Özcan, "Anadolu'daki
Alevilerin büyük çoğunluğu 'Hak
Muhammed Ali' der. Ali'siz Aleviliği, dış kaynaklı ve marjinal kesimler uyduruyor. Anadolu'da bu söylemin karşılığı yok." dedi.
Hacı Bektaş Veli'ye ait kayıp 'Fatiha Tefsiri' ve 'Kırk
Hadis'i British Museum Library'de bulan
Doç. Dr. Hüseyin Özcan, 'Hacı Bektaş Veli'nin biyografisini hazırladı. Özcan'ın Kaynak Yayınları'ndan çıkan ve '
Gönül Sultanları' dizisi adını taşıyan kitabında, 'Kırk Hadis'in sadeleştirilmiş ve tam metni yer alıyor. Hacı Bektaş Veli, Mevlânâ ve Yunus Emre'nin belli bir zümreye ait olmadığını belirten Özcan, bu isimlerin Türk tasavvuf düşüncesinin mimarları olduğunu söylüyor. Hacı Bektaş Veli'nin Kur'an-ı Kerim ve
Hadis-i Şerif referanslı düşünceler aktardığını ifade eden Özcan, şunları söylüyor: "Sözleri dikkatli incelendiğinde ya bir
ayeti kerimenin farklı bir söylemi ya da bir hadis-i şerifin benzer bir ifadesi olduğu anlaşılıyor. Bazı gruplar, Mevlânâ ve Hacı Bektaş'ı farklı yerde konumlandırma çabasındalar. Ancak araştırdığımızda tasavvuf ehline ait olan sözlerin altında bir ayet ya da bir hadis-i şerifin anlamı yatıyor. Onlar bu sözleri söyleyerek ayetleri ve hadisleri halkın anlayacağı bir hale getirmişlerdir. Hacı Bektaş anlattığı konularla alakalı sık sık ayet ve hadisleri kaynak gösteren bir Hak ehlidir." Hacı Bektaş Veli'nin Ehl-i Beyt'e olan muhabbetinden ve Orta Asya'dan ilk gelenlerden olduğu için 'Anadolu'nun serçeşmesi' kabul edildiğini belirten Özcan, onun Alevilerin ve Sünnilerin ortak bir değeri olduğunu kaydediyor.
ALEVİLer azınlık değil, Türkiye'nin asli unsurudur
Hazreti Ali'yi devre dışı bırakan
Alevilik konusuna da değinen Hüseyin Özcan, "Anadolu'daki Alevilerin büyük bir çoğunluğu 'Hak
Muhammed Ali' der. Ali'siz Alevilik gibi söylemler marjinal kesimlerin uydurduğu ve dış kaynaklı yapay bir projedir. Aleviliği ayakta tutan
cemevlerinde ayeti kerimeler ve hadis-i şerifler okunur. Alevilik zaten Hazreti Ali merkezlidir. Avrupa'daki birtakım kuruluşların bayraktarlığında bu fikirler empoze ediliyor. Ve bunlar Alevilerin sözcülüğünü yapıyorlarmış gibi bir durum içindeler. Ama Anadolu'da bu söylemlerin hiçbir karşılığı yok. Alevi kesimin Kitap'la, Peygamber'le herhangi bir sorunu yok. Kendi inançsızlıklarını Hazreti Ali üzerinden anlatmaları boş çabalardır." ifadelerini kullanıyor.
AK Parti hükümetinin Alevi açılımında samimi olduğunu, ancak iki tarafın da tatmin olmadığını söyleyen Hüseyin Özcan,
Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir hükümetin Alevileri muhatap aldığını hatırlatıyor. Alevi Çalıştayı'na da katılan Özcan, "
Hükümet cemevlerindeki dedelere
maaş bağlamak istiyor. Ama cemevleri tekke statüsünde kabul edildiğinden anayasal bir problem var. Hükümet bir arayış içerisinde. Kanun da delinmeden cemevleri
ibadethane statüsüne getirilmeli. Yeni yetişen nesil kendi Aleviliğini öğrenmeli." şeklinde konuşuyor. Özcan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Tunceli'de cemevine gitmesi, Başbakan'ın
Muharrem orucuna katılmasının son derece önemli olduğunu ifade ediyor. Alevilerin, azınlık değil, bu ülkenin asli unsuru olduğunu belirten Özcan, "Önyargılar yıkılıp, herkes kendi konumunda kabul gördüğünde Türkiye'yi daha sağlıklı bir gelecek bekliyor olacak." diyor.
SAMET ALTINTAŞ