TBMM'de kabul edilen
Anayasa değişikliğiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan
Aksu, tam ve eksiksiz
demokrasi yolunda çok önemli bir adım atmış olmanın huzuru ve sevinci içinde olduklarını belirtti. Aksu, "
Anayasa değişikliği,
Cumhuriyet tarihinin sayfalarına
altın harflerle yazılacak reformlar olarak, TBMM'nin imzasıyla son karar yeri olan aziz Türk
Milleti'nin takdirlerine sunulacak.
Demokrasi bir ülkeye gökten zembille inmedi ve onu getirmek için tutarlı, samimi bir mücadele gerektiği bir kez daha ispatlandı. Sekiz yıl boyunca konuşmaktan yorulmayan muhalefetle, iş yapmaktan yorulmayan
AK Parti arasında yaşanan mücadeleye bir yenisi daha eklendi. Milletin haklarını genişleten, insanı daha fazla özgürleştiren adımları, bir çok çelme teşebbüsüne rağmen atmayı başardık.
Şanlı muhalefetimiz, reform paketini, Anayasa değişikliğini, milletten kaçırmak için bütün hünerlerini, yeteneklerini daha doğrusu numaralarını gösterdiler. Sonuçta, o numaralar kendilerini
küçük düşürmekten başka bir işe de yaramadı. Bu süreçten parti olarak alnımızın akıyla çıktık. Grubumuzun gösterdiği
dayanışma hafızalardan hiç silinmeyecek. İnsanımızın
modern demokrasi standartlarına ulaşma mücadelesinde bu çok ciddi adımları atan grubun bir ferdi olmanın gururunu yaşıyorum." şeklinde konuştu.
Milli iradenin, 90 yıl önce Türkiye'nin kaderi üzerinde inisiyatifi ele aldığını belirten Aksu, TBMM'nin "büyük" sıfatını boşuna almadığını ifade etti. 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı'nın, bu yıl Anayasa'nın demokratik standartlara yükseltilmesine ilişkin görüşmelerin yapıldığı döneme denk geldiğinin altını çizen Aksu, ''Milletin
Meclisi'ni etkisiz, yetkisiz, işlevsiz bırakmak isteyenlerin ve Yüce Meclisi 'yapabileceği ve yapamayacağı işler' şeklinde sınıflandıranların çok geçmeden cesur bir muhasebe yapmalarına yaşanılan bu sürecin vesile olmasını arzu ettiklerini'' belirtti.
Türk Milletinin yaşanan bu süreci hafızasına gayet titiz bir biçimde nakşettiğini savunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aksu, Türk Milletinin yaşanan bu süreci hafızasına gayet titiz bir biçimde nakşettiğini ifade etti. Bir tarafta milletin değişim arzusunu seslendiren ve onu gerçekleştirmeye çalışan AK Parti'nin, diğer tarafta da 'ne pahasına olursa olsun buna geçit vermeyiz' diyen diğer partilerin olduğunu söyleyen Aksu, "Manzara durumu açıkça ortaya koyuyor. Demokratik standartları daha yukarılara taşımak isteyenlerle, bu standartları, mevcut olduğu güdük haliyle bu millete layık bulanlar arasında bir mücadele yaşadık. Nasıl bir ortak payda altında birleştikleri izaha muhtaç olan
CHP-MHP-BDP ittifakı ellerinden gelen ne varsa, bildikleri ne kadar numara varsa taktik adı altında uygulamaya soktular. Bir 'statüko kardeşliği' içinde hareket ettiler. Onlara söylenecek çok söz var. Bu sözü yarın
seçim meydanlarında aziz milletimiz onlara tek tek soracak. Bu sorulardan kaçmaları mümkün olmayacak." dedi.
Bu ülkenin Anayasasını değiştirme hakkını askeri
darbe yapanlara uygun gördünüz de onların anayasası uğruna
kavga ederek savundunuz da milletin vekilleri değiştirmek istediğinde niye karşı durdunuz' diye sorulmayacağını mı zannediyorlar? Uslanmıyorlar, akıllanmıyorlar, bir türlü
ders almıyorlar. Milli iradeyi hakir görüyorlar."
'MUHALEFET DERİN VE YAMAN BİR ÇELİŞKİ İÇİNDE'
Muhalefetin derin ve yaman bir çelişki içinde olduğunu savunan Aksu sözlerine şöyle devam etti: "Ortak söylemleri 'bu işi bir kenara bırakalım, bu meclis yapmasın, seçimden sonraki mecliste tartışalım' olan bu sözde siviller, ne dediklerinin farkındalar mıydı? O zaman millete gidelim dedik, ona da karşı çıktılar. Peki sormazlar mı? O zaman kim ehil, darbeciler mi ehil? Milletin işe karışması sizi neden endişelendiriyor? Siz kimin vekilisiniz? Milletin vekili değil misiniz? Millete itimadınız yoksa niye onu temsil etmeye soyunuyorsunuz? Bırakın da vekili olarak sizin yapmadığınızı, yapamadığınızı milletin bizzat kendisi yapsın ve bu Anayasayı kendisine yakışır, uygun hale getirsin. Şanlı muhalefetimizden, bir kere de 'milli iradenin her şeyin üstünde olduğu' sözünü duyamayacak mıyız? O söze uygun tutarlı bir davranışlarını göremeyecek miyiz? 'Bu ülkenin anayasasını da yasasını da millet tarafından seçilmiş bu meclis yapar. Hükümetini de bu meclis seçer' sözünü bu arkadaşlardan bir kere olsun duyamayacak mıyız?
Reform dendiğinde bu korku neden? Bizzat vekili olduğu milletten korkan siyasetçi
tipi maalesef bize hastır. Hergün bir taktikle, değişikliği sabote etmeye çalıştılar. Serçenin kırk hikayesi var, kırkı da darı üzerine misali. Taktiklerin hepsi de milleti devre dışı bırakmak üzerine kuruluydu.''
Milletin beklentilerine tercüman olduklarını ifade eden Aksu, seçildikten sonra millete arkalarını dönmediklerini söyledi.
Öte yandan,
basın toplantısının ardından soruları
cevaplayan Aksu, 'Geçici 15. madde kaldırıldı ama 12 Eylül'ün birinci dereceden sorumlusu Kenan Evren'in isminin okullara, sokaklara, parklara verilmesini ve hala bunun var olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna şöyle cevap verdi: ''İşte 28 yıl aradan sonra biz bunun önemli bir adımını attık. Hepimiz şahit olduk ki üç muhalefet partisi bunu kaldırmamak için de bir araya geldiler. Ancak bu bir adımdı. Bu adım atıldı. Bu geçici madde, 12 Eylül'ün yaptıklarını örten bu madde ortadan kaldırıldı. Bundan sonra mesele yargıda ve idarecilerde. Biz üzerimize düşeni yaptık
iktidar olarak.'' (CİHAN)