Diyanet İşleri Başkanlığı,
Ramazan ayı etkinliklerinde Hz. Ali’ye özel
anma programı düzenlerken,
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) da bu yıl ilk kez
ders kitaplarında
Alevilik konusuna yer verdi. Yarın başlayacak olan yeni
öğretim yılında MEB tarafından ücretsiz olarak dağıtılacak olan İlköğretim 8’
inci sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında,
Alevilik’ten söz edilerek “tasavvufi yorum” tanımı yapıldı.
BİR TABU DAHA YIKILDI
MEB’in resmi
müfredat programına göre hazırlanan
ilköğretim 8’inci sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitabının 81 ve 82’nci sayfalarında “Tasavvufi
Yorumlar” başlıklı bölümde, Alevilik’ten olumlu ifadelerle söz edildi. “Alevilik” sözcüğünün sadece bir paragrafta bir kez geçtiği bu bölümde, “Yesevilik, Mevlevilik, Alevilik-
Bektaşilik ve Ahilik gibi oluşumlar,
Anadolu’da hoşgörü kültürünün yayılmasına öncülük etmiş başlıca tasavvufi yorumlardır” denildi.
TASAVVUF ÖNDERLERİ
Tasavvufi oluşumların, devlet düzeninin bozulduğu dönemlerde
toplumun bir arada tutulmasında önemli roller oynadığına dikkat çekilen kitapta,
Yunus Emre,
Mevlana, Ahmet Yesevi, Ahi Evran ile birlikte
Hacı Bektaş
Veli’den de “tasavvuf önderleri” olarak söz edildi, temsili resimlerine yer verildi. Kitapta Alevilikle ilgili kısım özetle şöyle:
“Tasavvufi yorumlar,
kalp temizliği ve güzel ahlak üzerinde durur. İnsanları manevi açıdan eğitmeyi ve olgunlaştırmayı amaçlar. Bu amaca ulaşmak için dünyanın geçici olduğunu düşünerek maddi değerlerden çok, manevi değerlere önem vcermek gerekir...Yesevilik, Mevlevilik, Alevilik-Bektaşilik ve Ahilik gibi oluşumlar, Anadolu’da hoşgörü kültürünün yayılmasına öncülük etmiş başlıca tasavvufi yorumlardır. Bu tasavvufi oluşumlar,
Selçuklu ve
Osmanlı devletlerinin kurulmasında, gelişip devam etmesinde önemli katkılarda bulunmuştur. Devlet düzeninin bozulduğu dönemlerde de toplumu bir arada tutarak insanların huzur ve mutluluk içerisinde yaşamasını sağlamıştır. Hoşgörü, saygı ve sevgi gibi değerlerin toplum içinde yayılmasında tasavvufi yorumların önemi büyüktür. Bu değerler sayesinde, farklı sosyal ve kültürel ortamlardan gelen insanlar, huzur ve mutluluk içinde beraberce yaşamışlardır.
İslam dininin
inanç ve
ibadet boyutunun toplum içerisinde içtenlikle benimsenmesinde tasavvufi yorumlar etkili olmuştur.”
Kitaptaki bölüm göstermelik ve yeterli değil
Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr.
İzzettin Doğan, ders kitabına giren bölümlerin “göstermelik” ve “yetersiz” olduğunu söyledi:
“
Sünni İslam’ın nihai hedefleri açısından, ders kitaplarında Alevilik konusuna bugüne kadar yer verilmedi. Bu yıl kitaba giren bölüm ise göstermelik ve son derece yetersiz. Kitapta, ‘Alevilik’ sözcüğünün sadece bir kez geçmesi bizim için
sürpriz olmadı. Bu konuda iki bine yakın
dava açtık. Siyasi
iktidar Alevileri kendisine
rakip olarak görüyor. Bakanlığın okullarda ders olarak okuttuğu İslam, sadece Sünni İslam’dır. Bakanlık bu konuda maalesef tarafsız davranmıyor. Bir yandan eşitlikten söz ederken, diğer yandan asimile etme yönünde ısrarlı adımlar atılmaya devam ediyor. Böyle bir yaklaşım toplumsal barışı bozar. Aleviler, bu ülkeye
vergi verecek, bu ülkeye
hizmet edecek ama sonra görmezlikten gelinecek. Aleviler’in asimilasyonuna sessiz kalmayacağız”
Bakan Çelik ne demişti?
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik,
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın
Abant Platformu tarafından düzenlenen 13’üncü toplantısında “yalan yanlış bilgiler telkin edilmemesi” için ders kitaplarına Aleviliği koyduklarını söylemişti. Alevilik konusunun ele alındığı toplantıda Çelik, “Alevileri ve Aleviliği görmezlikten gelmek insani de değil, İslami de değil. Aleviliği İslam’ın dışında değerlendirmek, bana göre Aleviliğe ve Alevilere yapılabilecek en büyük haksızlıktır” demişti.
AKŞAM