Yeni
Şafak Gazetesi Başyazarı
Fehmi Koru bugünkü yazısında
seçim anketlerini sorguluyor.
Anketlerin çoğu zaman yanıltıcı olduğunun altını çizen Koru son zamanlarda yapılan anketlerden örnek veriyor.
İşte Koru’ya göre anketlerin seçimlere etkisi:
Anketler ne ölçüyor?
Bundan böyle seçim gününe kadar anket bombardımanına kendinizi hazırlayın. Kamuoyu yoklamalarından pek çok kişinin hazzetmediği bilinir. Siyasi alanda adım atarken eldeki anketlere güvenenlerin hüsrana uğradıkları geçmişte çok görüldü. En bilinen örnek
Bedrettin Dalan'ın üçüncü kez açık farkla belediye başkanı seçileceğini gösteren anketlerdir;
ANAP'ın kayan yıldızıyla birlikte
İstanbul Dalan'ı da alaşağı edivermişti. Son örneğini ise 2004 yerel seçimlerinde yaşadık; çok iddialı bir anketin bulguları
sandıkta doğrulanmadı.
Bütün bunlara rağmen anketsiz de kalmamak gerekiyor. Özellikle siyasiler ve siyaseti yakından gözlemleyenler için güvenilir kurumlar tarafından kotarılan anketler yol gösterici özelliğe sahiptirler. 2002 seçimleri öncesinde, Ak Parti, anketleri ciddiye alarak seçim başarısını artırmıştı. Batı'da anketlere ekstra güvenilirlik katmak üzere araştırmacı kurumu saygın bir medya organının görevlendirmesi beklenir; ABD'de önemli bir
gazete veya tv kanalı ile irtibatlı anketlere daha fazla itibar edilir.
Dün iki seçim anketi kamuoyuna açıklandı. Her iki anketin de
Meclis'in seçim tarihini belirlemesinden hemen sonra yapıldığı anlaşılıyor. Anketlerin arkasında birer medya kuruluşu var. Sorun da bu noktada başlıyor zaten; iki anketin bulguları arasında hata payı sınırları içerisinde görülemeyecek çapta farklılıklar bulunuyor.
Önce
Habertürk kanalında yayımlanan ankete bakalım. Bu ankette, henüz partiler arasında
birleşme gerçekleşmediği bir dönemde yapılmış olmasına rağmen, beş partinin yüzde 10 barajını aştığı görülüyor. DYP'ye birleştiği ANAP'ın,
CHP'ye de birleşme hazırlığı süren DSP'nin oyları katıldığında tablo bayağı farklı hale geliyor. Bu ankete göre seçim şimdi yapılsa partilerin alabilecekleri oy yüzdeleri şöyle:
AK Parti 29.04; CHP 14.08; MHP 12.18; DYP 12.07; Genç Parti 10.07; DSP 8.27; ANAP 8.03; DTP 2.60...
Diğer anket ise Tempo dergisi tarafından yaptırılmış. Kararsızların yüzde 7.6'ya, "Hiçbiri" diyenlerin yüzde 6.6'ya düştüğünü gösteren bu anket doğruyu yansıtıyorsa, Meclis'e yine iki parti girebiliyor. ANAP ve DYP'nin seçmenlerinin birleşmeyi olumlu karşıladıkları ve oylarını DP'ye aktardıkları varsayıldığında üç partili oluyor Meclis. Tempo anketinin "Seçimde kime oy vereceksiniz?" sorusuna verilen cevaplar (yüzde olarak) şöyle: Ak Parti 41.3; CHP 13.6; ANAP-DYP 10.7; MHP 6.9; GP 3.9; DTP 3.6; SP 1.3; DSP 1.2...
Anketlere güvenmeyenleri haklı saymamızı gerektirecek çelişkili bir tablo var ortada; hiç değilse Ak Parti'nin alması beklenen oylar bakımından... Habertürk anketinde oyların ancak yüzde 29.04'ünü alabilen Ak Parti, Tempo anketine göre yüzde 41.3'lük bir oranı yakalıyor...
Çelişkili anketlerin hangisi doğru acaba?
Sandık henüz 75 gün uzaktayken yapılan bu anketler, dün burada değindiğimiz üzere, anlık
öfkeleri yansıtıyor. Hangi gün yapıldıklarını bilmiyoruz anketlerin, ancak ikisinin farklı günlerde yapıldığını tahmin etmemiz zor değil. Anketlerin birine çok diğerine daha az öfke yansıdığı besbelli...
İLGİLİ HABER:
Esas fark aday listelerinde