Yaz sıcaklarında serinlemek isteyenler deniz, havuz, nehir ve göl sularına akın ediyor. Ancak yüzme sırasında gözden kaçırılan basit tedbirler, birçok kişinin boğularak hayatını kaybetmesine sebep oluyor.
Son altı yılda Türkiye’de toplam 4 bin 698 kişi boğularak hayatını kaybetti. İstatistiklere göre, boğulmaların yüzde 95’i tedbirsizlik ve bilinçsizlikten kaynaklanıyor. Uzmanlara göre bu kayıpların en büyük sebebi tehlikeli bölgelerde suya girmek. Halk arasında kum kayması olarak bilinen ‘RİP’ akıntısı ise boğulma nedenlerinin başında geliyor.
Rüzgârın oluşturduğu RİP akıntısı, bütün sahillerde görülebiliyor. Karadeniz kıyılarında ise rüzgârın fazla olması nedeniyle daha sık karşılaşılıyor. Bazı yerlerde akıntının hızı 70 kilometreye kadar ulaştığından, ne kadar iyi yüzme bilinirse bilinsin akıntının tersine yüzerek kıyıya ulaşmak imkânsız oluyor. Bu durum birçok kişinin hayatına mal oluyor. En büyük tehlike ise kendini iyi yüzücü zanneden kişiler. Boğulmaların yüzde 5’i ise bilinmeyen yerlerde suya girme, kramp sonucu yaşanıyor. Uzmanlar, yüzmeyi iyi bilmeyenlerin ve yüzdükleri yeri iyi tanımayanların hayatını tehlikeye atmaması konusunda uyarıyor.
Türkiye’de yüzme eğitimi olmadığını belirten Türkiye Yüzme Federasyonu antrenörlerinden Murat Necir Ensari, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmamasının kazaya davetiye çıkardığını söylüyor. “Bir tarafa tabela koyarak ‘Burada yüzmek tehlikeli’ demek yeterli değil.” diyen Ensari, çocukların bu konuda küçük yaştan itibaren eğitilmesi gerektiğini vurguluyor.
Cankurtaran eğitmeni Ünsal Bezirgan ise vatandaşları boğulma tehlikesine karşı şu şekilde uyarıyor: “Yüzme bilmeyenler havuz ya da denize girerken cankurtaran yeleği kullanabilir. Bedeni tamamen sardığı takdirde boğulma riskini neredeyse ortadan kaldırıyor. Boğulma süresi çocuklarda 30 saniye, büyüklerde ise 50 saniye. Bu yüzden önceden tedbirli olmamız çok çok önemli.” 21 yıldır cankurtaran olarak görev yapan Ergün Eken de, boğulma olaylarının büyük çoğunluğunun cankurtaran olmayan ve yüzmeye yasak olan bölgelerde meydana geldiğine dikkat çekiyor. Ergün, “Köylere yakın koylar, kayalık bölgelerde denize giren vatandaşlar büyük risk oluşturuyor. Kimseye haber vermeden patika yollardan geçerek vatandaşlar denize giriyor. Ani gelişen bir olayda ise oraya ulaşmak ve kurtarmak mümkün olmuyor.” diyor. Özellikle gençlerin ‘Bana bir şey olmaz’ diyerek denize karşı meydan okumalarının yanlış olduğunu ifade eden Ergün, güvenli sahillerde denize girmeleri konusunda vatandaşları uyarıyor.
ZAMAN
