Devletin Kırmızı Kitabı, milleti tehdit gören soyut ifadelerden arındırıldı. Bu kapsamda, toplumda kutuplaşmalara sebep olan "irtica" tehdidi, kitaptan çıkarıldı. Çünkü, hiç bir somut yasal dayanağı yoktu. Bu sebeple, yeni Milli
Güvenlik Siyaset Belgesi'nde szöde "irtica" kavramına yer verilmedi.
Genelgelerdeki ifadeler, "28
Şubat, bin yıl sürecek" sözünü hatırlatıyor. Hükumetler değişse de irtica ile mücadelenin devam etmesi isteniyor.
Genelgelerdeki bu talimatlar gereği; milletin hala irtica şüphesiyle takip edilip denetlendiği belirtiliyor.
Kulislere göre; sözde irtica tehditinin devam ettiğini gösteren önemli bir
delil daha var...
Kurul'un görevi, BÇG ile aynı; 'irtica ile mücadelede koordinasyonu sağlamak'. Bu amaçla,
Başbakanlık Müsteşarı Başkanlığı'nda ayda bir toplanması öngörülüyor.
Kurul'un çalışmaları,
AK Parti hükümetiyle zayıfladı ama hala var olması bile toplumda rahatsızlık sebebi...Kurul'un son aylarda toplanamadığı iddia ediliyor.
Düzenlenebilen toplantılarda ise yine
fişleme yapıldığı ileri sürülüyor. Kurul üyesi
Genelkurmay yetkililerinin; başörtülü hemşirelerle, TRT'deki dini yayınları şikayet ettikleri belirtiliyor...