Skandal, şartları uymasına rağmen ataması yapılmayan Osman Nuri Çelik'in olayı incelemesiyle ortaya çıktı...
Dışişleri Bakanlığı'nın 2004 yılında yaptığı ateşe yardımcısı atamasında, dönemin
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün
imzasının
taklit edildiği ortaya çıktı. Sahte imza skandalını yargıya taşıyan
emekli bir Dışişleri mensubu, sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Nasıl ortaya çıktı?
22 Temmuz 2004'te
Müsteşar Vekili Ali Tınaz Tuygan başkanlığında toplanan
Dışişleri Bakanlığı Komisyonu'nda yeni atanacak ateşe yardımcılarının durumu ele alındı. 59 adayın başvurusunu değerlendiren
komisyon, 10 asil ve 5 yedek ismin ataşe yardımcılığı için dönemin Dışişleri Bakanı Gül'e önerilmesine karar verdi. Sürecin sonunda listedeki 10 kişinin atama kararını, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün de imzaladığı gözüküyordu. Ancak
belgedeki Bakan imzasının sahte olduğu ortaya çıktı.
Atamalar iptal edildi
Ateşe yardımcısı adayları arasında yer alan ve şartları tutmasına rağmen ataması yapılmayan Osman Nuri Çelik, konuyu yargıya taşıdı. Çelik, Atama İlkeleri Yönetmeliği ve atama kararnamesi
Resmi Gazete’de yayımlanmadığı için atamaların geçersiz sayılmasını istedi. Çelik'in açtığı
dava sonucunda 10 ateşe yardımcısının ataması iptal edildi. Dışişleri'nde 33 yıl çalıştıktan sonra 2009'un
Şubat ayında emekli olan Çelik, emekli olduktan sonra da konunun peşini bırakmadı.
Bilgi edinme kanunundan yararlanarak 2004 yılına ait Bakanlık Komisyonu Kararı'nı alan Çelik, karardaki imzayı görünce tam anlamı ile şoke oldu. Komisyon kararındaki Abdullah Gül imzasının sahte olduğunu fark eden Çelik,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Çelik, dönemin Dışişleri Personel Dairesi Başkanı Bahadır Kaleli ile Müsteşar Vekili Ali Tınaz Tuygan ve sorumluluğu olan diğer kişilerin "sahte evrak"tan cezalandırılmasını istedi.
SAHTE İMZANIN BULUNDUĞU O BELGE
BU DA ABDULLAH GÜL'ÜN GERÇEK İMZASININ OLDUĞU BELGE