Mahkeme Başkanı Şevki Uluçam, Dink ailesinin
avukatlarının,
davanın
İstanbul 14’üncü Ağır Ceaza Mahkemesi’ndeki ana davayla birleştirilmesi yönündeki taleplerini, ikinci kez reddetti.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürüleceğini bildikleri halde gerekli önlemi almamak ve görevi
ihmalle suçlanan dönemin
Trabzon İl Jandarma Komutanı
Albay Ali Öz ve
İstihbarat Şubesi’nde görevli askerler
Yüzbaşı Metin Yıldız, Astsubaylar
Gazi Günay, Hüseyin Yılmaz ve
Okan Şimşek ile
Uzman Çavuşlar Veysal
Şahin,
Hacı Ömer Ünalır ve
Önder Araz’ın, TCK’nın 257/2’in maddesi gereğince 6 aydan 2 yıla kadar
hapis istemiyle yargılandıkları davanın altıncı duruşması bugün 2’nci Sulh
Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Duruşmaya tutuksuz olarak yargılanan 8 askerden Uzman Çavuş Hacı Ömer Ünalır katıldı. Sanık
Albay Ali Öz’ün vekili Avukat Ali Sürmen, Uzman Çavuş Veysal Şahin ve Astsubay Okan Şimşek’in avukatı Nurhayat
Bayraktar, Yüzbaşı Metin Yıldız’ın avukatı
Sinan Barut’un hazır bulunduğu duruşmaya, Dink ailesinin avukatları Bahri Belen, Hakan Bakırcıoğlu ve İsmail Cem Halavut da katıldı.
Dink ailesinin avukatlarından Bahri Belen,
mahkemenin önceki duruşmada dinlenmesi istenen 6 haber elamanından ikisini dinlediğini, geri kalanların ise dinlenmesine gerek olmadığı yönünde karar verdiğini belirterek, “Bir tanığın neyi bilip bilmediğini tahmin edemezsiniz. Mesela
Coşkun İğci, davanın her aşamasında çok gerekli olacak önemli bilgiler vermiştir. Bu nedenle kalan haber elemanlarının dinlenmesinin de dosyanın aydınlanmasına katkıda bulunacağına inanıyoruz” dedi. Mahkeme Hakimi Şevki Uluçam, haber elemanlarının dinlenmesine gerek olmadığı yönünde daha önce verilen bir ara karar bulunduğu için bu konuda yeni bir karar verilmesine gerek olmadığını belirterek bu talebi reddetti.
İSTANBUL'A GÖNDERİLMESİ REDDEDİLDİ
2'nci Sulh Ceza Mahkemesi, Dink ailesinin avukatlarının, dosyanın İstanbul’daki ana dava ile birleştirilmesi konusunun, İstanbul 14'nci
Ağır Ceza Mahkemesi’ne sorulması yönündeki talebini ilk duruşmalarda reddetmişti. Avukat Bahri Belen, bugünkü duruşmada, “Dinlenen tanıkların ifadeleri ve dosyadaki değişiklikler dikkate alınarak davanın İstanbul’daki ana dava ile birleştirilmesi hususunun yeniden İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne sorulmasını istiyoruz” dedi. Mahkeme Başkanı Şevki Uluçam, daha önce bu hususun sorulduğunu ve birleştirme yetkisinin daha üst dereceli bir mahkemeye ait olduğunu belirterek, Dink ailesinin avukatlarının bu telebini de reddetti.
Bahri Belen, esas hakkında
savunma yapmasını isteyen hakime, “Biz taleplerimizin kabul edileceğini düşünerek esas hakkındaki iddiamızı tamamlamadık. Bu nedenle süre istiyoruz” dedi.
Tutuksuz yargılanan
sanık Albay Ali Öz’ün avukatı Ali Sürmen ise,
Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nde de müvekkili hakkında aynı suçlamalarda bir dava açıldığını belirterek, “Müvekkilimin 2802 sayılı
yasa kapsamında mı, yoksa 4483 sayılı yasa kapsamında mı yargılanacağının tespitinde zorunluluk vardır. Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nden dosyanın istenmesini talep ediyorum” diye konuştu. Bu arada Dink ailesinin avukatları,
Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunu da dosyaya eklenmek üzere mahkemeye sundu.
Mahkeme Başkanı Şevki Uluçam, Dink ailesi avukatlarına esas hakkındaki iddialarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı 31
Mayıs 2010’a erteledi. Bu arada Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nden de Albay Ali Öz’ün yargılandığı davanın dosyasının istenmesine de karar verildi.
Trabzon Adliyesi önünde basın mensuplarına bir açıklama yapan Dink ailesinin avukatı Bahri Belen, “Geçen
oturum dinlenilmesinden vazgeçilen haber elemanları vardı. Bunların dinlenmesini talep ettik. Çünkü dosyanın açıklığa kavuşmasında haber elemanlarından biri olan Coşkun İğci’nin etkisi var. Dinlenmesinden vazgeçilen haber elemanlarının çok önemli ayrıntıları bilebileceğini düşünüyorduk. Dosyadaki eylemler, ana davadaki kişilerin eylemleriyle bağlantılı görünüyor. İstanbul’daki dava ile birleştirilmesinin sorulmasını da talep ettik. Trabzon’da
hazırlık süresince sağır sultanın duyduğu bu olaylar
tedbir alınarak önlenebilecekken önlenilmedi. İhmal suretiyle suça iştirak olduğu kanaatindeyiz. Ama mahkeme bu konudaki talebimizi de kabul etmedi” diye konuştu.
DHA