'Teröristler dağdan insinler, 30 yıl cezaevinde yatsınlar, terör biter' diyorlar. Biz de 'amin' diyelim. Ben onlara haber gönderdim olmadı, siz söyleyin. Terörist aptal mı, inecek silahını verecek, kuzu kuzu gidecek adliyeye? Bu akıl karı bir iş değil. 'Kahrolsun' demekle sinekleri ısırmaktan vazgeçiremeyiz, 5-10'unu peçeteyle öldürerek bitiremeyeceğimize göre, o bataklığı kurutmamız lazım. O da bu işe hayat veren 10 yolu kapatmak demek. Yarın endişesi mi var, işkence, ayırım mı var dikkat edeceksiniz. Terör ve teröristle mücadeleyi, bütün dünyada nasıl yapılıyorsa ondan daha iyisini yapmak istiyoruz.''
-''AYIRIM YAPMADIK''-
AK Parti
iktidarının ayırımcılık yapmadığını ifade eden Arınç,
TBMM Başkanlığı yaptığı dönemde Tunceli'ye de Ağrı'ya da gittiğini ifade etti. Tunceli'nin 120 bin nüfusuyla KÖYDES Projesi için 1 milyon 350 bin nüfuslu Manisa'dan daha fazla pay aldığını ifade eden Arınç, ''Tunceli'de yaptığım konuşmada, 'böyle memlekett
e devlete teşekkür etmeniz gerekir' dedim. 'Bu düşmanlık neyin nesi?
Dostluk varken neden düşmanlıkla iç içe olalım' dedim. Teröre hayat veren, can damarı olan sebepleri ortadan kaldıracağız'' diye konuştu. Türkiye'de 1980 darbesinden sonra ''Kürdüm'' demenin,
Kürtçe konuşmanın
yasak olduğunu kaydeden Arınç, şöyle konuştu:
''Bunlar Türkiye'de yaşandı, gözlerinizi kapatamazsınız. Allah'a hamdolsun bizler asil Türk milletinin evlatlarıyız. Boşnak'ı, Yörük'ü, Laz'ı vardır, neden düşmanlık olsun aramızda? 'Bu dili de konuşmak istiyorum' dese, neden suç olsun, bunların hiçbiri suç değil, son yaptığımız çalışmalara kimse yanlış gözüyle bakmadı. Böyle önemli projeye Türkiye'de
imza atan AK Parti
siyasette yalnız bırakılıyor, özellikle iki muhalefet partisi daha ne konuşacağımızı bilmeden kapılarını kapattı, bizi reddettiler, çok da saygısız biçimde yaptılar bunu. Bizim ne diyeceğimizi bilmeden kötülediler. Halkımız bunun altında yatanı biliyor. Bu işin başarılı olması halinde, gözyaşlarının biteceğini biliyor, Suriye'siyle, Irak'ıyla, İran'ıyla hepsi PKK'yı terörist
örgüt kabul ediyor ve Türkiye'ye yardımcı olmayı
vaat ediyor. Zaman zaman çalışmalarda aksamalar olacaktır. Bu
uygulama kolay değil, örgüt kendisinin ayakta olduğunu göstermek için
cinayet işliyor. Bu acı ilaç içmek gibidir,
şifa bulmak için acı da gelse bu ilacı içmek zorundayız. Kolay iş olsaydı ömürleri boyunca kolayı seçen siyasetçiler, bu işi bitirirdi. Elimizde bulduk biz bu işi. AK Parti gibi iktidar çözemeyecekse,
Cindoruk mu, Baykal mı çözecek? 20 raporları var, o raporları inkar ediyor. Bahçeli mi çözecek? Keşke biri çözse. Apo'nun yakalanması 1999
Şubat ayıdır. Apo'yu biz yakalamadık. Kenya'da paketleyip teslim ettiler. Apo'nun yakalanmasıyla örgüt bir şey yapamaz hale geldi. 2002'ye kadar örgütün tasfiyesi için en iyi şartlar oluşmuştu. 2002'nin sonundan itibaren biz sorunu kucağımızda bulduk.''
-''BİZ BU İŞİ ÇÖZECEĞİZ''-
AK Parti hükümetinin terör sorununu çözeceğini ifade eden Arınç, bu projenin Türkiye'nin önünü açacağını dile getirdi. Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sayın Baykal ve Bahçeli'ye sesleniyorum: AK Parti'yi
hedef gösteriyorsunuz. Başta
Başbakan olmak üzere demokratik
açılım konusunda çalışan siyasetçileri düşman gösteriyorsunuz. Biz birbirimizin düşmanı değil, rakibiyiz. Bu ülkede siyaset yapan kimse bu ülkenin düşmanı değildir. Size düşen de bu saygıyı göstermektir. Siz bizi 'vatan haini' olarak gösteriyorsunuz. Ağza alınmayacak
hakaretler yapıyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz. Siz söyledikçe
Meclis grubunuzdakiler, sizin gözünüze girmek için daha ağırlarını söylüyorlar.
Siz böyle devam ederseniz, bu suçlamalara aynen iştirak ederseniz, birilerini Türkiye'de hedef göstermiş olursunuz. Hedef gösterdiğiniz insanlar zarar görürse mutlu mu olacaksınız, birisinin yerlerde sürüklenmesinden sevinç mi duyacaksınız? Aklınızı başınıza alın, düşmanlığın yeri değil, biz siyasetçiyiz yanlış da yapabiliriz, yeri gelir bedelini siyaset sandığında öderiz.''
Meclis kürsüsünde darbenin meşru olduğuna dair konuşma yapan milletvekilini kınadığını kaydeden Arınç, sözlerini şöyle tamamladı:
''70 milyon için bunu yapmamız lazım. 30 bin insandan sonra bir kişinin burnunun kanamasına tahammülümüz yok. Siyasetçi doğru konuşur, siyasetçi karşısındaki rakibi düşman görmez, vatan hainliğiyle suçlamaz. Siz bunu söylüyorsunuz, kendi kitlenizi inandırıyorsunuz, durumdan vazife çıkarmak isteyen gafillere örnek oluyorsunuz. Sayın Baykal, Sayın Bahçeli, madem ki 'Bunlar vatan hainidir' diye düşünseler mutlu mu olacaksınız? Doğacak olumsuz sonuçlardan azmettirici sıfatıyla kendinizi kurtaracağınızı mı düşünüyorsunuz. Söylediklerinize dikkat edin, aklınızı başınıza alın. Biz vatan haini değiliz, hiçbir zaman olmadık. Siyasette üslup çok önemli, çok eleştirildik ama bu kadar ağırını duymamıştık.
Bundan dolayı AK Parti iktidardan düşecekse, sevinin, niye kötülüyorsunuz. Memleketimiz kazanıyorsa bizim kaybettiğimiz önemli değil. Hakaret size de bize de yakışmaz. Ağzımızı
temiz tutalım.''
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konuşmasının sonunda partisine katılan
Salihli ilçesi Taytan beldesi Belediye Başkanı Ali Gürsoy ve 6 belediye meclis üyesini parti rozeti taktı.