Dün de
Star Gazetesi, Mehmet Ali
Birand'ın Jandarma
İstihbarat Teşkilatı (
JİTEM) tarafından öldürülmek istendiğini iddia etti.
JİTEM, bu iş için birçok cinayetin fail olarak gösterilen ve halen kayıp olan
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ı görevlendirmiş. Birand, DYP Genel Başkanı
Mehmet Ağar'ın uyarısı ve MİT'in sıkı koruması sayesinde kurtulmuş.
Dinç Bilgin'in açıklamalarının ardından
Sabah Gazetesi Yazarı
Ergun Babahan,
Andıç tartışmasını konuyu köşesine taşımış ve "(...) bana bu haberi yapmazsak iki yazarın hayatının ciddi biçimde tehlikeye girebileceği söylendi." ifadelerini kullanmıştı. Andıç olayının mağdurlarından
Mehmet Ali Birand,
Cengiz Çandar ve
Mehmet Altan, Babahan'ın ifadelerini destekledi. Birand, "Beni MİT korumasa bugün yaşamıyordum." dedi. Çandar, farklı bir kanaldan tehdit almış. Çandar, "Bana Türk
İntikam Tugayı(TİT) diye bir
örgüt ölüm tehdidinde bulundu." ifadesini kullandı. Altan ise andıç döneminde fiili bir olay yaşamadığını belirtirken "Ancak hayatımın tehlikede olduğuna yönelik uyarıldım." şeklinde konuştu.
Birand, Star Gazetesi'ne yaptığı açıklamada JİTEM'in kendisini öldürtmek istediğini ifade etti. "Bunu bana hem Şenkal Bey, hem Eymür, hem de Mehmet Ağar söyledi." diyen Birand, kendisine yönelik suikast girişiminden MİT sayesinde kurtulduğunu söyledi. JİTEM'in kendisini vurma işini Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'a verdiğini kaydeden Birand, şu ifadeleri kullandı: "JİTEM'in beni Yeşil'e
havale ettiğini Şenkal Atasagun söyledi. Yeşil, evlerime gelip inceleme yapmış. Yeşil'in hem İstanbul'daki, hem de Kuşadası'ndaki yazlığıma komisyoncu gibi gelip araştırmalar yaptığını öğrendik. Ancak MİT'in ve polisin sıkı koruması sayesinde operasyondan vazgeçildiğini de sonradan öğrendik."
Suikast tehlikesi nedeniyle MİT'in kendisini
Ankara ve İstanbul'da özel olarak koruduğunu dile getiren Birand, ayrıca İstanbul'da polis ve özel güvenlik elemanları tarafından y
akın takiple korunduğunu da anlattı.
Birand'ın sözlerinin ardından Çandar ve Altan'dan da aynı yönde açıklamalar geldi. Andıç olayının ardından ölüm tehdidi aldığını söyleyen Çandar, Dinç Bilgin'in ısrarı üzerine koruma amaçlı olarak bir haftalığına yurtdışına gittiğini dile getirdi. Çandar, "Akın Birdal'ın vurulmasından sonra böyle bir şey oldu. Belçika'ya gittim. Bir gün kaldım. Orda sıkılınca Paris'e geçtim." diye konuştu. Altan ise şunları söyledi: "Gazete yönetimi tarafından böyle bir ima olduğu belirtildi. Ama fiili bir adres olmadı. Gazete bana aktardı. Ama adres göstermedi."
Birand'ın ifadelerinde JİTEM'in kendisini öldürtmek istediğini söyleyenler arasında ismi geçen Eski MİT Mensubu
Mehmet Eymür ise yaşanan olayları kendi sitesi olan www.atin.org'da yazmıştı. Eymür, 4.11.2000 tarihinde Birand'ın ismini vermeden yayınladığı yazısında şu ifadeleri kullanmıştı: "Şu andaki komuta kademesinin haberi yoktur. O tarihlerde aktif asker-polis karışımı bir grubun bu
gazeteciye yönelik bir
eylem planı mevcuttu. Bu amaçla hem
İzmir tarafındaki yazlığı, hem de İstanbul'daki evi etüd ettirilmiş, resimleri çektirilmişti. Görevlendirilenlerden birisi Yeşil, diğeri ise Tarık Ümit'ti. O tarihte bu bilgi alınınca, bahsi geçen gazeteci, MİT ilgililerince ikaz edildi ve bildiğim kadarı ile bir süre koruma altına alındı."