Büyükelçi Apakan, BM Genel Kurulu'nun
İsrail ve Hamas'ı
Gazze'de aralık 2008 -
ocak 2009'daki çatışmalarda savaş suçu da dahil uluslararası insani hukuk kurallarını çiğnemekle suçlayan ''Goldstone Raporu''nu görüştüğü toplantıda, Türkiye'nin konuyla ilgili görüşlerini açıkladı.
İsrail'in, Gazze'de yürüttüğü son operasyonun sonucunda büyük
sivil kayıpların ve gerçek bir insani trajedinin yaşandığını kaydeden Daimi Temsilci Apakan, operasyonların başından bu yana Türkiye'nin orantısız güç kullanımını ve Gazze'nin tüm nüfusuna zarar veren cezai önlemleri kınadığını anımsattı.
Çatışmaların sonunda ateşkesin ilan edilmesine karşın, Gazze'deki halkın acılarının sona ermediğini ve
Güvenlik Konseyi'nin 1860 sayılı kararının uygulanmadığını belirten Büyükelçi Apakan, Gazze halkının halen abluka altında olduğunu, sınır geçişlerinde sıkı kısıtlamaların devam ettiğini, Gazze'deki temel altyapının, okulların, sağlık kliniklerinin halen harabe halinde bulunduğunu, yeniden inşanın başlamadığını, halkın sağlığının tehlikede olduğunu, Gazze'de
ekonomik ve ticaret faaliyetin de bulunmadığını kaydetti.
-''BU BİR FIRSAT''-
Güney Afrikalı
yargıç Richard Goldstone'nun
başkanlık ettiği BM veri toplama heyetinin Gazze'deki durumu kuvvetli bir şekilde anlattığını ve yaşananlarla ilgili çok detaylı bilgi verdiğini kaydeden Daimi Temsilci şöyle konuştu:
''Bazıları (Goldstone) raporunun barış sürecine tehdit olduğunu söylüyor, biz ise bunu bir fırsat olarak görmeyi
tercih ediyoruz, bu İsrail'in Gazze'deki durumu düzeltmesi için bir fırsat, uluslararası toplumun da
Filistin halkının mahrumiyeti ve zorluklarıyla ilgilenmesi açısından bir fırsat.''
Türkiye'nin bu fırsatın değerlendirilerek Goldstone Raporu'nun tavsiyelerinin uygulanması ve takip edilmesi gerektiğini düşündüğünü belirten Apakan, uluslararası hukukun ihlal edildiği yönündeki iddiaların güvenilir bir biçimde soruşturulmasının iki taraf arasında güven oluşturulmasına yardımcı olacağını ve böylece bölgedeki barış çabalarına katkıda bulunacağını belirtti.
Türkiye'nin Orta Doğu'da kalıcı barışa inandığını ve barış sürecinin tüm ayaklarıyla ''ilgili BM
Güvenlik Konseyi kararları,
Madrid Konferansı ilkeleri, Arap Barış Girişimi ve
yol haritası çerçevesinde'' yeniden faaliyete geçirilmesini güçlü bir şekilde desteklediğini belirten Apakan, Türkiye'nin artık Gazze'deki duruma kayıtsız kalınamayacağına inandığını da belirterek, BM'nin ''
hesap verebilirlik'' ilkesini desteklemesi gerektiğini söyledi.
Apakan, sözlerinin sonunda, ''Sonuçta
adalet ve barış aynı madalyonun iki yüzü gibidir, barış, adalet sağlanamadan gerçekleşemez'' dedi.
Büyükelçi Apakan, konuşmasında Türkiye'nin, Goldstone Raporuyla ilgili olarak AB'nin görüşlerine katıldığını da belirtti.
AB Dönem Başkanı İsveç'in BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Anders Liden de AB adına yaptığı konuşmada, AB'nin ''Goldstone Raporu'nun ciddi şekilde değerlendirilmesini, İsrail ve Hamas'ın ihlal iddialarıyla ilgili olarak güvenilir ve bağımsız
soruşturma yapılmasını ve konunun takip edilmesini istediğini'' belirtti.