Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç,
Hocaefendi'nin İsrail'in
yardım gemisine saldırısıyla ile ilgili sözlerine ilişkin açıklama yaptı.
Gazeteciler bana dışarda şunu soruyorlar diye söze başlayan
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, Hocaefendi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu...
KONUŞMANIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,
Fethullah Gülen'in İsrail'in gemi saldırısı ile ilgili sözlerini, 'Hocaefendi her zaman olduğu gibi doğruyu söylüyor.' şeklinde değerlendirdi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,
Türkçe Olimpiyatları'nın
ödül töreninde
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na, Karamanoğlu Mehmet Bey ödülünü verdi. Arınç, ödül takdiminin ardından şöyle konuştu: "Müsbet hareket eden kazanır. Bu gemi yolcularıyla birlikte müspet hareket etti. Silah kullanmadı. Rotasını çevirdi. İçine insan ve insani yardım koydu. Gönlünde insan sevgisi vardı ama zorbalıkla karşılaştı. Ne yapabilirdik, ne yapılması lazımdı bunlar ayrı. Ortadaki hadisede zulme uğrayanlar ve onlara zulmeden zalimler var. Kazanan bu haksız düşünceye karşı insani düşünceyle yardım götürenlerdir, kaybeden zorbalar ve zalimlerdir. Bu olay karşısında Hocaefendi'nin bir konuşmasının ne anlama geldiğini bana soruyorlar. Hocaefendi her zaman olduğu gibi doğruyu söylüyor. Her şart altında, her şeye rağmen müspet hareket etmeliyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Zulme uğrayabiliriz ama zalim olmayacağız. Hiç bir zaman zulmetmeyeceğiz, haksızlıklara karşı da metanetle duracağız. Müspet hareket budur. Bu hareketi takip eden herkes Türkiye'de de dünyada da kazanmıştır. Adına enstitüler açılan, bu öğreti için parlamentolarını üniversitelerini tahsis eden dünyada yüzlerce
ülke var. Ne diyor bu insan? İnsanlara ne söylemek istiyor? Hangi metodu takip ediyor? Açıyorlar, bakıyorlar, inceliyorlar altından barış ve müspet hareket çıkıyor. Bütün dünyanın takip ettiği bu sistemi biz de takip edeceğiz. Sonuna kadar müspet hareket. Bunun takipçisi olacağız ki insanlar bizim iyi niyetimize güvensinler. Bizim ortaya koyduğumuz davayı samimi olarak kabul etsinler."