Arınç, TRT-2 kanalında katıldığı programda gündemdeki konulara ilişkin çeşitli soruları cevapladı. Arınç, artan
terör olaylarıyla ilgili soruyu yanıtlarken, çok üzgün olduğunu ifade etti. Bugün 8 şehidin toprağa verildiğini hatırlatan Arınç, Sedat Akça adlı şehidin Polatlı'daki ailesini dün ziyaret ettiğini ve acılarına ortak olmaya çalıştığını söyledi. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde
şehit cenazeleri kaldırılırken, yeni haberler geldiğini anlatan Arınç, bugün de Van'da 2 polisin şehit düştüğünü öğrendiğini kaydetti.
Arınç, şunları söyledi:
''Üzüntümüz büyüktür.
Millet olarak bu üzüntüyü ta can evimizde hissediyoruz. Özellikle son haftalarda tırmanma eğilimi gösteren terörden dolayı ocaklarımız sönüyor. Pırıl pırıl gençlerimiz, memleketimizi, vatanımız, bayrağımızı korumak uğruna, bölücülüğe fırsat vermemek amacıyla hayatlarını kaybediyorlar.
Tabii kanları yerde kalmayacaktır, intikamları alınacaktır. Bu olaylara sebep olanlar ölü veya diri ele geçirilecektir. Cezaları verilecektir. Bu hiç bir şekilde bir geriye gidişi, bir korkuyu getirmeyecektir. Çünkü,
yurt savunmasında bugüne kadar görevlerini hep kahramanca yapan insanlar bundan sonra da yapacaktır. Bundan en
küçük bir kuşkumuz yok.
Artık terör bitmelidir, sona ermelidir. Bunu hepimiz istiyoruz. Bu
cennet vatanda hepimizin huzur içinde yaşamaya hakkı var.
Güvenlik güçlerimizin asker olsun, polis olsun mücadele için tüm yetkileri vardır. Tüm
araç, gereçleri silahları mevcuttur. İstenen her şey, helikopter ve ağır silahlar dahil olmak üzere emirlerine verilmiştir. Bu konuda tek görevleri olan
terörle mücadele konusunda kendilerine hükümetin de milletin de Meclisin de çok büyük desteği vardır.''
''HALK TERÖR ÖRGÜTÜNE SIRT DÖNDÜ''
Bülent Arınç,
Tunceli'ye yaptığı ziyareti hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ziyaretimden önce de benim gelişimi fırsat bilen
PKK veya PKK yanlılarının
eylem yapacaklarından bahsedilmişti. Bunun aslının olmadığı ortaya çıktı. Tunceli ziyaretimde beni çok memnun eden bir olay da
halkımızın devletine, milletine, hükümetine sahip çıkmasıdır. 'Terörle artık iç içe değiliz, terörü istemiyoruz, huzur içinde yaşamak istiyoruz' diyorlar.
Güvenlik güçleri ve valilikle çok iyi ilişkiler kurduklarını gözlemledim.
Bu sebeple halkın terör örgütüne sırt dönmesi, onları reddetmesi, bence terörle mücadele için en yüksek moral güçlerden bir tanesidir. Bu vesileyle ben özellikle
Kürt kökenli vatandaşlarımızın terör örgütüne karşı çıktıklarını yüksek sesle ilan etmelerini bekliyorum. Vatandaşlarımızın önünde de belediye başkanları olmalıdır. Kanaat önderleri olmalıdır. Halkımızın,
sivil toplum örgütlerinin önde gelen kişileri olmalıdır. Onlar devletine bağlılıklarını, bayrağımıza bağlılıklarını, bir ve beraber olduğumuzu en yüksek sesle ortaya koymalıdırlar. Terör örgütüne kesinlikle bundan böyle ilgi duymayacaklarını, geçmişte de böyleydi ama artık bunu ilan etmelerini bekliyoruz.
Tunceli'de belediye başkanı sayın hanımefendiyi ziyaretimde de bu konunun özellikle üzerinde durdum. DTP'li belediye başkanlarının çok önemli bir görev üstlenmeleri gerektiğini ona söyledim.''