Evladını geri getiremeyeceğine dikkat çeken acılı
baba, "Bundan sonra başka ana ve babaların yüreğinin de yanmasını istemem. Her iki taraftan da ölenler, bu ülkenin insanları." dedi. Akan kanı, 1980 öncesindeki sağ sol çatışmalarına benzeten
şehit babası Yıldırım, "Birbirlerini öldürdüler, sonra beraber çay
kahve içtiler. Şimdi yine o duruma geldik. Yarın barıştığımızda bir araya toplanıp çay kahve içeceğiz, konuşacağız, ahbap olacağız. Ben akan kanın durmasından ve barıştan yanayım." şeklinde konuştu.
Geçen yıl ekim ayındaki
Aktütün Sınır Karakolu baskınında şehit olan 17 askerin arasında bulunan dokuz yıllık
Uzman Çavuş Cahit Yıldırım'ın babası, "Açılım için çok geç kaldılar, aslında daha
erken yapmaları gerekirdi. Bu kadar kan boşa döküldü. Benim çocuğum orada şehit oldu diye bunları söylemiyorum. Türkiye'den giden çok insanımız var. Neden bunları önlemiyorlar? Benimki oldu, başka bir kardeşimizin de çocuğunun şehit olması gerekmiyor." dedi. Bunca yıldır barış sağlanamamasını sebebini devamlı düşündüğünü anlatan Nurettin Yıldırım, "Barış çok iyi olur. Neden ölsün çocuklarımız? Ölenler, o taraftan da bu taraftan da hepsi Türkiye'nin insanı." diye konuştu.
Barışa katkı sağlamaya çalışan devlet büyüklerine teşekkür eden, karşı çıkanları ise eleştiren Yıldırım, "Barışla daha güzel bir ortam olur. İnşallah şimdiki durumdan daha iyi bir sonuç verir. Devletimizin büyüklerinden
Allah razı olsun. Başbakanımız'a sonsuz teşekkür ederim. Kimse bu süreci baltalamasın." dedi.
Oğlu'nun şahadetnamesinin
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Işık Koşaner imzasıyla kendilerine ulaştığını anlatan Yıldırım, geride gözü
yaşlı bir eş, iki kız ve bir erkek çocuk bıraktığını söyledi. Şehadetnamede şu ifadelere yer alıyor: "Dağ ve Komando Tugayı 5'inci Motorlu Piyade Tabur K.lığı (
Hakkari) emrinde görevliyken 03
Ekim 2008 tarihinde 1'inci J.Snr. Tb. K.lığı (
Şemdinli) 13'üncü J. Snr. Bl. K.lığı (Aktütün) bölgesinde bölücü
terör örgütü mensuplarıyla çıkan çatışmada şehit olmuştur."
CİHAN