İşte Genç Siviller tarafından hazırlanan
Renault'u kullanma kılavuzu:
"Aracın anahtarını kapıya sokunuz. Kapıyı açınız. Şoför mahalline oturunuz. Emniyet kemerini takınız. Dikiz aynasından kendinizi dikizleyiniz ve kılık kıyafetinizi iyice süzünüz. Başörtünüzü çıkartınız (Kadınlar için).
Debriyaja basınız. Anahtarı kontak deliğine sokunuz ve çeviriniz. Bu sırada gaza basınız. Eğer arabanız çalışmıyorsa üzerinizde eşarp, fular gibi başörtüsü benzeri bir aksesuar kalmış olabilir. Onları çıkarıp tekrar deneyiniz. Eğer arabanız çalışmayı ısrarla reddediyorsa,
aile bireyleriniz veya akrabalarınızdan biri başörtülü olabilir. Bu durumda size en yakın nüfus müdürlüğünü arayabilirsiniz. Eğer kılavuzdaki şartları sağlamadığınız halde arabanız çalışmışsa bizi arayın. Mutlaka bir yanlışlık olmalı."
RENAULT'UN BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
Renault'un Bursa'daki kaporta-montaj ve mekanik şasi fabrikasının yerleşkesinde bulunan
tüketim kooperatifine, çalışanların başörtülü eşlerinin girmesi
Mart ayı başında
yasaklanmıştı.
Oyak-Renault'daki
başörtüsü yasağı 27 Şubat'ta bir çalışanın, eşi, annesi ve babasıyla kooperatife alışverişe gitmek istemesiyle başladı. Kapıdaki görevliler çalışan
işçi ile başı açık eşini içeri aldı. Başörtülü annesi ile babasının girmesine ise izin vermedi.
Yaşlı çifti yağmur altında bekçi kulübesinin önünde bekleten görevliler, talimatın yönetimden geldiğini bildirdi. Yasağa gerekçe gösteremeyen
Oyak Renault yönetimi, adres olarak 'tüzel kişilik' dediği kooperatifi adres göstermişti. Kooperatif yetkilileri ise yasağın sebebinin 'tadilat' olduğunu ileri sürmüştü.
Aralık 2008'de krizi bahane edip 150 kişinin işine son veren fabrikanın, namaz kılan çalışanlara da
baskı yaptığı iddia edilmişti. Kaporta-montaj ve mekanik şasi fabrikasının yüzde 51'i Oyak'a, yüzde 49'u ise Renault SA'ya ait.
Oyak-Renault'da yaşanan
insan hakları ihlalinin 17 Mart'ta Zaman gazetesinde 'Başörtülülerin Renault'nun kooperatifine bile girmesi yasak' başlığıyla yayınlanmasının ardından
sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar olaya tepki göstermişti. Mazlum Der ise Renault'yu devlet erkânına ve şirketin Fransa'daki merkezine şikâyet etti.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'e konuyla ilgili birer
mektup gönderen Mazlum Der, Renault'nun Türkiye'deki genel müdürlüğü ve Fransa'daki merkezine konuyla ilgili dilekçe göndererek insan haklarına aykırı söz konusu durumu sormuştu.
CİHAN