Avrupa Parlamentosunda (AP) bazı siyasi grup temsilcileri ve
Türkiye raportörü Ria
Oomen-Ruijten ile görüşen
Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış, "askeri bir anayasayla AB'ye üye olabilen bir
ülke olmadığını" belirtti.
Bağış, temaslarıyla ilgili basına yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin 1960'tan bu yana askeri anayasalarla yönetiliyor olmasının ve o tarihten bu yana (AB) müzakerelerini bir türlü sonuçlandıramamış olmasının bir tesadüf olmadığına inanıyorum. Askeri bir anayasayla AB'ye üye olabilen bir ülke yok. Türkiye'nin gerçekten AB standartlarında, bütün vatandaşlarımızın 'benim' diyebileceği ve bütün vatandaşlarını kucaklayan bir anayasaya kavuşmasının vakti geldi" diye konuştu.
AK Parti olarak iki yıl önce Türkiye'nin önde gelen 10 anayasa profesörünün birlikte çalışarak
taslak hazırlamasını rica ettiklerini ve ortaya çıkan taslak üzerinde partinin MYK'sında çalışmalar yapmaya başladıklarını hatırlatan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak aradan geçen süre içinde partimizin karşı karşıya kaldığı
kapatma davası ve
savunma süreci, daha sonra yapılan yerel seçimler ve sonrasında hükümet değişikliği derken şu anda Türkiye'nin dönüp dolaşıp yine bir anayasa değişikliğine ihtiyaç duyduğu zaruriyeti ortaya çıktı. Bu yüzden partimizin kurullarında bu konuyu uzun süredir tartıştık ve milletvekillerimizin hemfikir olduğu bir anayasa değişikliği taslağını ortaya koyduk. Bu anayasa taslağı tabii ki
ayet-i kerime değil, kutsal bir metin değil. Tabii ki görüş ve düşüncelere açık.
Umut ediyoruz ki muhalefet partileri de kendi tahayyül ettikleri Türkiye ile ilgili, kendi umutları ile ilgili anayasa paketlerini ortaya koyacaklardır ve bir müzakere başlayacaktır. Biz bu konuda uzlaşmaya, onların fikirlerini almaya hazırız."
-AP TÜRKİYE RAPORTÖRÜ-
AP Türkiye
raportörü Oomen-Ruijten ise "
Anayasa değişikliği paketinden çok büyük memnuniyet duydum. İçeriğiyle ilgili detaylara girmek istemiyorum. Bunun içeriği Türkiye'deki tüm siyasi partilerce tartışılmalı. Umarım sadece AK Parti değil, muhalefet partileri de kendi paketlerini hazırlamak için ellerinden geleni yaparlar" dedi.
Anayasa reformunun Türkiye'nin AB ile ilişkilerini kesinlikle olumlu etkileyeceğini belirten Oomen-Ruijten, "Türkiye
modern ve müreffeh bir ülke olmak istiyorsa bu tür reformları yapmak zorundadır. Ama bu muhalefet partileriyle birlikte yapılabilir ve yapılmalıdır. O nedenle bu (AK Parti'nin hazırladığı paket) odur demiyorum. Paketin içeriği üzerinde
işbirliği yapılmalıdır" diye konuştu.
Raportör Oomen-Ruijten, yargının bağımsız olduğu kadar tarafsız da olması, bunun sağlanması gerektiğini ifade etti.
Bağış da muhalefetin kendileriyle çalışmak istemesi durumunda, Türkiye'yi daha şeffaf, daha demokratik ve daha müreffeh bir ülke haline getirmek için hazırladıkları teklifle ilgili her türlü öneriye hazır olduklarını vurguladı.
Türkiye'deki tüm siyasi partilerin bağımsız ve tarafsız yargı istediğini ve Türkiye'nin yargı reformuna ihtiyaç duyduğu görüşünü paylaştığını belirten Bağış, anayasa değişikliğiyle aynı zamanda yargı reformunun önemli bir kısmının gerçekleştirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Bağış,
Lüksemburg'da dünkü temasları konusunda ise "Lüksemburg Başbakanı,
Dışişleri Bakanı, Parlamento Başkanı ve Dışişleri Komisyonu üyeleriyle toplantılar yaptık. Lüksemburg'da ülkemizin AB üyeliğine çok açık ve net
destek verildiğini bir kez daha teyit ettik. Bizim için Lüksemburg önemli bir ülke çünkü müzakerelerimizin başladığı nokta. Sayın Cumhurbaşkanımızın o zaman
Dışişleri Bakanı sıfatıyla, o zamanki Başmüzakerecimiz Sayın Babacan'la birlikte 3
Ekim 2005'te gelip müzakereleri başlattığı yerdi. Orada dün bulunmak çok duygusaldı ve hem Parlamento binasında, hem
Başbakanlık binasında ve hemde
Dışişleri Bakanlığı binasında Türk bayrağının çekilmiş olduğunu görmek beni çok duygulandırdı" dedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, AP'de
Hristiyan Demokrat Grup Başkanı
Joseph Daul, Hristiyan Demokratların dışişleri koordinatörü Jose Ignasio Salafranka,
Yeşiller Grup Başkanı Daniel Cohn Bendit, Avrupalı Muhafazakar ve Reformcular Grup Başkanı Michal Tomasz Kaminski ve Dış İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı Fiorello Provera ile bir araya geldi.