Son olarak Cumhurbaşkanı Özal'ın, sadece 12 gün arayla
şüpheli iki kazada ölen Bitlis
paşa ve
Maliye eski Bakanlarından
Adnan Kahveci'den
Kürt meselesiyle ilgili ortak bir
rapor hazırlamalarını istediği ortaya çıktı.
Özal önce Kahveci'den, ardından da Bitlis'ten iki ayrı
Kürt raporu alıyor. Daha sonra da bu önemli konuyla ilgili iki isimden birlikte kafa yormalarını istiyor.
92'nin
Kasım ayında Özal'dan gelen bu talep
Orgeneral Bitlis'in yoğun programı sebebiyle bir türlü gerçekleşemiyor. Ancak bir ay sonra yani
Aralık ayında beklenen görüşme yapılabiliyor. Gözlerden ırak bir adreste buluşan Kahveci ile Bitlis Paşa uzun uzun görüşüyor meseleyi. Görüşmede iş paylaşımı yapılıyor. Meselenin
ekonomik ve siyasi yönü Kahveci'ye güvenlik boyutu ise Bitlis Paşa'ya kalıyor. Sosyal ve Kültürel yönü de Cumhurbaşkanı Özal'a bırakılıyor. Görüşmeden hazırlanacak raporların en geç 5 ay içerisinde bitirilmesi hedeflenerek kalkılıyor.
Ancak yaklaşık 2 ay sonra tarihler 5 şubat 1993'ü gösterirken başarılı
Maliye Bakanı Adnan Kahveci şüpheli bir
trafik kazasında hayatını kaybediyor. Çok geçmeden sadece 12 gün sonra da 17 şubat'ta Bitlis Paşa ölüyor. Onun ölümü ise
uçak kazasıyla oluyor; ancak o da şüpheli. O güne kadar yapılan bütün bu çalışmalar da Kahveci ve Bitlis Paşa'yla birlikte mezara gidiyor.
3 ay sonra ise 8. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal 17
Nisan 1993 günü yine şüpheli bir şekilde hayata gözlerini yumuyor. Özal'ın ortak çalışmadan önce Kahveci ve Bitlis'ten ayrı ayrı aldığı 2 rapor ise devletin tozlu arşivlerine kaldırılıyor.
Kürt meselesini çözmeyi kafasına koyan bu 3 isimin birbiri ardına şüpheli ölümleri akıllara "bir planın parçası mı?" sorusunu getiriyor.