Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Osman
Paksüt'ün karşı oy kullandığı karar, oy çokluğuyla alındı.
Askeri hakimlere
komutanları tarafından sicil verilmesini isteyen Paksüt, karşıoy yazısında, yargı bağımsızlığına ve buna bağlı olarak adil yargılanmayı ifsat ederek hukuk devleti ilkesine zarar veren faktörleri 'Başta yürütme organı olmak üzere, siyasetçilerin yargı üzerindeki etkileri; tarikat, cemaat, çıkar grupları gibi odakların yargı üzerindeki etkileri; açık veya dolaylı menfaat vaadi veya tehditler; yazılı ve görsel medyanın
eleştiri sınırlarını aşan,
hakaret,
tavsiye veya telkin niteliğindeki yayınlarının etkileri' olarak sıraladı.
Askeri yargının mahiyeti icabı, yargı bağımsızlığına yönelik bu gibi etki ve tehditlere daha kapalı olduğunu savunan Paksüt, 'askerlik hizmetinin gerekleri' aleyhine bozulmasını haklı kılacak bir neden bulunmadığını savundu.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi, askeri hâkim
subayların sicil işlemlerinin iptali istemleriyle açılan davalarda,
itiraz konusu kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptalleri için başvurmuştu.
Anayasa Mahkemesi, askeri kurum komutanlarının, askeri hakimlerin sicil amiri olmasına ilişkin Askeri
Hakimler Kanunu hükmünü, yargı bağımsızlığı ve hakim teminatını güvenceye alan Anayasa'ya aykırı buldu.
Maddelerin iptaline ilişkin
gerekçeli karar Resmi Gazete'de yayımlandı. Anayasa'nın 145. maddesinde askeri hakim ve savcıların görevli oldukları komutanlıkla ilişkilerinin
mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatına göre
kanunla düzenleneceğinin belirtildiği kararda, yargı bağımsızlığının askeri yargı için de geçerli olduğu konusunda kuşku bulunmadığı vurgulandı.
Askeri hakimlere, bağlı oldukları komutanlar veya askeri kurum amirleri ile kıdemli hakimler tarafından subay sicili verilmesi işleminin hakim bağımsızlığı ilkesiyle doğrudan ilgili olduğu belirtilen kararda, askeri hakimlere verilen subay sicili ile mesleki sicil belgesinin, bu kişilerin mesleki yükselmelerinde temel alındığına, bu nedenle meslekte yükselmeleri bakımından önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çekildi. Askeri mahkemelerin askeri bir düzen içerisinde yer almaları ve görev alanlarının askeri konulara özgülenmesi olgusunun hakim bağımsızlığı ilkesini göz ardı etme nedeni olamayacağı kaydedildi.
Askerlik hizmetinin gereklerinin, mahkemelerin bağımsızlığına ve bu bağımsızlığın güvencesi ve dayanağı olan hakimlik teminatına dokunmadığı sürece geçerli olabileceği ifade edilen kararda, "Askeri mahkemelerin anayasal yapısı karşısında askerlik hizmetlerinin gerekleri nedenine dayanılarak
askeri mahkemelerde görev yapan hakimlerin bağımsızlığının ve teminatının zedelenmesine yol açılması savunulamaz. Hakimlerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatını koruyacak güvenlik alanının sınırına dayandığı anda askerlik hizmetlerinin gereklerinin işletilmemesi gerekir. Askeri Hakimler Kanunu gereğince, askeri hakim ve yardımcıları tarafından verilen kararlara karşı kanun yollarına başvurulması durumunda Askeri
Yargıtay Daireleri ve Daireler Kurulu'ca dosyaların incelenmesi sonucunda mesleki sicil notu verilmektedir. Bu yolla askeri hakimlerin mesleki yeterlilikleri denetlenmekte iken, ayrıca sıralı idari sicil üstleri ve kıdemli askeri hakimler tarafından askeri hakimlere idari sicil düzenlenmesi, askeri mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda güvensizlik ve şüphe uyandırabilir. Yargılama aşamasında böyle bir güvensizliğin ve şüphenin ortaya çıkma olasılığı, subay sicili uygulamasını mahkemelerin bağımsızlığı ilkesine ve hakimlik teminatına aykırı kılmaktadır. Bu nedenle nezdinde askeri mahkeme kurulan komutan veya askeri kurum amirleri ile kıdemli askeri hakimlerin askeri hakimlere subay sicili belgesi vermesi, askeri mahkemelerin bağımsızlığına ve hakimlik teminatına aykırılık oluşturmaktadır." denildi.
Yüksek Mahkeme, "26.10.1963 günlü, 357 sayılı Askeri
Hâkimler Kanunu'nun 17.7.1972 günlü, 1611 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile değiştirilen 12. maddesinin (B) bendinin, İlk paragrafının '… Sicili düzenlenecek askeri hâkim subayın kuruluş bağlantısına göre nezdinde askeri mahkeme kurulan komutan veya askeri kurum amiri; …' bölümünün; (1) numaralı alt bendinin 'Kıdemli hâkimler, birlikte çalıştıkları hâkimlerin; askeri savcılar, birlikte çalıştıkları yardımcı savcı ve savcı yardımcılarının; …' bölümünün" hâkim bağımsızlığı ilkesi ile bağdaştırılması olanaksız olduğundan Anayasa'nın 9., 138., 139. ve 145. maddelerine aykırı buldu ve iptal etti. Kuralların Anayasa'nın 2. ve 36. maddeleri ile ilgisi ise görülmedi. (CİHAN)