Hukukçulara göre ilk celsede dinlenecek kayıtlar, hukukî
delil vasfını koruyor.
Faili meçhuller davasında
tanık olarak hakim karşısına çıkan eski
korucu Mehmet Nuri Binzet, daha önceki ifadelerini kabul etmediğini belirtirken, "Benim (olabilir, duydum) gibi beyanlarım, 'biliyorum, gördüm' şeklinde tutanağa geçirilmiş." dedi. Ancak Binzet'in daha önce verdiği
savcılık ifadelerinin tamamının video kaydı bulunuyor. Önümüzdeki duruşmada Binzet'in farklı zamanlarda verdiği bilgilerin yer aldığı 5 video kaydı dinlenecek. Binzet, görüntüleri alınan ifadelerinde "olabilir, duydum" gibi ifadeler kullanmıyor. Tam tersine şahit olduğu olayları "biliyorum, gördüm" şeklinde anlatıyor.
Cemal Temizöz'ün yargılandığı davada
gizli tanıklar da ifadelerini değiştirmişti. Özellikle
sanık avukatları tarafından kovuşturmanın tek delili Binzet ve gizli tanık ifadeleriymiş gibi bir
algı oluşturulmaya çalışılıyor. Ancak bu iddia gerçeklerle örtüşmüyor. Faili meçhuller davasına konu olan
cinayetlerle ilgili 15
soruşturma dosyası bulunuyor. Bu dosyaların her biri 15 yıllık. 2009 yılında tek bir dosyada birleştirilen bu soruşturmalara ait ayrı ayrı görgü tanıkları, müşteki ifadeleri, şikayetçi beyanları, ekspertiz raporları bulunuyor. Tanık ifadelerinin soruşturma dosyalarında yer alan bilgi ve belgelerle örtüşmesi, önemli deliller arasında yer alıyor.
Tüm bunların dışında çok önemli başka tanık ifadeleri de var. Örneğin Temizöz'ün emrinde çalışan iki
karakol komutanının dosyada yer alan ifadelerinde '
sorgu grubu' olarak tanımladıkları
ölüm timi hakkında detaylı bilgiler yer alıyor.
Cizre ilçe merkez
jandarma karakolunda 1992-1994 yılları arasında karakol komutanı olarak görev yapan tanık Ahmet Öznalbant, savcıya verdiği ifadesinde, Temizöz'ün
PKK itirafçıları Abdülhakim
Güven ve Adem Yakın ile çalıştığını ifade ediyor. Öznalbant, 'ölüm grubu' hakkında bildiklerini şöyle anlatıyor: "Bu kişiler ile birlikte 6-7 kişi,
sivil giyimle karakolumuzun sorgu bölümünde çalışır ve ifade alırlardı. Bu grupta iki üç tane rütbeli
personel olduğunu biliyorum. Benim çalıştığım dönemde ciddi miktarda
faili meçhul yaşanırdı. Gözaltı işlemlerini bu grup yapar, bize bilgi vermezlerdi. Nezarethane defterleri de onlardaydı. 'Vukuat' denilen raporları da onlar çekerdi. Bunların resmî bir birim olup olmadığını bilemem ama karakol şemamızda böyle bir kadro yoktu. Bu birim direkt ilçe jandarma komutanı
Cemal Temizöz ile birlikte çalışırdı. Emir ve komutayı ondan alırdı. O olmadığı zaman Hasan Başkök teğmenim ya da Erhan Patır üsteğmenim ile görüşürlerdi.
Albayın emrinde çalışan ekibin elindeki listeye göre insanlar alınırdı. Bir kısım kişiler kimlikleri ile beraber alınarak sorgu ekibine teslim edilirdi. Sorgu ekibi, askerî personelden farklı olarak genellikle
Kalaşnikof silah ve tabanca kullanırdı."
Temizöz'ün emrinde 1994-1996 yılları arasında Cizre jandarma karakol komutanı olarak görev yapan tanık Mehmet Aksoy ise ifadesinde sorgu ekibini kod isimleri ile birlikte anlatıyor: "Benim görev yaptığım sırada, sorgu ekibi diye bilinen Selim Hoca, Tuna,
Yavuz, Cabbar isimli kişiler ile sivil olan 2-3 kişi daha vardı. Terör ile alakalı tüm
gözaltına alma, bırakma, sorgu,
savunma alma ve adliyeye götürme işlemlerini bu
ekip hallederdi. Beyaz renkli bir
Renault marka araçları vardı. Ama bu araç bizim envanterde yoktu. Benim dönemimde bir kısım faili meçhul olaylar oldu. Sorgu ekibindeki kişiler sadece komutanımız Cemal Temizöz'e bilgi verir, tüm talimatları da ondan alırlardı."
ZAMAN